ESRA ALUS
Dijital dünyada güvenlik açıklarına karşı arka uç geliştiren ‘bulut hizmeti’ GlassHouse tasarladığı yeni nesil güvenlik hizmetlerini tanıttı. Dünya üzerinde her 39 saniyede bir siber saldırı oluğunu belirten GlassHouse Genel Müdürü Alp Bağrıaçık, yıllardır IT’ye olması gerekenin 3’te 1’i kadar yatırım yapıldığını belirterek şirketlerim kolay lokla haline geldiğine dikkat çekti.
GlassHouse’un yeni nesil güvenlik hizmetleri portföyü GlassHouse Security as a Service'i tanıtımına futbol dünyasından Yılmaz Vural da konuşmacı olarak katıldı. Vural "Karar Alma Sanatı ve Risk Yönetimi" başlığı altında iş dünyası ile futbol stratejisini karşılaştırdı.
TÜRKİYE DEFANS FARKIYLA BULUTTA DÜNYAYI YAKALADI
Türkiye'de işlerine en fazla yatırım yapan şirket olduklarını söyleyen GlassHouse Genel Müdürü Alp Bağrıaçık, “Türkiye'nin defans farkıyla bulutta dünyayı yakaladığını görüyoruz” dedi.
Bağrıaçık nesil güvenlik hizmetleri hakkında şu bilgileri verdi:
FİRMALARIN SİBER FELAKET KURTARMA MERKEZLERİNE YATIRIM YAPMALI: 2021 senesinde genel bulut pazarı dünyada yüzde 18, Türkiye yüzde 29 büyüdü. Türkiye'nin defans farkıyla bulutta dünyayı yakaladığını görüyoruz. Saldırı durumunda kesintisiz ve kayıpsız işi sürdürmek için felaket kurtarma senaryosuna sahip olmak çok önemli. Türkiye’de firmaların siber felaket kurtarma merkezlerine yatırım yapmaları gerekiyor. Verilere göre dünyada 39 saniyede bir siber saldırı oluyor. Güvenlik ihlallerinin yüzde 71’i hırsızlık amacıyla yapılıyor. Büyük şirketler bu saldırıların yüzde 57’sine küçük şirketler yüzde 43’üne maruz kalıyor. Siber güvenlik zararı ise dünyanın 18 büyük ekonomisine denk geliyor.
HER 4 ŞİRKETTEN 3’Ü SALDIRIYI DOĞRULADI: Türkiye’ye gelen uzmanlar IT yöneticilerine son 18 ay içinde fidye saldırısına maruz kalıp kalmadıkları sordu. 4 yöneticiden 3’ü 12 ay içinde fidye saldırısına maruz kaldığını söyledi. Bu işin fıtratına göre her 4 kişiden 3’ü saldırıya maruz kaldık diyorsa o biri de buna maruz kaldı fakat farkında değildir. Şirketler her yıl gelirlerinin yaklaşık yüzde 5’ini bu saldırılar nedeniyle kaybediyor. Tek kurtuluş veri güvenliğine yatırımın yapmak. Siber güvenlik pazarının büyüklüğünün 2024’te 300 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.
ŞİRKETLER KOLAY LOKMA HALİNE GELİYOR: Sormamız gereken ‘ne oldu da saldırıya uğrayan üç oldu’. Endüstrisine göre bir şirketin cirosunun yüzde 1 ila 3’ünü IT’ye yatırım olarak ayırmalı. Türkiye’de ise bütçeden bu amaçla ayrılan pay yüzde 0,5 ila 0,8 arasında değişiyor. Dolayısıyla yıllardır IT’ye olması gerekenin 3’te 1’i kadar yatırım yapılıyor sonuç olarak kolay lokla haline geliyorlar.
GEREKEN HİZMETİ BİZ SAĞLAYALIM: Kendi veri merkezinizde bir şey yapmak istiyorsanız biz size gereken hizmeti bir kere de faturalandırmayarak sağlayalım. Biz İstanbul ve Ankara’da kuruduğumuz sistemlerle iş yüklerinize adayız. Güvenlik sistemi içinde son 1,5 yılda standart hale getirdiğimiz güvenlik sistemlerini bulutumuzdan sunabiliyoruz. Sizin sisteminize girerek 7/24 tarıyor ve raporluyoruz. Amacımız saldırı düzey en aza indirmek. İnternet trafiği ile uygulamalar arasına bir kalkan koyulması lazım.
SALDIRGANLAR GÜVENLİK AÇIĞI İÇİN ÇALIŞIYOR: Güvenlik açığını için saldırıda bulunacak kişi ya da kişiler haftalarca oturuyor ve belki de bayramdan bir gün önceye denk gelecek şekilde saldırıyor. Bir sistemi tek başınıza kursanız bile 7/24 başında biri yoksa gelen saldırıyı önleyemezsiniz. Amacımız doğru odaklı çözümlerle işinize yardımcı olmak, işinizi sahiplenmek ve takımınızın bir üyesi olmak.
YILMAZ VURAL: TÜRKİYE’DE İNSAN YÖNETMEK ZOR
İş dünyası ile futbol stratejisini karşılaştırarak değerlendirmede bulunan Yılmaz Vural, Türkiye’de insan yönetmenin zor olduğunu ve yetişmiş futbolcunun ülkede durmadığını söyledi. Vural, “Ben kariyerimde yöneticiliği tercih ettim ve bu Türkiye gibi bir yerde kolay değil çünkü burada insan yönetmek çok zor. Eğitim sorunu çözülemedi. Oyuncu ve antrenör yetiştiremiyoruz. Futbol gibi bir kavramın içini çok boş bırakıyoruz. Bu bakımdan Türkiye hiçbir zaman dünyaya yetişemeyecek. Hala yönetenler şunun farkında değil futbol sadece bir oyun değil bir sosyal olay. Futbol yönetenler tarafından çok basite indirgeniyor. 2 milyar insanın izlediği ligler var ancak biz bunu dışarı pazarlayamıyoruz. Çünkü futbol diye bir kavramdan haberleri yok” dedi.
GlassHouse yöneticilerinden Lütfi Yunusoğlu ise yazılım sektörünün insan kaynağı sorunu olduğuna dikkat çekti. Yunusoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
İYİ YAZAILIMCILAR TRANSFER OLUYOR: Sektörümüzde futbolda yaşanan sıkıntıların benzer sorunlar var. Hani ‘Türkiye’den iyi futbolcu çıkmıyor, çıkanlar da yurt dışındaki takımlara transfer olup gidiyor’ deniyor ya işte aynı durumdayız. İyi yazılımcılar transfer olup yurt dışına gidiyor. İnsan kaynağı sıkıntısı yaşıyoruz. Mal alırız, sisteme alırsınız tamam, patron çıldırır verir parayı. Ondan sonra onu çalıştıracak adam bulamadığınızda sıkıntı yaşanır. İşletmelerin varoluş sebebi de aynı futbol takımları gibidir. Bir ekonomi üretim yapacak, büyüyecek, karlılık varsa bunu gerçekleştirmek için yetişmiş insana ihtiyacınız vardır. Güvenlik için bir alarm sistem kurdunuz bunu çalıştıracak personel olmazsa yatırım bir işe yaramaz. Yani yazılım ve donanım almakla bu olmuyor. Sabaha kadar koşabilecek futbolcu şart. Yani doğru adamı doğru zamanda atılması gerekiyor. Bizim için bu riskleri de öngörmek gerekiyor.
ÜÇ KATI PARA VERSEK DE DURMUYORLAR: Yazılımcıya Türkiye’de kazandığının 3 katı para veriyorlar. Ayrıca yaşam koşulları da Türkiye’de zor. Tolu taşımada geçen süreyi araba vererek telafi etmek istesek de olmuyor. Şehirlerin şartları onların gitmesi için neden olabiliyor.