CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda planlama yapılmadığı için bir yıl para eden bir ürünün ertesi yıl üreticisini üzdüğünü belirterek, “Çiftçimiz doğru yönlendirilse, hangi bölgede hangi ürünün yetiştirileceği saptansa, rekolte belirlense, talebe doğru üretim sağlansa ne çiftçi mağdur olur ne de tüketici pahalı ürün alır” dedi.
Ömer Fethi Gürer, ürettikleri kabak çekirdeği elinde kalan çiftçilerin sorunlarını dinledi. Gürer, Eskişehir, Kayseri, Kütahya ve Nevşehir’de yaygın üretilen kabak çekirdeğinde çiftçinin sorun yaşadığını belirterek şunları söyledi:
“Eskişehir’de, Kayseri’de, önemli ölçüde kabak yetiştirerek kabak çekirdeği elde ediliyor. Geçtiğimiz yıl 30 liraya kadar kabağın fiyatı çıkmıştı. Bu yıl 15 liraya toptan satışı gerçekleşiyor. Çünkü tarımda doğru düzgün planlama yapılmadığı için, bir yıl para eden ürün neyse herkes onu ekiyor. İkinci yıl, bu kez de ürün çok oluyor. Planlamasız tarım nedeniyle bu kez iflas ediyor ya da ürünü elinde kalıyor.”
“AŞIRI ÜRETİMDEN DOLAYI ARZ-TALEP DENGESİ BOZULDU”
Planlamasız üretimin arz-talep dengesini bozarak mağduriyete sebep olduğunu belirten çiftçi şöyle konuştu:
“Aşırı üretimden dolayı arz-talep dengesi bozuldu. Yani talep yok şu anda. Çünkü mahsul çok fazla. Sayın vekilim, Türkiye’nin her yerinden haberimiz var. Her yerde alıcı yok. Alıcılar da diyor ki ‘Çok kaliteli mal olursa 15 ile 20 lira arasında alırım’. Geçen yıl da hiç bakmıyorlardı, kabak nasıl diye. Geçen yıl en kötüsü 25 lira, iyisi de 30 liraya satılıyordu. Çünkü kabak azdı geçen yıl.”
“TÜKETİCİYE GİDEN ÜRÜNÜN FİYATI DÜŞMÜYOR”
Plansız üretimin hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur ettiğini belirten Gürer, şunları söyledi:
“Bu patateste de böyle, soğanda da böyle. Çiftçinin biri bir üründen para kazandı mı, o yıl herkes o ürüne dönüyor. Bu kez de fazla oldu mu, ürün değer bulmuyor, depoda kalıyor. Çiftçi mağdur oluyor. Peki tüketiciye bu yansıyor mu? Tüketiciye de çok yansımıyor. Çünkü piyasada bir fiyat varsa onun altına da çok gelinmiyor. O fiyatta tuttuğu için de gelip çekirdeği almıyor. Almayınca buradaki ürünün fiyatı düşse de tüketiciye giden ürünün fiyatı düşmüyor. Tüketicinin mağduriyeti değişmiyor ama üretici de bu yıl para etmediği için seneye bu kez kabak etmeyecek.”
“SENEYE BUNLAR PAHALANACAK”
Gürer, üreticiyi yönlendirecek bir kontrol mekanizması olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Çiftçimiz doğru yönlendirilse, hangi bölgede hangi ürünün yetiştirileceği saptansa, rekolte belirlense, talebe doğru üretim sağlansa ne çiftçi mağdur olur ne de tüketici pahalı ürün alır. Ama ne yazık ki böyle bir kontrol mekanizması Türkiye’de olmadığından çiftçinin sorunları her dönem farklı bir üründe sırıtıyor. İşte bu yıl limon dalda kaldı, soğan tarlada kaldı, kabak çekirdeği depoda kaldı. Seneye bunlar pahalanacak, çünkü daha az ekim yapılacak. Geçtiğimiz yıl patatesi çürüttüler. Bu yıl patatesin ekimi az oldu. Büyük marketlere gidiyoruz, patates 3 lirayı geçmiş. Ama çiftçiye faydası var mı, yok mu? Esas olan çiftçinin desteklenmesi. Bu işin kalıcı olmasının yolu, çiftçinin ürettiği üründen para kazanmalı ve bu anlamda sorun yaşamamalı.”
“DESTEKLER ÖNCEDEN AÇIKLANIRSA PLANLAMAMIZI ONA GÖRE YAPARIZ”
Verilecek desteğin bir yıl önceden açıklanması gerektiğini belirten çiftçi, şöyle konuştu:
“Biz, sadece ürettiğimiz ürüne destek istiyoruz. Bu yapılırsa zaten her şey düzelecek. Önümüzdeki yıl mesela ‘Biz patatese şu kadar destek veririz’ derlerse biz de kendi planlamamızı ona göre yaparız. Yani devletin tek yapacağı şey, burada üretene destek vermek. Önceden haber verilirse ben de işime hangisi geliyorsa onu ekerim.”