Anayasa Mahkemesi’nin hakkında hak ihlali kararı verdiği HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, HDP Genel Merkezi'nde "Ben, ‘Nerede kalmıştık’ diyorum. Kaldığımız yer burasıydı. Bizim yaşamımız direniştir. Direnmek, yaşamaktır. Sonuna kadar bunu dedik. "Yaşasın halkların kardeşliği" dedik. Ben Meclis'ten böyle çıktım, böyle gireceğim" dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği yeniden yargılama kararı kapsamında tutuksuz yargılanmak üzere akşam saatlerinde serbest kalan HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, ilk açıklamalarını HDP Genel Merkezi'nde yaptı. Gergerlioğlu şunları söyledi:
"NEREDE KALMIŞTIK?"
"Ben, ‘Nerede kalmıştık’ diyorum. Kaldığımız yer burasıydı. Bizim yaşamımız direniştir. Direnmek, yaşamaktır. Sonuna kadar bunu dedik. "Yaşasın halkların kardeşliği" dedik. Ben Meclis'ten böyle çıktım, böyle gireceğim. Biz; sonuçta "Haklıyız, güçlüyüz ve de kazanacağız" dedik Meclis'ten çıkarken. Bizi o zaman çok zayıf görüyorlardı. "Zindana attık, işini bitirdik" diyorlardı. Ama ben iki şeye güveniyordum. Birincisi hukuken çok haklıydık. İkincisi kamuoyu vicdanı bizim yanımızdaydı. Direne direne kazandık. Darp edilerek evimden çıkartılırken son cümlem şuydu: "Bu hikaye burada bitmez. Bu halk boyun eğmez, bu hikaye burada bitmez" dedik. "Biz sonuna kadar direneceğiz, çünkü haklıyız" dedik. Ben en başta bu zaferi halkımıza armağan ediyorum. Ben cezaevinde yalnızlık içinde hep bana edilen duaları, sevgi sözlerini, destekleri hissettim. Bu bizim zaferimiz değil, halkın zaferidir. Bu kadar zorbalık, tahakkümcü anlayış içinde bu halkın yüzünün gülmesine çok ihtiyacımız vardı ve bundan dolayıçok mutluyum. Bizim direnişimiz demokrasi, hak, hukuk, adalet üzerineydi.
"ANAYASA MAHKEMESİ'NE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM ÇÜNKÜ ÇOK HIZLI BİR SÜREÇ İŞLETTİ"
Ben yerel mahkemede, istinafta, Yargıtay’da mağdur edildim; ardından Meclis’te hızlıca bu karar okunsun, ondan sonra son sığınacağımız yer Anayasa Mahkemesi ve o da ne kadar net, kesin bir karar verdi. Ben burada Anayasa Mahkemesi’ne çok teşekkür ediyorum çünkü çok hızlı bir süreç işletti. Anayasa Mahkemesi’nin kararıçok kesin bir karardır. Oy birliğiyle alınmıştır. O yargı süreçlerinin utanması lazım. İki açıdan hak ihlali veriyor. Birincisi siyaset yapma hakkım gasp edilmiş, ikincisi ifade özgürlüğüm gasp edilmiş ve bizim gibi yüz binlerce insan var.
"BUGÜN HALKIN YÜZÜ GÜLSÜN, HALKIN BUNA ÇOK İHTİYACI VAR"
Ben barış istedim diye 27 yıllık kamu doktorluğumdan ihraç ediliyorum, yetmiyor. Kocaeli’nden milletvekili olarak Ankara’ya geliyorum ve sonrasında yine yargı oyunları devam ediyor ve vekilliğimiz düşürülüyor, zindana atılıyoruz. Ama boyun eğmiyoruz, ’Haklıyız, güçlüyüz, kazanacağız diyoruz’ ve kazanıyoruz. Bugün halkın yüzü gülsün, halkın buna çok ihtiyacı var. Son derece moralli bir şekilde içeride üç ayı geçirdim. Son derece iyiydim. Bedenen kendimi korudum, spor yaptım, zayıfladım, adeta gençleştim, sakal bıraktım. Yeni bir Ömer geldi. Ruhen yenilendim, bunlar da benim için çok iyi oldu. Bizi belki tuş etmek istiyorlardı ama başaramadılar. Moralimiz dimdik ayaktaydı.
"BİZİM ÇIKMAMIZ, PARTİMİZE YAPILAN SALDIRILARIN BİTECEĞİNİN HABERCİSİDİR"
Ben arabada polislere ‘Hukuki süreçleri işleteceğim’ dediğim zaman, ‘Bizi tehdit mi ediyorsun?’ dediler. Ben de onlara ‘Evet, hukukla tehdit ediyorum’ dedim. ‘Çünkü AK Parti iktidarının yok ettiği hukuk elbet bir gün geri gelecektir’ dedim. Bakın bunlar son derece önemli ve bize yapmadıklarını bırakmadılar ama bizi yıldıramadılar, boyun eğdiremediler ve biz halkın vekili olduğumuzu bilerek hareket ettik. Bu kazancımız, halkın kazancıdır. Demokrasinin, anayasanın kazancıdır. Bir de boş yere bizi altı gün daha yatırdılar. 1 Temmuz itibariyle Anayasa Mahkemesi net bir karar vermesine rağmen altı gün daha mağdur ettiler. Bugün akşam ancak çıkabildik, arkadaşlarımızın baskıları sonrasında. Oğlum, arkadaşlarımız göz altına alındı. Böyle mağduriyetler de yaşattılar. Bizim çıkmamız, diğer arkadaşlarımızın özgürlüğünün habercisidir. Bizim çıkmamız, partimize yapılan saldırıların biteceğinin işaretidir."