Emek Partisi (EMEP), 6. Yargı Paketi’yle gündeme gelen nafaka hakkının süreye bağlanmasına ve boşanmalarda arabuluculuk sisteminin uygulamasına tepki göstererek, "Devlet desteği adı altında nafaka aldatmacasını kabul etmiyoruz" açıklamasını yaptı.
EMEP’ten yapılan yazılı açıklamada, 6. Yargı Paketi’yle gündeme gelen nafaka hakkının süreye bağlanmasının kadınları olumsuz etkileyeceği, çocuklara için ödenen iştirak nafakasını da tehlikeye sokacağı kaydedildi. Devlet destekli nafaka uygulamasının sadakaya benzetildiği açıklamada şunlar kaydedildi:
"SEÇİM YATIRIMI OLARAK ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR"
"Kadınların haklarını sıfırlamak için her türlü gayretten geri durmayan hükümet, şimdi de kadınların nafaka hakkını ortadan kaldırmaya dönük projesini sunmaya hazırlanıyor. 2016 senesinde Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu’nun Meclis’e sunduğu raporla birlikte tartışmaya açılan nafaka hakkı, kendilerini "mağdur" olarak gösteren nafaka yükümlüsü erkeklerin kampanyalarının da öne çıkarılmasıyla bir seçim yatırımı olarak ortadan kaldırılmak isteniyor. Ayrıca "aile arabuluculuk" mekanizması ile boşanmak isteyen kadınların önüne yeniden bariyer koymaya hazırlanıyor hükümet.
Boşanma giderek temel bir hak olmaktan çıkarılmak istenirken, evliliğin yürümemesi durumunda tarafların eşit ve medeni bir biçimde ayrılması ve bu kapsamda evlilik birliğinin bitmesinin ardından yoksulluğa düşen tarafa nafaka ödenmesi son derece normal ve korunması gereken bir yasal düzenleme iken bu durum sona erdirilmek isteniyor. Üstelik tartışma, kadınlara ödenen yoksulluk nafakası ile sınırlı değildir. Genelde çocukların annenin yanında kaldığını düşündüğümüzde, çocuklar için ödenmesi gereken iştirak nafakası da büyük tehlike altındadır.
"YALANLAR ÜZERİNDEN YASA YAPILMAK İSTENİYOR"
Bu topraklarda kadınlar, tehdit ve şiddetle dolu bir hayattan kurtulmak için boşanma süreçlerinde çoğu zaman "yeter ki kurtulayım" diyerek her türlü hakkından feragat ediyor. Üç beş kuruş düzeyindeki nafakalar tahsil edilemiyor. Yapılan bütün araştırmalar, nafaka miktarlarının ortalama 300-500 TL arasında olduğunu gösteriyor. Nafaka mağduru erkek lobisinin tamamen yalan üzerinden kara propaganda ile yürüdüğü ise bu gerçeklerin yanında son derece açık.
Şimdi bu yalanlar üzerinden yasa yapılmak isteniyor. Nafakanın süre ile sınırlandırılması ve arkasından Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu üzerinden devletin ödeme yapması modeli 6. Yargı Paketi ile gündeme getiriliyor. Boşanan kadınlar, erkeklere muhtaç hale sokuluyor; yoksulluğuna su dahi serpmeyen 3-5 kuruş paranın peşinde koşan "sadaka bekçisi" haline getiriliyor. Şimdi ise bu sorunun "devlet destekli model" ile çözüleceği iddia ediliyor.
"KADINLARIN YOKSULLUĞUNU DERİNLEŞTİRECEĞİ AÇIKTIR"
Kadın yoksulluğu bu ülkenin en büyük problemlerinden biri olup, bu yoksulluğu gidermek için kapsamlı adımlar atılmalıdır. Nafakanın yok edilmesi ve arkasından devletin kadınların yoksulluğunu ortadan kaldırmayacak ve adeta "sadaka" formatında yardımlarla bu sorunun çözülmeyeceği, hatta kadınların yoksulluğunun ve eşitsizliğinin daha da derinleşeceği, bağımlılığını artıracağı çok açıktır.
Kadınların yoksulluğunun giderilmesi için iş, istihdam olanakları, kira yardımları, çocuk yardımları, kreş ve çocuklarının eğitiminin ulaşılabilir ve ücretsiz hale getirilmesi gibi çok temel adımların atılması gereklidir.
6. Yargı Paketi’yle Meclis’e getirilecek ve kadınları iyice derinleşen eşitsizliğe mahkum edecek bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Bu paketin, halk nezdinde iyice eriyen oy desteğini çeşitli gerici çevreler, tarikat ve cemaat çevreleri ve farklı lobilerden oy devşirerek yerine koymaya yönelik bir çaba olduğunu da görüyoruz."