Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK), memur ve memur emeklilerine yönelik toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sürdüğü Ankara’ya Edirne ve Batman’dan başlattığı yürüyüşler sürüyor. Edirne'den başlayan yürüyüşün İstanbul ayağında, Kadıköy'de basın açıklaması yapıldı.
Edirne’den Ankara’ya yürüyen KESK’liler, bugün İstanbul’a ulaştı. KESK’liler, Kadıköy’de kitlesel bir basın açıklaması yaptı. Burada konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, iktidarın işçileri ve halkı açlığa mahkum ettiği belirterek, "Toplu sözleşme süreçlerinde hem işçiler açısından hem kamu emekçileri açısından bizleri açlık, yoksulluk sınırında bir ücretle çalışmaya mahkum eden politikaları kabul etmiyoruz" dedi.
"EMEKÇİLERİN PAYINA YİNE SEFALET DÜŞTÜ"
İktidarın, kamu emekçilerine enflasyonun altında bir ücret artışı sunduğuna vurgu yapan Bozgeyik, şöyle konuştu:
"Bütçe olanaklarını ve ülkenin içinde bulunduğu koşulları sürekli ifade eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidar yine kamu emekçilerine enflasyonun altında bir ücret artışı teklifi sundu. Bunu kabul etmediğimizi ifade etmek için yürümeye devam edeceğiz. Biz kamu emekçilerinin payına yine yoksulluğun, sefaletin, işsizliğin düştüğünü görmekteyiz. Güvencesiz hale getirilen bir yaşamın payımıza düştüğü bir süreçle karşı karşıyayız. Dünyanın kıskandığını iddia ettikleri Türkiye’de, 84 milyonluk nüfusun 16 milyonun açlık sınırı altında, 50 milyonun yoksulluk sınırının altında bir yaşamla karşı karşıya kaldığını ifade etmek istiyoruz. Dünyanın kıskandığını iddia ettikleri Türkiye’de, bugün üretime, istihdama değil borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı bir ülke ile karşı karşıyayız. Sosyal devlette gediklerin açıldığı, ‘Aynı gemideyiz’ dedikleri ancak bizim o gemide olmadığımız, geminin de her geçen gün su aldığı, batmak üzere olduğu bir ülkede yaşamak ve mücadele etmek zorundayız.
"HÜKÜMET SAMİMİYSE BUNU BİR GÜNDE ÇIKARIR"
Pandemi döneminde maaşlarımızda yaşadığımız reel erimenin giderilmesine ilişkin bir tekliflerinin olmadığını gördük. Özellikle sağlık emekçilerinin Covid-19’un meslek hastalığı olma taleplerinin masaya getirilmediğini gördük. Emekli olduğumuzda maaşlarımızın yarı yarıya düşmesine, ek ödemelerimizin kesilmesine, bu haksızlığın ortadan kaldırılmasına ilişkin bir adımın olmadığını gördük. Seçim meydanlarında ‘3600 ek göstergeyi tüm kamu emekçilerine vereceğiz’ vaadinin, sadece seçime yönelik bir vaat olmadığını gördük. Biz KESK olarak, parlamentonun açılması ile birlikte, hükümet bu konuda samimiyse, küçük ortak bu konuda samimiyse bir yasal düzenleme ile bir günde bunu çıkarma olanağı olduğunu biliyoruz.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI MÜCADELİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ"
Bu toplu sözleşme sürecinde kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması talebimizi de yüksek sesle ifade ediyoruz. Bu tek adam rejiminin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının geri alınmasını ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep ediyoruz. İktidar, küçük ortağı sözleşmeden çekilebilir ancak biz sözleşmenin uygulanması ve bu anlamda da kadına yönelik şiddet, mobbing, tacizin ortadan kaldırılmasına ilişkin mücadelemizi yükselteceğiz. Toplu sözleşme sürecinde kadın emekçilerinin kendi taleplerini ayrı bir masada yürütmesinin de en önemli talebimiz olduğunu söylüyoruz."
KESK’liler, basın açıklaması sırasında sık sık "Emekçiyiz, halkıyız, kazanacağız" ve "Birleşe birleşene kazanacağız" sloganları attı. Basın açıklamasının ardından İzmit'e doğru yürüyüşe geçildi.