Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, TBMM'nin yeni yasama yılına ilişkin, "Temsili demokrasinin kalbi konumundaki Meclis’in gücü iyice zayıflamış; yasama, siyasi denetim, bütçe ve temsil işlevleri bakımından etkililiğini ve verimliliğini kaybetmiştir" dedi.
Mustafa Yeneroğlu, yeni yasama yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, geçen yasama yılını rakamlar üzerinden eleştirdi.
"GENEL KURULDA SADECE AK PARTİ’NİN SUNDUĞU 172 KANUN TEKLİFİ KABUL EDİLMİŞTİR"
Yeneroğlu'nun açıklamasışöyle:
"Ülkemizin gerçeklerine gözümüzü kapatamayız. Bugün TBMM, demokratik niteliğini yitirmiş; toplumsal sorunların tartışıldığı, en doğru olanın arandığı, uzlaşma kültürünün egemen olduğu müzakereci bir işlev görmekten çok uzaktadır. Temsili demokrasinin kalbi konumundaki Meclis’in gücü iyice zayıflamış; yasama, siyasi denetim, bütçe ve temsil işlevleri bakımından etkililiğini ve verimliliğini kaybetmiştir. Meclis’in asli yetkisi olan yasama yetkisi, fiiliyatta Cumhurbaşkanı’nın tahakkümündedir. Külliye’de hazırlanan metinler, kanun teklifi olarak adlandırılsa da tasarı niteliğindedir ve Anayasa’ya aykırı olarak yürütme tarafından hazırlanıp Meclise gönderilmekte, komisyonlarda ve Genel Kurul’da sağlıklı bir müzakere sürecine imkân verilmemekte, nitelikli bir kanun yapım sürecine riayet edilmemektedir. Nitekim 27. yasama döneminde iktidar ve küçük ortağı 572, muhalefet ise 3.076 kanun teklifi sunmasına rağmen genel kurulda sadece AK Parti’nin sunduğu 172 kanun teklifi kabul edilmiştir.
Birbiriyle alakasız farklı konuları düzenleyen ve çeşitli kanunlarda değişiklikler öngören "torba kanun" uygulaması, demokratik kanun yapım sürecini ciddi biçimde engellemektedir. Keza 4. yasama yılındaki 81 kanundan 17’si torba kanundur ve bu torba kanunlarda, 149 farklı kanunda değişiklik yapılmıştır. Birçok torba kanunda düzenlenen konuların farklılığı nedeniyle kamuoyunun hatta milletvekillerinin dikkatini çekmemesi ve hızla yürütülen komisyon ve genel kurul görüşmeleri yüzünden tepki göstermesine fırsat verilmeden önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir."
"KATILIMIN OLDUKÇA DÜŞÜK OLDUĞU OTURUMLARLA ÜLKENİN BÜTÜNÜNÜ ETKİLEYEN KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ YAPILMIŞTIR"
"Meclis’te alınan kararların müzakere ve uzlaşı içerisinde alınmasını sağlayacak demokratik nitelikten yoksun içtüzük hükümleri nedeniyle Meclis’te grubu olmayan milletvekillerinin kanun yapım süreçlerine katılması veya söz alması engellenmektedir. Pandemi dönemi şartları ise tamamen kötüye kullanılmıştır. Katılımın oldukça düşük olduğu oturumlarla ülkenin bütününü etkileyen kanun değişiklikleri yapılmıştır. Katılımın düşük olduğu bir oturumda oy çokluğu ile reddedilen ‘Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi’, İçtüzük hükümlerine rağmen daha sonra tekrar Meclis gündemine alınarak yasalaştırılmıştır.
"MİLLETVEKİLLERİNİN BAKANLARA YÖNELTTİĞİ 14 BİN 223 SORU ÖNERGESİNDEN YALNIZCA 1.244 TANESİNE ZAMANINDA CEVAP VERİLMİŞTİR"
Meclis’in iktidarı denetleme yetkisi tamamen elinden alınmıştır. Milletvekilleri bakanlara sözlü soru soramamakta, Anayasa’da mevcut olan yazılı soru önergesi kurumu dahi tamamen işlerliğini kaybetmiştir. Milletvekillerinin geçen yasama yılında bakanlara yönelttiği 14 bin 223 soru önergesinden yalnızca 1.244 tanesine zamanında cevap verilmiştir. 5.367 tanesi süresi geçtikten sonra cevaplanmış, 6.239 tanesi ise cevaplanmamış durumdadır. Verilen cevaplar ise genellikle anayasal süre olan 15 gün geçirildikten çok sonra ve anlamlı bir içerik olmadan verilmektedir.
Bakanların işledikleri iddia edilen vahim suçlar bile TBMM’de yeterli sayı sağlanamadığı için soruşturulamamaktadır. Meclis soruşturması açılabilmesi için 301 oy, Meclis soruşturma komisyonu kurulabilmesi için 360 ve hakkında suç isnadı olan bakanın yargılanmak üzere Yüce Divan’a gönderilmesi için 400 oy gerekmektedir. Büyük yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile nüfuz ticareti niteliğindeki eylemler hakkındaki iddiaların kamuoyuna yansımasına rağmen yeterli sayı bulunamadığından TBMM tarafından gereğinin yapılmaması büyük bir utançtır. Ülkemizde yaygın işkence ve kötü muamele karşısında TBMM İnsan Haklarıİnceleme Komisyonu tamamıyla kayıtsız haldedir. Meclis denetim işlevinden yoksundur."
Yeneroğlu, “4 Ekim’de Demokrasiye Geçiş Eylem Planı’nı tüm kamuoyu ile paylaşarak siyasal sistemin kalbi olarak gördüğümüz Meclis’i demokratikleştirecek, kuvvetler ayrılığı ile özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasiye geçiş için ilk adımımız olan ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ teklifimizi milletimizin takdirine sunacağız" dedi.