CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, son günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili olarak yaptığı ifşalara yönelik yaptığı değerlendirmede; “Mesele, tüketicilerin dikkatli olup önlem alması meselesi değildir. Asıl mesele, kamu idaresinin halk sağlığını koruma sorumluluğunu yerine getirmemesidir.” dedi.
CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, yaptığı yazılı açıklamada şu eleştirileri dile getirdi:
“Mesele, tüketicilerin dikkatli olup önlem alması değildir. Asıl mesele, kamu idaresinin halk sağlığını koruma sorumluluğunu yerine getirmemesidir. Tarım ve Orman Bakanlığı, yaptığı denetimlerle hileli ürünleri tespit edip listeyi güncelleyerek büyük bir başarıya imza atmış gibi görünse de, asıl sorumluluk, bu ürünler piyasaya sürülmeden önce halkı korumak olmalıdır.
Bu sahteciliklerin ne kadar geniş çaplı olduğu ortada. Ancak asıl sorgulanması gereken, bu denetimlerin gerçekten ne kadar yeterli olduğu ve bu sahteciliklerin önlenmesi için gereken önleyici adımların zamanında neden atılmadığıdır. Bakanlığın ifşa listesiyle sorumluluktan kaçması kabul edilemez. Yani mesele yalnızca taklit ve tağşiş değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Bakanlık her gün yeni bir hileli ürün listesi açıklıyor, ama bu listeler sorumluluğun yerine getirildiği anlamına gelmez. Önemli olan, tüketicilerin bu ürünler piyasaya sürülmeden korunmasıdır.
Evet, 771 milyon TL ceza kesildiği belirtiliyor. Ancak bu cezalar halk sağlığını korumak için yeterli değil. Bu kadar firma taklit ürünleri nasıl ve kimin sayesinde piyasaya sürüyor? Daha sıkı bir kontrol mekanizması kurularak bu tür ihlallerin önüne geçilmelidir. Tüketicilerin ürünlerin fiyatından, kokusundan veya renginden şüphelenip uzak durması elbette önemlidir, ancak bu sorumluluğu tamamen tüketicilere yüklemek yanlış bir yaklaşımdır.
Asıl görev, halkı bu tür sahteciliklerden korumakla yükümlü olan kamu idaresinindir. Bu skandalların yaşanmasının nedeni, denetimlerin ve önlemlerin yetersizliğidir. Halk sağlığını riske atan bu tür sahteciliklerin önüne geçmek için daha etkili tedbirler alınmalı ve Bakanlık bu sorumluluğu yerine getirmelidir.”