HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, TBMM Genel Kurulu’nda bütçesi görüşülen bakanlara “Siz Katarlılara Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidip ülkeyi kelepir fiyatına satmaya çalışanlarsınız” dedi. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yıkım politikalarının meşrulaştırılması için çaba harcıyor. Türkiye’de yüz ölçümünden yarısının fazlası madenlere ayrılmış durumda. Denizler yok oluyor, göller kurudu gitti; ormanlar saldırı, dereler HES’ler ile işgal altında” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı olan kurumların kesip hesabı ve bütçeleri ele alındı. Gruplar adına İYİ Parti ve MHP’den sonra HDP söz aldı.
EKSİK: SENE ORTASINDA AMELİYATLAR YAPILAMAYACAK, İLAÇLAR BULUNAMAYACAK
HDP Iğdır Milletvekili Habib Eksik, “Bütçeleri bakanlar yapmıyor. Tek adam yapıyor. Sağlık iyiye gitmiyor. Türkiye’de her yıl 200 binden fazla insan kansere yakalanıyor. Bütçeye bakıyorsunuz bunlarla ilgili bütçe yok. Sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarı var. Hekimlere yönelik, sağlıkçılara yönelik alt beyninde bir öfke var. Yüzde 6.7’lik bir oran ayrılmış. Bu bütçe sizin sağlık hizmeti sunmanıza yetmeyecektir. Sene ortasında ameliyatlar yapılamayacak, ilaçlar bulunamayacak. Bu bütçe buzun sobanın yanında eridiği gibi eriyor. 22 milyar TL tutuyordu şehir hastanelerine döviz garantileri, şimdi 30 milyar TL’yi geçmiş” dedi.
GÜZEL: SIĞINMACI KADINLARIN PEDLERE ERİŞİMLERİ BİLE ÇOK ZOR
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, göçmenlerin sağlık hizmetlerine erişimde yaşadığı sıkıntıları gündeme getirdi. Güzel, “Bir sığınmacının söylediği sözleri aktaracağım, ‘doktora sıkıntılarımızı anlatamıyoruz, grip ilacı vermesi gerekirken doğum kontrol hapı vermiş.’ Tedaviye erişim ücretsiz sağlanmalı, sağlık haklarına sorunsuz şekilde ulaşılabilmeli, inanç ve kültürel özellikler dikkate alınarak kendilerine yaklaşılmalı, hekim ve sağlık çalışanları gerekiyorsa bilinçlendirilmelidir. Sığınmacı kadınların sorunları çok fazla. Pedlere erişimleri bile çok zor. Düşük, istenmeyen gebelikler gibi konularda yeterli hizmetleri alamadıklarını ifade ediyorlar. Evde doğum oranları artıyor” diye konuştu.
KOÇYİĞİT: İNSANLAR İSTEDİKLERİ ECZANEYE GİDİYOR AMA PARA VE İLAÇ VARSA
HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Sağlıkta dönüşümün sağlık parametrelerini nasıl bozduğunu çok iyi biliyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerini değil tedavi edici sağlık hizmetleri önceleniyor. Sağlıktaki dönüşüm ile sağlık ücretli hale getirildi, ana dilde hizmet zaten AKP’nin hiçbir zaman gündeminde olmadı. AKP yıllarca propaganda yaptı, ‘istediğiniz eczaneden ilaç alabilirsiniz’, ‘hastanelerdeki kuyrukları bitirdik’ dedi. Doğru, hastanedeki kuyrukları bitirdiniz ama MHRS sistemi ile evlerde kuyruklar oluştu. İnsanlar istedikleri eczaneye gidiyorlar ama parası varsa ve ilaç varsa” dedi.
DEDE: ARTIK ‘ABD DE BİZİ KISKANIYOR’ DİYEBİLİRSİNİZ
HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede, birinci basamak sağlık hizmetlerinin işlevi hakkında şöyle konuştu:
“Dünya genelinde hala pandemi devam etmektedir, bizden sırf bu yüzden sağlığa ayrılan payın yüzde 10 üzerine çıkacağını düşünüyorduk. Şehir hastanelerine bu bütçeden 22 buçuk milyar TL ayrıldı. Artık ‘Almanya bizi kıskanıyor’ yerine ‘ABD de bizi kıskanıyor’ diyebilirsiniz. Çünkü şehir hastanelerine ayrılan pay, ABD’nin Covid-19 aşısına ayırdığı paydan çok daha fazladır. Türkiye’de sağlık ocakları kapatılarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde olan süreklilik zayıflamıştır. Sağlık hizmetinin 83 milyonu ilgilendirdiğini Sağlık Bakanı unutmuş durumdadır. Yurttaşları hastalandıracak ve yandaşlara para kazandıracak sağlık sistemine değil, yurttaşların ve sağlık emekçilerinin yanında olacak politikalar ihtiyaç vardır.”
ERSOY: SİZ ÜLKEYİ KELEPİR SATMAYA ÇALIŞANLARSINIZ
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçesi üzerine şunları söyledi:
“Her geçen gün daha çok yoksullaştırılan ve ‘artık yeter geçinemiyoruz’ diyen tüm yurttaşları selamlıyorum. Daha Meclis’te görüşmeleri tamamlanmadan bütçenin üçte biri yok oldu. AKP Genel Başkanı, açıklama yapıyor, ‘zengini daha zengin fakiri daha fakir anlayışı asla müsaade etmem.’ Halkın aklıyla dalga geçiliyor. Zengini daha zengin yapan kim? Bizzat saray, AKP iktidarı. Bakara suresinden alıntı yaptı. Soruyorum, korku salan, açlık yaratan kim? Halkın aklıyla dalga geçmeyin. Dolar artışı kime yarıyor? Asgari ücretliye, emekliye, EYT’lilere mi; esnafa, çiftçiye mi, işsizlere mi yarıyor? Siz halkı bilerek ve isteyerek yoksullaştırıyorsunuz. Amacınız; Türk lirasının değerini düşürmek ve memleketi yabancı sermaye için ucuz emek cenneti haline getirmek. Dolar istifçilerinin, vurguncuların, ‘5’li çetenin’ yanındasınız. Şehir hastanelerini Danimarka’ya satıp, bir de üzerine hastane garantisi ücreti ödemektir, mandacılık. Mandacılık, ‘en kelepir memleket, bizimki’ diye övünmektir. Katarlılara, Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidip ülkeyi kelepir fiyatına satmaya çalışanlarsınız. Yağma, talanda sınır tanımadınız. Ülkeyi delik deşik ettiniz. Ormanları yok ediyorsunuz. Yandaşlarınız maden çıkarılan yerlerin posasını arkalarında bırakmış gidiyor.”
ÇEPNİ: TÜİK RAKAMLARI GİBİ ORMAN SAYILARI ARTIYOR. DİKİLEN FİDAN, ORMAN SAYILIYOR
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, iklim krizinin yarattığı etkiler karşısında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın rantın yanında yer aldığını söyledi. Çepni, şöyle konuştu:
“Türkiye de fazlasıyla küresel iklim kriziyle karşı karşıya. Sadece bu bakanlığı tartışmış olmuyoruz çok komplike organize işlerle karşı karşıyayız. Tüm bakanlıklar tüm bu bahsettiğimiz çevre talanı konusunda ittifak içindeler. Başta tek adam var, sermaye birikimi var, etrafında beşli çete dediğimiz şirketler var, bu şirketler talep ediyor, bakanlıklar emir telakki ediyor. Köylüler direnişe geçiyor. İçişleri Bakanlığı direnişe geçenlerin karşısına geçiyorlar. Mahkemelere gidiyorlar. Mahkemelerde sarayın tetikçisi olanlar geliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı böylesine ekolojik yıkımın tartışıldığı yerde kendisini bütün bakanlıkların karşısında konumlandırması gerekiyor ama bütün bu yıkım politikalarının meşrulaştırılması için çaba harcıyor. Bu yaşanan ekolojik yıkımın düzeltilmesi imkânsız. Bugün yaptık yaptık, yapamazsak gelecek karartılmış olacak. Türkiye’de yüz ölçümünden yarısının fazlası madenlere ayrılmış durumda. Denizler yok oluyor, göller kurudu gitti, ormanlar saldırı altında. Bakanlığın yaptığı açıklama ile orman sayıları artıyor, TÜİK rakamları gibi, dikilen fidan orman sayılıyor. Dereler HES’ler ile işgal altında.”
BAŞARAN: BU ÜLKEDE ERKEKSENİZ HELE ÜNİFORMALI İSENİZ HER TÜRLÜ SUÇU İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜNÜZ VARDIR!
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine verdiği örneklerle erkeklerin iktidar tarafından kışkırtıldığını ve kadınların belirlenen yaşam biçimine sıkıştırıldığını söyledi. Başaran, şöyle konuştu:
“Bu yıl da her yıl olduğu gibi kadının ismi yok. Şaşırmadık. Çünkü AKP iktidarı çok sinsi bir biçimde bir yöntemle kadınlara bir yaşam biçimi belirledi. Bunu yargıyla, yürütmeyle, yasamayla, medyayla, Diyanet ile gerçekleştirmeye çalıştı. Toplumun içindeki erkeklerle ittifak gerçekleştirdi. Erkekleri de kışkırttı… AKP Genel Başkanı bir kadın ve adalet zirvesinde konuşmuş ve kadınların ve erkeklerin fıtrat olarak eşit olmayacağını ifade etmiş. Yargı nasıl politika izliyor? Erkekleri aklamak için elinden gelen her indirimi gösteriyor. Kadın gece bir vakitte çıkmış, gülmüş. Hatırlarsınız, gülmeyi bile iffetsizlik olarak kabul eden bu iktidarın üyeleri vardı. Bu ülkede erkekseniz hele hele üniformalı bir erkekseniz er türlü suçu işleme özgürlüğünüz vardır. Musa Orhan ne kadar ceza aldı? 10 yıl. İyi halden, çok iyi halliydi ya! Bir tane kadınlar açısından örnek vereyim. Ayşe Gökhan. Bütün yaşamını mücadeleye vermiş bir arkadaşımız. Kadın mücadelesi nedeniyle yargılanmak istemiş, en son aktivist olduğu için 30 yıl cezaya çarptırıldı. İşte erkek yargının pratiği!”
KERESTECİOĞLU: NİÇİN ÖNLEM ALINMIYOR DİYE SORMAYACAĞIM, AKP İLE KAPİTALİZM KAT BE KAT ÖLDÜRÜYOR
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise şunları söyledi:
“Yurttaşlar işleri varsa kendilerini şanslı sayıyor. Çünkü yüzde 20 işsiz. Kadınlarda ise her üç kadından biri işsiz. 2021 eylül ayında İŞKUR kayıtlı işsiz sayısının arttığını söylüyor, TÜİK’e göre de azalmış. TÜİK’in neden kimseye randevu vermediği de anlaşılıyor. En çok çocuk işçi çalıştıran ülkelerden birisiyiz. 2 milyondan fazla çocuk çalışmak zorunda bırakılıyor. Çocuk, işçi ve ölüm. Bunlar asla yan yana gelmemesi gereken sözcükler. Her gün iş kazası denilen olaylarda ölen işçilerin haberlerini okuyoruz. ‘Niçin önü alınamıyor’ diye sormayacağım, çünkü kapitalizm öldürür, AKP ile kapitalizm kat be kat öldürüyor.”
TAŞDEMİR: ASGARİ ÜCRET 6 BİN TL VE VERGİDEN MUAF OLMASI GEREKİYOR
HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “TÜRK İŞ verilerine göre bir aileye gerekli gıda tutarı 3 bin TL. benzeri ihtiyaçlar da dahil edildiğinde 10 milyona yaklaşıyor. 13 milyon kişi asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Bu sadece kayıtlı olan. Ülkenin yarısı asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Tam da bunun için biz asgari ücretin 6 bin TL olması gerektiğini ve vergiden muaf olması gerektiğini söylüyoruz. Bin 500 TL ile emekliler nasıl geçinsin? Onurlu bir yaşam için emekli maaşlarının 5 bin TL olması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.