Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Doğu Karadeniz’de yaşanan sel ve taşkınlara ilişkin çözüm önerileri açıkladı. Orman tahribatlarının önlenmesi, kimyasal gübre kullanılmasının yasaklanması gibi önlemlerin sıralandığı açıklamada, "Asıl suçlu akla, bilime ve doğaya aykırı yaklaşımlarla şehirlerimizi ranta teslim eden iktidardır" denildi.
DEVA Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanlığı, Rize ve Artvin’i vuran sel felaketinin ardından iktidarı tedbir almaya çağırdı. DEVA Partisi’nden yapılan yazılı açıklama özetle şöyle:
"ASIL SUÇLU İKTİDAR"
“Doğa tahrip edildikçe, kentler rantsal yapılaşmaya teslim edildikçe taşkın ve sel felaketleri sürecek. Yaşanan sel ve taşkın felaketlerinin suçlusu sadece aşırı yağışlar değildir. Asıl suçlu akla, bilime ve doğaya aykırı yaklaşımlarla şehirlerimizi ranta teslim eden iktidardır. Sayın Cumhurbaşkanı 12 yıl önce ‘Derenin intikamı ağır olur. Şu anda olan da budur’ dedi ama acı tecrübeleri yaşamaya hala devam ediyoruz.”
“EN ÖNEMLİÇALIŞMA AFET RİSK AZALTMA ÇALIŞMALARI”
“Can ve mal kayıplarının azaltılması konusunda yapılan en önemli çalışma afet risk azaltma çalışmalarıdır. Belediyelere, sel, taşkın ve heyelan risk haritalarının hazırlanmasına yönelik çalışma yapma ve bu çalışmaların imar planlarına yansıtılması yükümlülüğü getirilmelidir. Bölgesel planlardan uygulama imar planına kadar tüm planlama süreç ve kademelerinde bu risk haritalarının dikkate alınması sağlanmalıdır.”
"ORMAN TAHRİBATLARI ÖNLENMELİ, KİMYASAL GÜBRE KULLANIMI YASAKLANMALI"
“Ormanların selleri önleme ve kontroldeki etkileri dikkate alınarak orman tahribatları önlenmeli, tahrip edilmiş alanlar hızla ağaçlandırılmalıdır. Toprak yapısını verimsizleştiren ve kalitesini düşüren azot ve nitrat içerikli kimyasal gübrenin kullanımı, toprakta ve çevresindeki canlı varlıklar üzerindeki zararlı etkileri ve toprak yapısını olumsuz etkileyerek heyelanları tetiklemesi nedeniyle de yasaklanmalıdır.”
"DERE YATAĞINDAKİ BİNALAR TAŞINMALI"
“Olası sel hasarını azaltmak için bölge sakinleri sel ve sel konusunda bilgilendirilmeli, belediyelerin imar planlarında taşkın ve dere yataklarında yapılaşmaya izin verilmemelidir. Taşkın ve dere yatağında bulunan binalar daha güvenli yerlere bir an evvel taşınmalıdır. Karadeniz Sahil Yolu’nun sel sularının denize ulaşmasına engel olan bölümlerinde menfez ve köprülerin kapasitesi ve sayıları arttırılmalıdır.”
"HAFRİYATIN DERE YATAKLARINA ATILMASINA ENGEL OLUNMALI"
“Yamaçlarda yapılacak yol, viyadük, tünel ve HES gibi yapıların inşası esnasında çıkan hafriyatın dere yataklarına atılmasına engel olunmalıdır. Yağışa ve akıntı seviyesine duyarlı erken uyarı sistemleri kurulmalıdır. Bütün çalışmalarda meslek örgütleri, gönüllü kuruluşlar, yerel dernek ve kuruluşlarla kamu kuruluşları arasında iş birliği sağlanmalıdır.”