Gelecek Partisi, 11-15 Kasım arasında Çekya’nın Prag şehrinde gerçekleştirilecek ‘Uygur Hakları: Hesap Sormaya Doğru’ adlı Dünya Uygur Kongresi’ne katılacak. Kongreye, Gelecek Partisi’ni temsilen Genel Başkan Yardımcıları Ümit Yardım ve Selçuk Özdağ ile Sivil Toplum Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Mehmet Erman’dan oluşan heyet katılacak.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ kongreye katılımları ile ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Özdağ’ın açıklaması şöyle:
“Biz Çin’in Doğu Türkistan’da anayasasına uymasını istiyoruz. Birleşmiş Milletler Evrensel Hukuk Kurallarına uymasını istiyoruz. İnsan Hakları Beyannamesine imza atmış bir Çin’in, İnsan Hakları Beyannamesine uygun hareket etmesini, burada yaşayan her etnik yapının; başta Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar, Kırgızlar ve Kazaklar olmak üzere diğer etnik yapıların, dinler ve mezheplerin kendi inanç ve kültürlerinde özgürce yaşamalarını istiyoruz. Doğu Türkistan’daki iddialar ile ilgili Çin, kapılarını açmalıdır. Çin, bu kapıları dünyadaki aktivistlere, gazetecilere, siyasetçilere, STK’lara açmadığı sürece bu iddialar gerçek kabul edilecek ve bu gerçeklikten ötürü Çin her zaman ayıplı yaşayacak, süper devlet, dünya devleti olamayacak, dünyadan soyutlanarak kendi iç meseleleri ile boğuşacaktır. O nedenle Çin, kapılarını açmalıdır.
“ÇİN KAPILARINI AÇANA KADAR BU METİN TBMM GENEL KURULU’NA İNDİRİLMEMELİDİR”
Türkiye’de Suçluların İadesi Anlaşması metni Dışişleri Komisyonu’ndan geçmemelidir. Çin kapılarını açana ve iddiaların yalan olduğu ortaya çıkıncaya kadar bu metin Genel Kurul’a indirilmemelidir. Bu iddialar doğruysa Çin, bunlarla ilgili insan haklarına uymalı, hukukun üstünlüğüne uymalı ve Doğu Türkistanlıların, Uygurların, Kazakların, Kırgızların aileleri ile buluşmalarını, oradaki ailelerin kültürel haklarını yaşamalarını, can-mal güvenliklerini, inanç hürriyetlerini, fikir hürriyetlerini ve teşebbüs hürriyetlerini sağlanmalıdır. Çin, bu şartları yerine getirdikten sonra ancak Suçluların İadesi Anlaşması Genel Kurula gelmeli ve bu anlaşma kesinlikle evrensel hukuk kurallarına uygun olmalı. Ben yaptım oldu mantığı yanlıştır. Biz Çin ile ikili ilişkilerin, ekonomik ilişkilerin, dış ilişkilerin, kültürel ilişkilerin iyi olmasını isteriz ama Çin de bu saydığımız kurallara uymak mecburiyetindedir. Her şey para değil, her şey insan hakları ve insan onurudur!”