CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın TBMM Genel Kurulu’nda bakanlık bütçesi üzerine yaptığı konuşmayı değerlendirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Taşcıer’in yazılı açıklaması şöyle:
“Çalışma Bakanı TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe konuşmasında, bu yüzyılı emeğin yüzyılı yapacaklarından bahsetti. Sayın Işıkhan bir kez daha milletin aklıyla alay ediyor ve sanıyorum bundan mutluluk duyuyor. Kendisi herhalde farkında değil ama Türkiye’nin neredeyse yarısı asgari ücretle çalışıyor. Kayıt dışı çalışıp asgari ücret bile alamayan milyonlar var. Son 8 yılda gerçekleşen 20-24 yaş arası istihdam artışına bakın, yüzde 86’sı asgari ücret ve aşırı yakın ücret alıyor. Yani vasıfsız iş yapan da, teknik tahsil almış da çalışma hayatına asgari ücretli başlıyor. 25-39 yaş arasında da asgari ücret ödenenlerin sayısı hızla artıyor. Asgari ücretli olmayanlar da düşük ücretlere mahkûm edilmiş durumda. Türkiye’de özel sektör çalışanlarının yüzde 91’i asgari ücretin iki katı ve altında, yani 22 bin 804 liradan az ücret alıyor. Memurların bile alım gücü yıllardır hızla eriyor. 2003’te çalışanlar toplam gelirin %25.2’sini ücret ödemesi olarak alıyordu, çalışan sayısı yaklaşık 4 milyon kişi artmasına rağmen bu oran %23.9’a düştü. Yani emeğiyle, alın teriyle geçinenler bu ülkenin zenginliğinden daha az pay alıyorlar. Emekçileri sistematik olarak yoksullaştırıp, zengini daha zengin yapanlar, paradan para kazananları ihya edenler mi bu yüzyılı emeğin yüzyılı yapacak? Asgari ücreti 21 yılda reel olarak 3 kat artırdık diyor. Kâğıt üzerinden değil, vatandaşın yanından konuşmak lazım. Sadece 2 yılda alım gücündeki korkunç düşüş hükümete reel gelmiyor demek ki. 2021 Ocak ayında asgari ücret 2 bin 825 liraydı, süt 6 liraydı. Bugün aynı markette, aynı süt 36 lira. Asgari ücretli artık o sütten 154 litre daha az alabiliyor. Kıymadan 37 kilo daha az alabiliyor. Bu sadece iki yılda oldu. Bakan beyler realite görmek isterse kendisini çarşıya pazara davet ediyorum.”
“İŞÇİLER DİRENİŞTE, BAKAN KAFASINI ÇEVİRİYOR”
“Vedat Işıkhan ayrıca sendikal hak ve özgürlükler konusunda önemli düzenlemeler yaptıklarından da bahsetti. Pes doğrusu. AKP iktidarları döneminde, 21 yılda 20 ayrı grev engellendi, 200 bine yakın işçinin grev hakkı gasp edildi. E-devletten sendika üyeliği yapılabiliyormuş… Daha bugün Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, sendika üyeliğinden ayrılsınlar diye patronların baskısına uğradıkları için iş bırakmış durumda. Şanlıurfa’da, Kocaeli’de, Manisa’da, Sakarya’da işçiler fabrika önlerinde eylem yapıyor. İşçiler direnişte, Bakan kafasını çeviriyor. Sendika üyesi olmak beş dakika doğru, ama sendikalı kalabilmek zor. Getirdikleri sendikal barajlar, toplu sözleşme yapılabilmesi önüne getirilen bin bir engel, bunlardan Sayın Bakan bihaber olabilir mi? Elbette olamaz. Sendikalı sayısı arttı diye övünüyorlar. Kamuda sendikalı sayısını artırmadılar. Kamuda sendikalaşma adı altında esasında siyasi parti üyeliği yaptırıldı. Bu gerçeği herkes biliyor zaten. İşçilerin deseniz, Türkiye’de sadece yüzde 14.76’sı sendikalı. Bunu büyük başarı diye anlatıyorlar.”
“NASIL BİR ‘EN KISA SÜRE’ ANLAYIŞINIZ VAR ÇÖZMEKTE ZORLANIYORUZ”
“Sayın Işıkhan birinci dereceye yükselen devlet memurları için 3600 ek gösterge düzenlemesini en kısa sürede hayata geçireceklerini de söyledi. Ne zaman dedik yine ses yok. Bir buçuk yıl önce Erdoğan söz vermişti. Nasıl bir ‘en kısa süre’ anlayışınız var çözmekte zorlanıyoruz. Çalışma koşullarını güvenli hale getirmekten, iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yerleştirmekten bahsetti. Daha yeni getirdikleri torba kanunun içinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun uygulanmasının bir yıl daha ertelenmesi var. 12 sene olacak, hala erteliyorlar. İnsan aklıyla bu denli alay edilmesini reddediyoruz.”
“İTİRAZ ETMESEK DEPREMZEDEDEN KATKI PAYI ALACAKLARDI”
“6 Şubat depremleri sonrası depremzedelerden Sosyal güvenlik kapsamında yer alan birçok kalemden katılım payı alınmamasının sağlandığını ifade etti. Bu uygulamanın süresi 30 Kasım’da bitmesine rağmen süresini uzatmamışlardı. Ortalığı ayağa kaldırıp itiraz ettik, depremzedeler hala konteynerlerde çamurun içerisinde yaşıyor, kentler henüz ayağa kaldırılamadı, molozların arasından hala cansız bedenler çıkarılıyor dedik. Bizim itirazlarımız sonrası 5 Aralık’ta SGK bir duyuru yayınlayarak uygulamayı uzattıklarını açıkladı. Biz çağrı yapmasak depremzedelerden tedavi ve ilaçta katılım payı almaya başlayacaklardı. Sayın Bakan bundan neden söz etmiyor?”