Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, imam hatip okulları için, "Bugün 70 yaşında bir çınar olan imam hatipler, aynı zamanda her adımı sabır, samimiyet ve azimle yürütülen kutlu bir mücadelenin sembolüdür. Esasen imam hatiplerin tarihi, milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. Kuruluşundan itibaren imam hatipler, bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuştur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da Cevahir Kongre Merkezi'nde yapılan "Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu" adlı programa katıldı. Sempozyumda Erdoğan'a, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş eşlik etti. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
GÖZÜMÜ ÜLKEMİZE ÇEVİRMİŞ TÜM MAZLUM VE MAĞDURLARA SELAMLARIMI İLETİYORUM:“Buradan ülkemizin dört bir yanındaki imam hatipli kardeşlerime en kalbi selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Fatih’in emaneti aziz İstanbul’dan, sizlerin vasıtasıyla gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki kardeşlerimize, dostlarımıza, gözümü ülkemize çevirmiş tüm mazlum ve mağdurlara selamlarımı iletiyorum.
BAHTİYARLIK DUYUYORUM: Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitim Uluslararası Sempozyumu münasebetiyle burada imam hatip nesli ile imam hatip davasına gönül veren siz dostlarımla beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.
İMAM HATİPLER BU ÜLKEDE DEMOKRASİNİN STANDARDINI GÖSTEREN BİR MİHENK TAŞI OLMUŞTUR: Bugün 70 yaşında bir çınar olan imam hatipler, aynı zamanda her adımı sabır, samimiyet ve azimle yürütülen kutlu bir mücadelenin sembolüdür. Esasen imam hatiplerin tarihi, milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. Kuruluşundan itibaren imam hatipler, bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuştur. Milli iradenin üzerine düşen vesayet gölgesi kalktıkça imam hatiplerin de önü açılmış, kapısına vurulan zincirler kırılmıştır.
CHP ZİHNİYETİ DE BU OKULLARI DAİMA BİR TEHDİT OLARAK GÖRMÜŞTÜR: Darbe ve dikta dönemlerinde ise milletimizin kendisi gibi imam hatipler de hedefe, özellikle o tahtaya konularak baskıya uğramıştır. CHP zihniyeti, milletle, milletin değerleriyle hesaplaşmasını hep imam hatipler üzerinden yürütmüştür. Ellerine geçirdikleri her fırsatı ya bu okulları tamamen kapatmak ya da imam hatiplerin kazanılmış haklarını gasp etmek için kullanmışlardır. Milletimiz çöldeki vaha misali bu okullara nasıl umutla sarılmışsa CHP zihniyeti de bu okulları daima bir tehdit olarak görmüştür.
CHP MEBUSU OLAN HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER…: Burada milletimizin tek parti faşizminde maruz kaldığı zulümleri göstermesi açısından şu örneği sizlerle özellikle paylaşmak istiyorum. Kendisi de bir CHP mebusu olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1947 yılında, ülkenin içinde bulunduğu vahim durumu bakınız nasıl anlatıyor: ‘TBMM’de bir münakaşadan sonra dışarıya çıktığım zaman 6 tane Meclis hademesi yanıma geldi. Gözleri yaşlı olarak bana şunları söyledi, vallahi billahi 6 köyümüzde bir tek imam kaldı. Ölülere nöbet bekletiyoruz. O imam kalkıp bu köye geliyor ve boyuna köy değiştiriyor. Eğer bize imam ve hatip vermezseniz ölülerimizi köpek leşi gibi toprağa gömeceğiz.’ CHP’li Hamdullah Suphi’ye köylüler söylüyor bunu. Evet partisinin 7’nci kurultayında bizzat bir CHP’li milletvekili tarafından dile getirilen bu utanç tablosu, tek parti döneminde ölüsüyle dirisiyle bu ülkenin tamamının gerçeğiydi.
İLK İCRAATI EZAN-I MUHAMMED’İN ASLI İLE OKUNMASIDIR: Türkçe ezan garabeti de insanımızın tahammül sınırlarını zorlayan bir hal almıştı. Demokrat Parti’nin 1950 seçimlerinde milletle en fazla makes bulan iki vaadi, ezanın aslına döndürülmesi ile imam hatiplerin açılması olmuştur. Merhum Menderes’in 1950 seçimlerinden zaferle çıktıktan hemen sonra hayata geçirdiği ilk icraatı, Ezan-ı Muhammed’in aslı ile okunmasıdır. Menderes ve arkadaşlarının milletimiz tarafından halen hayırla yad edilmesini sağlayan diğer hizmetleri ise imam hatip okullarının açılmasıdır.
İMAM HATİPLERİN BU FETRET DEVRİNİ HAMDOLSUN BİZ SONLANDIRDIK: Kendi evlatlarım da dahil imam hatip lisesi mezunları, üniversite hayallerini 13 yıl boyunca ya ertelemek ya da yurt dışında gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Önce 2011 yılında kat sayı uygulamasını kaldırarak, bir sene sonra da 4+4+4 sistemi ile de ortaokul kısımlarını açarak imam hatiplerin bu fetret devrini hamdolsun biz sonlandırdık. Rabbime, bize milletin okullarını tekrar milletle buluşturma imkânı bahşettiği için hamd ediyorum.
ÇOCUKLARIMI İMAM HATİPTE OKUTTUM:İmam hatip mezunuyum, çocuklarımı imam hatipte okuttum. Ama hiçbir zaman imam hatipçi olmadım. Yanlış bulurum, çünkü bizim için tüm imam hatip okulları, normal liseler, meslek liseleri emirlerinde olduğumuz okullarımızdır. Hepsine bütün imkanlarımızla seferber olduk, oluyoruz ve elimizden gelen tüm destekleri de veriyoruz.
‘DİNSİZ, UCUBE BİR NESİL OLSUN’ DİYENLER YOK MU? VAR: Derdimiz şu; bu ülkede eğer bugün ifademle bir dindar nesil yetiştirelim gayreti varsa bu, hocalarımızın emekleriyledir. Bundan çok rahatsız olanlar yok mu? Var. Tam aksini savunanlar var. Varsın olsun, biz işimize bakacağız. Dünyanın hiçbir yerinde kalkıp da bunun aksi olsun diyen yok. ‘Dinsiz nesil olsun’ diyenler yok mu? Var. ‘Ucube nesil olsun’ diyenler yok mu? Var. Onlar işine bakacak, biz de işimize bakacağız. Farkımız bu. Bunun olması lazım.
‘TAKUNYALI, GERİCİ, YOBAZ’ DENİLEREK AŞAĞILANAN KARDEŞLERİMİZİN HİKAYESİDİR: Bu hikâye, kılık kıyafeti sebebi ile üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın hikayesidir. Üniversite hayali katsayı engeline takılan gençlerimizin hikayesidir. ‘Takunyalı, gerici, yobaz’ denilerek aşağılanan halkımızın, sakalından, sarığından dolayı horlanan kardeşlerimizin hikayesidir. Bu hikâye, ‘yeşil sermaye’ yaftası vurularak ayrımcılığa uğrayan yatırımcılarımızın hikayesidir. Ücretini ödeyemediği için hastane morglarında cenazesi rehin alınan vatandaşlarımızın hikayesidir. Eline kına yakarak gönderdiği askerin yemin törenine alınmayan anaların hikayesidir.
TÜRK VE KÜRT’ÜYLE, ALEVİ’Sİ VE SÜNNİ’SİYLE: Bu hikâye, azgın azınlığın kışkırtmalarına rağmen demokrasiden ayrılmayan sessiz çoğunluğun da hikayesidir. Biz, 40 yıldır işte bu hikâyeyi yeni baştan yazmak, milletimizin makus tarihini değiştirmek için zorlu bir mücadele yürütüyoruz. Bu mücadeleyi biz kendi ikbalimiz için değil Türk ve Kürt’üyle, Alevi’si ve Sünni’siyle milletimizin her bir ferdinin huzuru, refahı, özgürlüğü için veriyoruz.
GAZETE KUPÜRLERİÜZERİNDEN KAPATMAYA KALKTILAR: Kefenimizi giyerek çıktığımız bu siyaset yolculuğunda bizden öncekiler gibi elbette biz de pek çok sıkıntı ile karşılaştık. Baskıya, zorbaya, siyasi şiddete maruz bırakıldık. Türkiye'nin iktidar partisini uyduruk gazete kupürleri üzerinden kapatmaya kalktılar.
BEZMİALEM VALİDE SULTAN CAMİİ’NİN İÇİNE AYYAŞLARI DOLDURDULAR: Taşeron haline getirdikleri eli kanlı yapılarıüstümüze salarak Türkiye'yi kaosa ve istikrarsızlığa sürüklemek istediler. Ağaç ve çevre bahanesi adı altında başlattıkları Gezi olayları ile sokaklarımızı ateşe ve kana bulamaya kalktılar. Bezmialem Valide Sultan Camii’nin içine ayyaşları doldurarak, bira kutularını camilerimizin halılarının üzerine sere serpe göndererek, Taksim'e gezicilerle yürümek suretiyle oradan Dolmabahçe’deki ofisimize kanal açarak, oradan da Taksim’e gezicilerle yürümek suretiyle biliyorsunuz bunlar çılgınlıkların en alçakçasını yaptılar.
ALLAH’A HAMDOLSUN KENDİİNSANINA KURŞUN SIKAN HAİN ÇIKMAMIŞTIR: Son 70 yıllık tarihi boyunda imam hatip okullarından hamdolsun hep ülkesine ve milletine gönülden bağlı gençler çıkmıştır. Mehmet Selim Kiraz gibi hakkın yolunda can veren kahramanlar çıkmıştır. Bu okullardan hafız, alim, doktor, mühendis, hâkim, avukat, bürokrat, iş adamı, siyasetçi, başbakan, cumhurbaşkanıçıkmış ama Allah’a hamdolsun kendi insanına kurşun sıkan hain çıkmamıştır. Aklını ve iradesini Pensilvanya'daki şarlatana kiraya verenlerin 28 Şubat döneminde darbecilerle iş birliği içinde imam hatip okullarına düşmanlık yapmasının sebebi işte budur.”