Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer bunlar ülkeyi veya şehirlerimizi bizden daha iyi yönetebilecek birikime, projeye, plana, programa, ahlaka, dirayete sahipse karar elbette sizindir. Ama hayatında tuğla üstüne tuğla koymamış, ülkesine de şehrine de herhangi bir hizmeti hayrı dokunmamış olanların eleştirilerinin boş teneke gürültüsünden ibaret olduğunu asla unutmayın" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Ekim Günü açılışı yapılan Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Yerel Yönetimler Gençlik Festivali'ne katıldı.
“Z KUŞAĞI, Y KUŞAĞI DEĞİL, TEKNOFEST KUŞAĞI”
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada; “Sahip olduğumuz bu güçlü temelin üstüne bilimin, teknolojinin, tekniğin yardımıyla hayal ettiğimiz ortak geleceğimizi inşa edeceğiz. İşte bunun için diyorum ki; bizim ihtiyacımız olan kuşak Z kuşağı Y kuşağı değil Teknofest kuşağıdır. İşte bunun için diyorum ki bizim ihtiyacımız olan gençlik, ‘Kim var?’ diye seslenilince sağına ve soluna bakmadan fert fert ‘Ben varım’ cevabını veren bir gençliktir” dedi.
Erdoğan özetle şunları söyledi:
“GENÇLERLE ÇOK FAZLA ORTAK NOKTAMIZ OLDUĞUNU GÖRDÜK”
“Gençlik Festivali günleri boyunca okulların ara tatile girmesini de fırsat bilerek ülkemizin dört bir yanından 100 bin öğrenci Ankara’ya gelecek ve buradaki etkinliklere katılacak. Böylece gençlerimiz kendileri için yapılan çalışmaları bizzat görme ve içinde yer alma imkânı bulacak. Şehir ziyaretlerimizde ve Millet Kütüphanesi’nde gençlerimizle yaptığımı sohbet toplantılarında aslında çok fazla ortak noktamız olduğunu gördük. Gençlik Festivali’mizde bu müştereklerimizi bir kez daha müşahede etme imkânı bulacağımıza inanıyorum. Ülkemizdeki tüm gençlerimizi hem eğlenebilecekleri, hem öğrenebilecekleri bu festivale bekliyoruz.
"2071 VİZYONUNU DA SİZLER ŞEKİLLENDİRECEKSİNİZ"
Gençlerimize emanet edeceğimiz 2053 vizyonunun ilk adımını işte bu büyük birikimden aldığımız güç ve cesaretle Yeşil Kalkınma Devrimi hedefi ile attık. İnşallah ülkemizin bir sonraki insani ve ekonomik kalkınma eşiği olan 2071 vizyonunu da sizler şekillendireceksiniz. Türkiye en büyük gücü ve avantajını, çocukları ve gençleri olarak gören bir ülkedir. Avrupa’nın, Amerika’nın ve Asya’nın hızla yaşlanmaya başladığı bir dönemde ülkemiz nüfusunun neredeyse üçte birinin çocuklardan ve gençlerden teşekkül etmesi çok önemlidir. Biz bu evlatlarımızı eğitimleriyle, sağlıklarıyla, kültür, sanat ve spor altyapısıyla, istihdamlarıyla geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz. Gençlerimiz de çok farklı alanlardaki başarılarıyla bizleri gururlandırıyor.
“ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERİN KİLİDİ GENÇLERİMİZDİR"
Göreve geldiğimizde seçme seçilme yaşı 30’du. Bunu önce 25’e, sonra 18’e indiren biz olduk. Gençlerin seçme seçilme yaşını biz hazırladık. Bizimle beraber gençler, 18 yaşında seçilme hakkını, seçme hakkını yakaladı. 2023 seçimlerinde 6 milyondan fazla gencimiz ilk defa oy kullanarak ülkesi ve kendi geleceği için siyasi irade ortaya koyacak. Bir başka ifadeyle önümüzdeki seçimlerin kilidi şu veya bu parti değil, gençlerimizdir. Bu bakımdan gençlerimizin hayalleri, beklentileri, düşünceleri, tespit ve teklifleri bizim için hayati önemdedir. Türkiye’nin en çok üyesi olan gençlik kolları teşkilatına sahip parti biziz. Yerel Yönetimler Başkanlığı’mızın bünyesinde kurduğumuz Gençlik Hizmetleri Koordinasyon Merkezi, belediyelerimizin insan kaynağı ihtiyacını karşılama dahil geniş bir alanda faaliyet yürütüyor. Geçtiğimiz 19 yılda gençlerimize yaptığımız hizmetleri tek tek anlatmaya kalksak değil saatler, günler de yetmez. Mesela bizden önce üniversite sınavına giren her 10 gencimizden sadece biri yükseköğretim kurumlarına kayıt yaptırabiliyordu. Ülkemizi böyle bir dönemden, sınava girecek her öğrenciye yetecek kapasiteyi oluşturduğumuz günlere getirmemiz bile başlı başına tarihi bir devrimdir.
“HARÇLARI KİM KALDIRDI, BİZ KALDIRDIK”
Okul öncesi eğitimden ilk, orta ve lise seviyesine kadar her alanda benzer atılımları hayata geçirdik. Aynı şekilde yurt kapasitelerinden burs, kredi miktarlarındaki fevkalade artışa, spor tesislerinden gençlik merkezlerine kadar sayısız hizmeti gençlerimizin istifadesine biz sunduk. Belediyelerimiz de bünyelerinde hayata geçirdikleri pek çok hizmet ve projeyle daima gençlerimizin yanında olduklarını gösterdiler. Bizim gençliğimizin şartları, imkanları ve ihtiyaçları ile bugünkü gençlerin beklentilerinin farklı olduğunu elbette gayet iyi biliyoruz. Göreve geldiğimizde harçlardan dolayı sıkıntılar var mıydı, vardı. Harçları kim kaldırdı, biz kaldırdık. Peki burs ne veriliyordu, 45 liracık. Bay Kemal’in olduğu yerde inkârdan başka bir şey bulamazsınız. Bu muhalefet inkarcıdır. Onun için 2023’e çok iyi hazırlanmamız lazım.
“TERÖRÜ YOK ETTİK”
Türkiye’nin uzun yıllar boyunca sancısını çektiği yokluk, yoksulluk, yoksunluk, baskı, zulüm, kavga, çekişme gibi her biri milletimizin enerjisini sömüren günleri hamdolsun artık geride bıraktık. Bu ülkede terör var mıydı? Güneydoğu, Doğu Anadolu maalesef tamamıyla teröre mahkum edilmiş miydi? Şimdi artık terörü yok ettik. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde yok ettik. Artık doğuda, güneydoğuda vatandaşlarım gece saatlerinde rahatlıkla sokaklara çıkabiliyor. İşte AK Parti, Cumhur İttifakı budur. Güçlenerek yarına yürüyoruz.
“EĞER BUNLAR ÜLKEYİ VEYA ŞEHİRLERİMİZİ BİZDEN DAHA İYİ YÖNETEBİLECEK BİRİKİME SAHİPSE ELBETTE KARAR SİZİNDİR”
Yaşı 40’ın üzerinde olanlar eski Türkiye günlerini ve gerçekleri çok iyi bildikleri için ülkemizin bugün geldiği yeri daha iyi değerlendirebiliyor. Gençlerimiz ise ancak büyüklerinden duydukları, okudukları; filmlerde, dizilerde, kitaplarda rast gelebildikleri kadar eski Türkiye’yi biliyorlar. Şu gerçeği asla unutmamamız gerekiyor. Yapmak zor, yıkmak kolaydır. Ne diyor Akif, ‘Gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Hadi gel yapalım geri şunu desen; bir Sinan gerek bir de Süleyman.’ Maalesef ülkemizde bugün de yıkmaktan, engellemekten, yasaklamaktan başka mahareti olmayan bir kesim mevcuttur. Bunlar tekrar ülkenin başına kara bir bulut gibi çökmek için fırsat kolluyor. Belediyelerde kısmi örneklerini gördüğümüz bu zihniyetin hırsından, kibrinden, nobranlığından Allah ülkemizi muhafaza eylesin. Gençlerimizden, böyle bir duruma izin vermemelerini istiyorum. Karşınıza geçip hükümeti eleştirenlere, bizi eleştirenlere, belediyelerimiz eleştirenlere şöyle bir bakın. Eğer bunlar ülkeyi veya şehirlerimizi bizden daha iyi yönetebilecek birikime, projeye, plana, programa, ahlaka, dirayete sahipse karar elbette sizindir. Ama hayatında tuğla üstüne tuğla koymamış, ülkesine de şehrine de herhangi bir hizmeti, hayrı dokunmamış olanların eleştirilerinin boş teneke gürültüsünden ibaret olduğunu asla unutmayın. Eser ve hizmet siyasetiyle konuşanlar ile; yalan, iftira, kin ve nefretten başka sermayesi olmayanları en iyi sizlerin ayırt edeceğine inanıyorum.
“İDEOLOJİSİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK ÖNEMLİ BİR ŞAİRİMİZ OLAN NAZIM HİKMET…”
Gençlik öyle bir enerjidir, öyle bir güçtür ki hiçbir baskı, hiçbir zulüm, hiçbir engel onu durduramaz. Yakın tarihimizde bunun sayısız örneği var. Çanakkale Savaşı bu ülkenin gençlerinin yedi düvele meydan okuyuşunun ve canları pahasına zafere yürüyüşünün destanıdır. Gazi Mustafa Kemal’in Trablus’ta, Suriye’de, Kafkasya’da, Balkanlarda bizzat içinde yer aldığı mücadelelerin hepsi de bu ülkenin gençlerinin fedakarlığıyla yürütülmüştür. Milli Mücadele’nin kazanılması ve Cumhuriyet’imizin kurulması da aynı şekilde gençlerin eseridir. Cumhuriyet döneminde tek parti zihniyetine ve zulmüne karşı verilen mücadelede de gençlerimiz hep en ön saflardaydı. Üstat Necip Fazıl Kısakürek, tüm ömrünü gençlerin heyecanını ayakta tutmak ve harekete geçirmek için harcamıştır. Cemil Meriç o engin birikimi ve derin kavrayışıyla gençlerimize tüm renkleriyle dünyayı tanıtmak için yıllarını vermiştir. İdeolojisinden bağımsız olarak önemli bir şairimiz olan Nazım Hikmet gençlerle var olmuş, gençlerle yaşamaya devam etmiştir. Yahya Kemal’den Tanpınar’a, Pakdil’den Karakoç’a kadar medeniyet pınarımızı besleyen isimlerin hepsi de gençlerimizle yol yürümüşlerdir.
“BİZİM İHTİYACIMIZ OLAN KUŞAK Z KUŞAĞI Y KUŞAĞI DEĞİL, TEKNOFEST KUŞAĞIDIR”
Biz kimsenin rengine, kimliğine, kişiliğine, şekline, karakterine bürünmeyeceğiz. Tam tersine kendi rengimizi bölgemize ve tüm dünyaya vereceğiz. Bunun için önce hep birlikte kendi medeniyetimizi, tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi en iyi şekilde öğreneceğiz. Sahip olduğumuz bu güçlü temelin üstüne bilimin, teknolojinin, tekniğin yardımıyla hayal ettiğimiz ortak geleceğimizi inşa edeceğiz. İşte bunun için diyorum ki; gençler, hanım kardeşlerim! Bizim ihtiyacımız olan kuşak Z kuşağı Y kuşağı değil Teknofest kuşağıdır. İşte bunun için diyorum ki bizim ihtiyacımız olan gençlik, ‘Kim var?’ diye seslenilince sağına ve soluna bakmadan fert fert ‘Ben varım’ cevabını veren bir gençliktir. Bizim ihtiyacımız olan gençlik, burada olduğu gibi ülkesine ve milletine gönülden bağlı, çağın tüm donanımlarıyla kuşanmış, istikamet sahibi, nereye gittiğinin bilincine sahip bir gençliktir. Biz gençleri harflerle, kuşaklarla bölmüyoruz. A’sından Z’sine hepsini de kucaklayacak eserlerle, hizmetlerle, çalışmalarla bütünleştiriyoruz. Ülkeye ve millete olduğu gibi gençlere de hiçbir hayrı dokunmayanların foyaları, karşılaştıkları her sınamada dökülüyor.
“BAY KEMAL, SENDEN HİÇBİR ŞEY OLMAZ”
Geçtiğimiz haftalarda bir parti çıktı, Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye yönelik sınır ötesi harekatları için gereken tezkereye Meclis’te ‘Hayır’ dedi. Üstelik bununla kalmadı, evet diyenleri de ihanetle suçladı. Sonra aynı parti çıkıp, Kandil’i yerle bir edeceğini, Suriye’de huzuru sağlayacağını iddia etti. Bunlar bölücü örgütün oyuncağı olan partinin güdümüne girme ayıbını yalan, iftira ve çirkeflik çıtasını yükselterek gizleyebileceklerini sanıyorlar. Bay Kemal, senden hiçbir şey olmaz. Sen 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı’nda FETÖ’cülerin yönettiği o tankların arasından nasıl kaçtıysan, nasıl oradan Bakırköy Belediyesi’ne gittiysen sen bugün de aynısın. Bir başkası; şehit yakınına söven densiz, terbiyesiz, utanmaz, arlanmaz milletvekiline sıkı sıkıya sarılarak gerçek yüzünü gösterdi. Bunların birbirinden farkı var mı, al birini vur ötekine. Biz bunların hangi tıynette olduklarını zaten biliyorduk, bu vesilelerle milletimiz de görmüş oluyor.
“İNŞALLAH HAZİRAN 2023’TE BU KAZANI KAYNATALIM VE BUNLARIN İŞİNİ BİTİRELİM”
Şu İYİ Parti’nin başındaki kadın… Bu kadın nasıl küfrediyor? Beni bağışlayın, söylemek istemezdim ama parlamento çatısının altından ‘Yavşaklar’ diyecek kadar ileri giden bir kadın. Bunda ne edep var, ne adap var. Başkanı bu şekilde küfrederse, onun milletvekili ondan farklı olur mu? Çünkü üzüm üzüme baka baka kararıyor. Sen bir kadınsın, bir kadın nasıl oluyor da bu şekilde küfrediyor? Bunların suyu kaynadı ama bunların suyunu tam manasıyla kaynatmaya var mıyız? İnşallah Haziran 2023’te bu kazanı kaynatalım ve bunların işini bitirelim. Siyasete ilgi duyan kardeşlerimize diyoruz ki, bunlar kötü örnekler. Sakın ola siz bunlar gibi yapmayın. Siz kartallara bakın, leş peşinde koşan akbabalara değil. Siz aslanlara bakın, onların artıklarıyla beslenen çakallara değil. Siz ulu çınarlara bakın, ona tutunarak yükselmeye çalışan sarmaşıklara değil."