GIDA ENFLASYONU GÜÇ GEREKTİREN SPORLARI VURDU. ET YEMESİ GEREKEN ÇOCUK: "HOCAM EKMEĞİN İÇİNE DOMATES, BİBER, PEYNİR KOYUYORUM"

Artan gıda enflasyonu güç gerektiren sporları da olumsuz etkiledi. Et, süt, yumurta gibi protein ağırlıklı beslenmesi gereken genç sporcuların durumunu anlatan...

Haber: TAMER ARDA ERŞİN- Kamera: FATİH NAZIM EFE

Artan gıda enflasyonu güç gerektiren sporları da olumsuz etkiledi. Et, süt, yumurta gibi protein ağırlıklı beslenmesi gereken genç sporcuların durumunu anlatan eğitmen Harun Bayar, asgari ücretli bir öğrencisinin “Yeterli besleniyor musun?” sorusuna “Hocam bir ekmeğin içine domates, biber, peyniri koyuyorum, öyle geliyorum buraya” diye yanıt verdiğini aktardı. Eğitmen Can Ulun ise genç sporcuların dolmuş parasını zor bulduğunu belirterek, “Bu çocuklar zaten kıt kanaat, dolmuş parası bulamayıp, antrenmana 2-3 kilometre yürüyüp gelenler var” diye konuştu.

Artan enflasyon güç gerektiren sporlardaki sporcuları da vurdu. Etten, yumurtaya, yumurtadan süte birçok ürünün fiyatları yükselince sporcular da alternatif besin ürünlerine yönelmeye başladı. Sporcuların takviye olarak aldıkları toz halindeki besinler de dolarla Türkiye’ye geldiği için sporcular bundan da mahrum kaldı. Ankara’daki özel bir spor salonunda spor hocalarına enflasyondaki artışın kendilerini nasıl etkilediğini sorduk. Antrenörler, “Avrupa’da çocuklar iyi beslenirken, Türkiye’deki çocukların yeterli beslenememesi ülke başarısını da etkiliyor” ortak yanıtını verdi.

Spor eğitmeni Can Ulun, protein ağırlıklı besinlere yüzde 300’e yakın zam geldiğini belirterek, takviye olarak kullanılan supplementlerin (ek vitamin ve besin takviyesi) zaten yüksek olan fiyatlarının dolar kuru nedeniyle daha da arttığına dikkat çekti.

Ulun, önceden supplementlere ulaşamayan insanların yumurta, süt gibi besinlerle takviye yaptığını aktararak, şunları söyledi:

“Supplementlerin fiyatları pahalıydı, diğerleri ucuzdu. Şimdi maalesef ikisi de çok büyük artışa girdi. Harcama yaparken indirimli ürünleri gözlerimizi arıyor. Şöyle bir şey de yok. Et yemek yerine yine et yemek lazım. İnsanlar diğer giderlerinden kısmaya çalışıyorlar. Şimdi diğer giderlere de zam geldiği için maalesef sporcular da çıkmazın içinde. Bunu nasıl telafi edebilirler? Herhalde bunu da biz değil de diğer büyüklerimizin düşünmesi lazım.”

"YARIM KİLO ET YERİNE, 2 TABAK MERCİMEK"

“Markete giriyorsun yumurtanın kolisi 30 lira. Zaten sporcu günde 10-15 arası yumurta tüketiyor. Bu da ciddi fiyatlara yansıyor. Alınan maaşlar ortada zaten” diyen Ulun, et, süt, yumurta gibi ürünler yerine bakliyat tarzı ürünlere kayabilme imkanları olduğunu belirterek, “Yarım kilo et yemek yerine 2 tabak mercimek yiyebiliyorsun, nohut. Bu tarz bakliyatlarla. Ham proteinin, etin, sütün, yumurtanın, tavuğun yerine geçmiyor” diye konuştu.

Ulun, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu kötülemek istemediğini, ancak fiyat artışlarının herkesi vurduğunu belirterek, “Sporcudan ziyade çocukları da vurdu. Artık biz kendimizden geçtik. 200 liralık alışveriş yapmıyorsun da 100 liralık yapıyorsun. Ondan ziyade çocukların gelişiminde de bu saydığınız ürünler önemli. Evine ayda bir, iki kere et giren, belki hiç giremeyen insanlar var” dedi.

“AVRUPA’DAKİ 8 KİLO ET YİYOR, TÜRKİYE’DE BELKİ EVİNE 1 KİLO GİRİYOR”

Ulun beslenmenin sporun yüzde 70’ini oluşturduğunu ve düzgün beslenemeyen sporcuların başarısının etkileneceğini dile getirerek, şunları anlattı:

“Yeri geliyor antrenmandan daha önemli hal alıyor. Düzgün beslenen yabancı bir çocukla. Fiziksel gelişimini etkiler en basiti. Özellikle güç gerektiren sporlarda. Beceri gerektiren sporları etkilemeyebilir. Mesela futbol, basketbol, voleybol. Bunları çok etkilemeyebilir. Sporcu belli bir yere geldiği zaman kulüpleri bunları desteleyebiliyor. Zengin kısmına geçiyor onlar. Amatör branşlar. Güreş, mai tai, boks, wushu, tekvando, bu tarz şeylerde ailelerin ekonomik durumları da kötü olduğu hem de çocuklarına yeterli beslenmeyi sağlayamadığı zaman. Atıyorum siz 1 kilo eti 1 ayda yerken, yurt dışında bir çocuk 8-10 kilo et yiyor. Et derken protein alabiliyor diyelim.”

“DOLMUŞ PARASI BULAMAYIP YÜRÜYEREK GELENLER VAR”

Taşradan çıkan çocukların özellikle güç sporlarında başarılı olduğunu vurgulayan Ulun, “Mesela boksta ekonomik durumları kötü çocuklarımız başarılı olabiliyor. Hem de ülkenin ekonomik durumu belli. Bu çocuklar zaten kıt kanaat. Dolmuş parası bulamayıp, antrenmana gelenler var. 2-3 kilometre yürüyüp gelenler var. Bunlarla boğuşunca bir de bu ekonomik durum ortaya çıkınca maalesef sıkıntılar oluyor. Yurt dışı ile aramız açılıyor” diye konuştu.

“ÇOĞU ÇOCUK 20’Lİ YAŞLARDA BIRAKIYOR”

Ulun, çoğu sporcunun 20’li yaşlarda sporu bırakmak zorunda kaldığını “Çünkü hem destek görmüyor, evlilik çağları, aile geçindirmesi lazım. Para kazanması lazım. Sporla iş arasında tercih yaptığında doğal olarak işe kayıyor” diye anlattı.

“GELİR YOK, KENDİ GÜCÜYLE YAPABİLDİĞİNİ YAPIYOR”

Spor eğitmeni Harun Bayar, Türkiye’de güç gerektiren sporlarda profesyonelliğe geçiş yapılamadığını, sporcunun da maddi gelir elde edemediği için yeterli beslenemediğini belirterek, “Bir sporcunun gelir olmadığı için kendi gücüyle neler yapabiliyor, nasıl besleniyorsa ona göre hareket ediyor. Türkiye’de profesyonellik olsaydı herkes ne yapacaktı? Bunların sponsorları olacak, para kaynağı olacaktı, sporcu daha iyi beslenip hazırlanacaktı” dedi.

Bayar, ana gıda maddelerine zam gelmesinin kendilerini etkilediğini kaydederek, “Ne kadar spor yaparsanız yapın, aç karnına spor olmaz. Bir sporcunun iyi beslenmesi lazım. İyi çalışması lazım ki hedefe öyle ulaşabilsin” diye vurguladı.

Bayar et yiyemeyen sporcuların karbonhidrat ağırlıklı beslenmek zorunda kaldığını ve protein alamadığı için vücutlarının yeterince güçlenemediğini vurgulayarak, “Nasıl besleniyorlar? Bildiğimiz Anadolu tabiriyle zeytin- peynir. Yumurtayı bulurlarsa ki yumurtayı bulmak da artık lüksleşti” dedi.

“HOCAM BİR EKMEĞİN ARASINDA PEYNİR, DOMATES KOYDUM”

Bayar babası asgari ücret alan bir öğrencisinden duyduğu yeterli beslenememe örneğini şöyle anlattı:

“Geçenlerde bir kardeşimiz geldi. ‘Hocam ben spora geliyorum ama kendimi iyi besliyorum’ dedi. Nasıl besleniyorsun dedim. ‘Valla hocam iyi besleniyorum’ dedi. Peki dedim, bir şey soracağım, baban kaç para maaş alıyor dedim. ‘Ya hocam babam asgari ücret alıyor’. Sen bu asgari ücretle diyetli beslenemezsin. ‘Hocam bir ekmeğin içine domates, biber, peyniri koyuyorum, öyle geliyorum buraya’ dedi. Şimdi beslenme deyince karın doldurmak değil önemli olan o proteinleri alabilmek. Aç karnına da olmuyor… Durumu iyi olan arkadaşlarımız da var. Bunlar böyle gramajına varana kadar, ek proteinlerini, kahvaltısını alıyor. Bunlar parmakla gösterebilecek kadar. Genele hitap ettiğini düşünmüyorum. Genellikle doğru beslendiklerini sanmıyorum.”

“KARŞINDAKİ ADAM DOKTOR DİYETİYLE BESLENİYOR”

Avrupa’daki sporcuların doktor diyetiyle beslenirken Türkiye’dekilerin yeterli besin almadığına dikkat çeken Bayar, şunları açıkladı:

“Karşındaki adam, bunlar doktor diyetiyle beslenen sporcular, bizim gibi yarım ekmeğin arasına beslenen değil. Onlar tam doktor diyetiyle beslenenler. Şimdi ikisini de karşı karşıya koyduğumuzda ikisinin farkını siz tahmin edin. Biri yiyeceğine, karbonhidratına çok dikkat ediyor. Birisi de yarım ekmek, zeytin peynir ile koştura koştura spor yapıyor. Bu zeytin- peynirden başarı varsa, burada şunu araştırmak lazım. Bu çocuklarda elmas var, bu elması daha çok nasıl çıkarabiliriz. Onun hesabını yapmak lazım. Bu zeytin peynir ile bir yere gelebiliyorsak, demek ki bizim temelimizde bunu yapacak kuvvet ve inanç var.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.

SPOR Haberleri

SÜPER LİG’DE 13. HAFTA GÖRÜNÜMÜ
12 DEV ADAM, 2025 EUROBASKET BİLETİNİ ALDI
BOSNA HERSEK’TE ŞAMPİYON OLAN TEKVANDO MİLLİ TAKIMI YURDA DÖNDÜ
GALATASARAY, AZ ALKMAAR MAÇI HAZIRLIKLARINA BAŞLADI
SLAVİA PRAG, ÇEKYA’DA DURDURULAMIYOR