Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine yönelik kararın yürürlüğe girdiği gün “Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi ile başlamadı, sözleşmeden çekilmeyle bitecek değil” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye yönelik kararın yürürlüğe girdiği gün, bugün, Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı”nda konuştu.
“Bazıçevreler bugün resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi’ni, kadına yönelik şiddetle mücadelede geriye gidiş olarak yansıtmaya çalışıyor” diyen Erdoğan, “Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi ile başlamadı, bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir” dedi. Erdoğan, şunları söyledi:
“Sözleşmeden çekilme gerekçelerimizi o dönemde kamuoyuyla zaten paylaştık, bizim kadına yönelik şiddetle mücadele çerçevesinde aldığımız tedbirlerin, düzenlemelerin, kadınların, haklarına, hukuklarına onurlarına sahip çıkmamızın tek sebebi, eşref-i mahlukat olan insan sıfatıyla kendilerine olan saygımızdır. Dün kadına yönelik şiddetle, kadınların insan olarak sahip oldukları haklarını kullanabilmesi konusunda nasıl mücadele ediyorsak bugün de yarın da mücadeleyi sürdüreceğiz. Elbette bu mücadelenin uzun bir süreç olduğunun farkındayız.”
Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“- Eylem planımız 2021-2025 yıllarını kapsamaktadır. Oldukça hacimli bir kitap olarak ortaya çıkan planı 5 ana hedef 28 strateji 227 faaliyet şeklinde yapılandırdık. Mağdurların adalete erişimini kolaylaştırılmasışiddetle mücadele anlayışının tüm politikalara yerleştirilmesi toplumsal duyarlılığın artırılması olarak özetleyebiliriz. Değişen şartlar ve ortaya çıkan ihtiyaçlar çerçevesinde gereken her türlü yasal ve idari tedbiri almayı sürdüreceğiz. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı'nın ilk hedefini şiddetle mücadele mevzuatının gözden geçirilmesi ve etkin uygulanması olarak belirledik. Israrlı takip, siber şiddet gibi şiddet türleri konularının yeniden değerlendirilmesini planlıyoruz.
TAKDİRİİNDİRİMDE DEĞİŞİKLİK SİNYALİ
-Türk Ceza Kanunu’ndaki suç tipleriyle, ısrarlı takip, siber şiddet, zorla evlendirme gibi şiddet türlerinin yeniden değerlendirilmesini planlıyoruz. Uyuşmazlıklarda haksız tahrik ve takdiri indirim müesseselerinin nasıl uygulandığının analizlerini yaparak, gerekli değişiklikler için harekete geçilecek.
- Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) bugüne kadar 682 bini kadın, 54 bini erkek ve 96 bini çocuk olmak üzere833 bin kişiye hizmet verildi. Yatılı kurumsal hizmetlerimizi ise 81 ilimizdeki 149 kadın konukevinde 3576 kapasiteyle sürdürüyoruz.
ÖFKE KONTROLÜ EĞİTİMİ
-7 ilde 9 yeni kadın konukevi açılacaktır. Şiddet faillerinin ve şiddet uygulama ihtimali olan bireylerin öfke kontrollerinin sağlanabilmesine yönelik eğitimlere başlıyoruz. 77 faaliyeti önümüzdeki 5 yıl içerisinde gerçekleştireceğiz. 81 ilde kadına yönelik şiddet risk haritasının tamamlanması stratejik hedeflerimiz arasında. Kadına karşışiddeti sıradanlaştıran yaklaşımları ortadan kaldıracağız. Tehdit altında olan kadınlar için ihtisaslaşmış kadın konukevlerimizde özel güvenlik önlemleri alıyoruz.
- İçişleri Bakanlığı ile oluşturulan Kadın Destek Sistemi (KADES), yaygın olarak kullanılmaktadır. 15 şehirde yürütülen elektronik kelepçe uygulaması 81 ile yaygınlaştırıldı.
“KONUNUN BİR TARAFINDA ERKEK BİR TARAFINDA KADIN VARDIR”
- İnsanları sadece cinsiyetlerinden dolayıüstünlük sınıflamasına tabi tutan anlayışın medeniyetimizde ve kültürümüzde yeri yoktur. Bu noktada bir sorun yaşanıyorsa sorunun bir tarafında erkek bir tarafında kadın vardır. Mesela aile yapımızla ilgili hassasiyetlerimizde kadın ne kadar sorumluluk sahibiyse erkek de aynı derecede mesuliyet sahibidir.
- Dünya Sağlık Örgütü, her üç kadından biri hayatının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Eşşiddetine maruz kalma riski yaş ilerledikçe azalıyor. 15-29 yaş arası eşşiddeti en yüksek seviyede.
- 6284 Sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına KarşıŞiddetin Önlenmesine Dair Kanunun yürürlüğe girmesi en önemli dönüm noktasıdır. Türkiye, bu kanunla dünyada kadına yön şiddetle mücadelede en kapsamlı ve etkili mücadeleye sahip ülkeler arasında ilk sıralara çıkmıştır. Her şeyden önce kanun, ırk, renk, tabiyet, din dil, cinsiyet, engel durumu hastalık gibi ayrımlar gözetmeksizin şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi buluna çocuk kadın ve erkekleri koruyor."