İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yapan hekimler, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği kapsamında kurulan komisyonlar aracılığıyla aile hekimlerinin hukuksuz bir şekilde işsiz bırakıldığını ön sürdü. Hekimler, "Bunun izahı da idare tarafından acilen yapılmalıdır. İptali için dava açtığımız bu "mobbing mahkemesi" bir daha asla kurulmamalıdır. Bu komisyon kararıyla sözleşmesi yenilenmeyen arkadaşlarımızla da sözleşmeleri hemen bugün tekrar imzalanmalıdır" açıklamasını yaptı.
İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul Aile Hekimliği Platformu ve İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTEHAD) üyeleri, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği kapsamında kurulan komisyonların aldığı kararları protesto eden hekimler adına ortak açıklamayı İSTAHED Yönetim Kurulu Üyesi Sercan Ahmet Uluç okudu. Açıklamada şunlar kaydedildi:
YÖNETMELİK MARİFETLERİNİ GÖSTERMEYE BAŞLADI: “4 kez iş bıraktığımız, mitinglerimizde, basın açıklamalarımızda acilen geri çekilmesi gerektiğini haykırdığımız Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği marifetlerini göstermeye resmen başlamıştır. Bu yönetmeliğin bir maddesi gereği, şu an önünde toplandığımız İl Sağlık Müdürlüğü'nde geçtiğimiz günlerde başında hakim olmayan sözde bir "mahkeme" kuruldu. Bu ‘mahkeme’deki kişiler, önlerine gelen listedeki aile hekimliği çalışanlarının sözleşmelerini yenilesek mi, yenilemesek mi diye birbirlerine sordular. Yetmedi; sözleşme feshi masada olan arkadaşlarımızı telefonla arayıp, aldıkları ceza puanları konusunda tüm hukuki usullere aykırı olarak uyardılar ve telefonu hoparlöre alıp tüm komisyona ifade verdirdiler. Yapılan bu aramalar gururumuzu kırmış ve meslek onurumuzu ayaklar altına almıştır.
KOMİSYONUN KARARLARI SUBJEKTİF: Adı "Sözleşme Yenileme Değerlendirme Komisyonu" olan bu mahkemede kararların tamamı subjektif olup, herhangi bir objektif kriter belirlenmemiştir. Her ilde ayrı komisyon kurulmakta olup, her ildeki komisyon kendi kriterlerini keyfi olarak belirlemektedir. Bu durum da yine bu komisyonun ne kadar eşitlikten uzak ve hukuksuz olduğunun açık bir göstergesidir. Bu komisyon kararlarının yılın son gününe bırakılmasını da yine biz aile hekimliği çalışanlarına yapılan bir hakaret olarak algılıyoruz. Ertesi gün işsiz kalıp kalmayacağını bilmeyen bir kişinin psikolojisinin nasıl olacağını tahmin edebiliyor musunuz? Bu süreçleri ve yapılanları anlayamıyoruz, anlamlandıramıyoruz. Biz, böyle bir komisyonu da onun verdiği kararları da tanımıyoruz ve tanımayacağız.
MOBBİNG MAHKEMESİ BİR DAHA ASLA KURULMAMALIDIR: Pandeminin ortasında sağlık çalışanlarını bu şekilde hukuksuz bir komisyon kararıyla işsiz bırakmanın izahı da idare tarafından acilen yapılmalıdır. İptali için dava açtığımız bu "mobbing mahkemesi" bir daha asla kurulmamalıdır. Bu komisyon kararıyla sözleşmesi yenilenmeyen arkadaşlarımızla da sözleşmeleri hemen bugün tekrar imzalanmalıdır. Bu yaşadığımız durum, adına ‘Ceza Yönetmeliği’ dediğimiz yönetmeliğin ne kadar hukuksuz olduğunun en büyük ve maalesef tek olmayan kanıtıdır. Diğer kanıtlar da gün yüzüne çıkmadan bu yönetmelik acilen geri çekilmelidir. Aksi durumda biz vazgeçmeyeceğiz ve bu yönetmelik geri çekilene kadar direneceğiz.”
SAİP: ÖZLÜK HAKLARIMIZ SÜREKLİ EROZYONA UĞRADI
İTO Başkanı Pınar Saip de eylemde yaptığı açıklamada, iktidarın aldığı kararla yollara düştüklerini belirterek şunları söyledi:
"Ne yazık ki yılın son gününde iktidar, aldığı kararlarla bizi yine yollara düşürdü. Güvenli koşullarda çalışamadığımız, özlük haklarımız sürekli erozyona uğradığı, aile hekimliği sisteminde birçok sorun halen devam ettiği, ücretlerimiz eridiği için TTB’nin çağrısıyla yollara düştük. Aile hekimlerini sindirmeye, susturmaya yönelik Ceza Yönetmeliği’nin geri çekilmesi çağrısıyla defalarca basın açıklamaları, eylemler gerçekleştirdik. Ancak ne yazık ki hukuksuz, keyfi, mobbinge dayalı şekilde illerde kurulan komisyonlar eliyle meslektaşlarımızın sözleşmeleri iptal ediliyor. Pandemi sürecinde fedakârca çalıştığımız, onlarca arkadaşımızı kaybettiğimiz bu süreçte dahi iktidar hekimleri cezalandırma gayretinde. Bizler, bu davranışlar karşısında hakkımızı helal etmiyoruz. Yılın son gününde arkadaşlarımızı işsiz bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. İstanbul Tabip Odası olarak hiçbir arkadaşımızın mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz, arkadaşlarımızın yanındayız. Birleşe birleşe kazanacağız.”
GÜRAY KILIÇ: HUKUK ÖNÜNDE BUNUN HESABINI SORACAĞIZ
İTÖ Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç da "Şimdi burada bu yönetmelikle neyi yapmaya çalışıyorlar? Hukuken bir kılıf bulmaya çalışıyorlar. Hukuken yapamadıklarını bizlere giydirmeye çalışıyorlar. Şimdi buradan soruyorum. Bu binada veya fark etmez, Sağlık Bakanlığı'nın binasında sizin bu insanları işten çıkarmaya vicdanınız el veriyor mu? Sizin vicdanınız el veriyor olsa dahi biz hukuk önünde bunun hesabını hepinizden soracağız" diye konuştu.
İSTAHED BAŞKANI ÖZBAKIŞ: SUBJEKTİF KRİTERLERLE KARARLAR ALINDI
İSTEHAD Başkanı Serkan Özbakış da "Bununla ilgili basın açıklamaları yaptık, iş bırakmalar yaptık, mitingler yaptık. Şu an görüyoruz ki söylediklerimizde o kadar haklıymışız ki ne yazık ki bunu görmekten dolayı üzüntü duyuyoruz. Aralık ayında bir komisyon toplandı, bu binada toplandı komisyon. 40'a yakın arkadaşımızın sözleşmesinin yenilenip yenilenmeyeceğini değerlendirdi. Hangi kriterlere göre değerlendirdiğini ne sahayla ne kamuoyuyla paylaştılar. Ve arkadaşlarımızın bir kısmının sözleşmesinin yenilenmesine, bir kısmının ise sözleşmesinin yenilenmemesine karar verdi bu mahkeme. Bu mahkemede hakim yoktu. Bu mahkemede kriterler belli değildi. Sadece subjektif kriterlere göre değerlendirmeler yapılıp buradan kararlar verildi" dedi.