Haber: ABDULLAH ÇELEBİ - Kamera: KERİM UĞUR
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şube Başkanı Şebnem Seçkin Uğurlu, yüzde 50'den başlayıp kademeli olarak artacağı belirtilen elektrik zammının faturalara çok daha yüksek miktarda yansıyacağını öne sürdü. "Kademeli tarife" ile aylık 150 kWh olan tüketimde fiyatın kWh başına 1,37, 150 kWh'nin üstü için ise 2,06 TL olacağını anımsatan Uğurlu, "150 kWh, enerji yoksunluğu demektir. 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam koşullarını sağlayacak enerji harcaması 230 kWh'dir. Yani sadece buzdolabı, aydınlatma, televizyon ve çamaşır makinesi kullanımı. Dolayısıyla 4 kişilik ailenin faturası, yeni zamlarla 210 liradan 370 liraya yükselecek. Isınma ve soğutma da elektrikle sağlanıyorsa fatura bin 200 liraya kadar çıkacak" dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 1 Ocak tarihinden itibaren elektrik tüketiminde "kademeli tarife" uygulamasına geçildiğini ve aylık 150 kWh (kilowatsaat) olan tüketimde kWh başına fiyatın 1,37 TL, 150 kWh üstü için ise 2,06 TL olacağını duyurdu.
ANKA Haber Ajansı'na konuşan EMO İzmir Şube Başkanı Şebnem Seçkin Uğurlu, yüzde 50'den başlayıp kademeli olarak artacağı belirtilen zamların faturalara çok daha yüksek miktarda yansıyacağını söyledi.
"BİR YILLIK ARTIŞ YÜZDE 115'İ BULUYOR"
Kademeli tarifede alt sınırın 150 kWh olarak belirlenmesine tepki gösteren Uğurlu, şöyle konuştu:
"150 altına farklı, üstüne ise giderek artan bir fiyatlama uygun görüldü. Uzun zamandır zam yapılmıyordu. Bir beklenti vardı ancak açıklanan oranlar çok yüksek oldu. 150 kilovatsaate kadar yapılan harcamalar için yüzde 50 artıştan söz ediliyor. Peki biz evlerimizde ne kadar enerji kullanıyoruz? 150 kilovatsaat, 4 kişilik bir aile için enerji yoksunluğu diyebileceğimiz bir harcama. Elektrik Mühendisleri Odası olarak, 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam koşullarını sağlayacak enerji harcamasının 230 kilovatsaat olacağını hesapladık. Burada ısınma ve soğutma dahil değil. Yani sadece buzdolabı, çamaşır yıkaması, televizyon ve aydınlatma gibi standart harcama. Bu zam miktarından çok daha fazlası insanlara yansımış olacak. 230 kilovatsaat tüketimde zam oranı yüzde 76'ya tekabül edecek. Bu zamlarla bir önceki yıldan bu yana artış yüzde 115'i buluyor. Yıllık enflasyonda 36,08 orandan bahsediliyor. Yıllık böyle bir enflasyon varsa bir yılda enerjiye gelen yüzde 115 gibi bir oranı biz nasıl karşılayacağız."
"FATURA 1.200 TL'Yİ BULABİLİR"
Elektrik Mühendisleri Odası olarak 4 kişilik bir ailenin elektrik tüketimi ile ilgili hesap yaptıklarını aktaran ve çözüm önerilerini anlatan Uğurlu, şunları söyledi:
"1 Aralık 2020 tarihinde, 4 kişilik ailenin 230 kilovatsaat harcamasının faturası 172 lira 75 kuruş. 1 Aralık 2021'e geldiğimizde rakam 210 lira 58 kuruş. Şimdiki tarifede ise 370 lira 80 kuruş olacak. Eğer ki evinizde ısınmanızı ve soğutmanızı klima gibi cihazlarla sağlıyorsanız faturanızın bin liranın üstüne çıkması ve zam oranının yüzde 100'ün üzerinde olması kaçınılmaz. Bütün ısınma ve soğutma ihtiyaçlarını elektrikle kullanan bir ailenin faturası bin 200 liraya ulaşacaktır. Kademeli fiyatlama uygulamasının kaldırılması gerekir. Bu uygun değil. Ülkemizin bazı bölgelerinde ısınma ve soğutma tamamen elektrikle sağlanıyor. Fosil yakıtlardan uzaklaşmaya, korbonnötr bir dünyaya gitmeye çalışırken uygulama bu niyetlerin tersine oluyor. Elektrik kullanımı kamusal bir haktır. Bu özelleştirilmemeli. Siz bu işi şirketlerin kar hırsına bıraktığınızda oluşan sonuç budur. Sadece bu da yetmez. Ekonomik krizin etkisi zaten kaçınılmaz. Dağıtım şirketlerinin önemli kısmı dövizle borçlu. Dolayısıyla TL'nin her değer kaybı bize zam olarak yansıyor. Kamunun elinde olsa bu zamlar böyle yansımaz. Ekonomik krizin içinde olduğumuz sürece zamlar kaçınılmaz."
"EMEKLİNİN CEBİNDEKİ ÜÇ KURUŞA KONMAK"
Zamların 1 Ocak sonrası açıklanması ile ilgili de konuşan Şebnem Uğurlu, "Bu zamlar yıllık enflasyon oranını etkileyecek bir durum. Ekim ayında yapılmış olsa yıllık enflasyon çok daha fazla çıkacaktı. Ekim ayında yapılmış olsa emeklinin, memurun maaşına yapılacak zammı da etkileyecekti. Bütün zamların 1 Ocak 2022'ye yıkılmış olması, emeklinin cebine girecek üç kuruşun üstüne konmaktır."