İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçim vaatlerinin arasında yer alan, "150 mahalleye 150 kreş" yapılmasına ilişkin "Yuvamız İstanbul" projesi kapsamında 12 yeni kreş daha hizmete açıldı. İmamoğlu, tüm çocukların kreşe, üniversite öğrencilerinin de yurda kavuşması için yardımsever kişi, kurum ve kuruluşları iş birliğine çağırdı.
İBB, kentin 150 mahallesine 150 kreş yapılmasınıöngören "Yuvamız İstanbul" projesi kapsamında yeni kreşler yapıyor. Bu çerçevede, daha önce açılan 20 kreşe bugün de 12'si eklendi.
Kartal, Küçükçekmece, Maltepe ve Sancaktepe’de ikişer; Büyükçekmece, Çatalca, Esenler ile Gaziosmanpaşa’da birer kreş, İBB Başkanıİmamoğlu'nun katıldığı törenle eş zamanlı olarak hizmete girdi. Ekrem İmamoğlu, törende yaptığı konuşmada "Yuvamız İstanbul" projesinin seçim vaatlerinden biri olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:
“BU ŞEHRİN ÇOCUKLARI EŞİT OLMALI: Bu şehrin çocukları eşit olmalı. Hangi mahallede yaşıyorsa yaşasın, bu şehrin çocukları eşit duygularla yetişmeli ve geleceğimiz ancak bu şekilde teminat altında olur demiştik. Bu manada 150 kreş projemizle yola çıktık. Bugün de önemli adımlarından birini atıyor olmaktan büyük bir gurur duymaktayım. Çocukların hayat mücadelesine eşit koşullarda başlayabilmesi, aynı zamanda özellikle aile bireylerinden kadınların, yani annelerin iş imkanlarıyla buluştuklarında aile bütçelerine katkı sunabiliyor olması, bizim için çağdaş bir toplum olmanın en önemli unsuruydu. Yuvamız İstanbul Projesi, daha adil bir İstanbul var etme konusundaki en önemli adımlarımızın da bir parçasıydı. Bu yolda emin adımlarla ilerlediğimizi belirtmek isterim.
ÇILGIN PROJEMİZ; YUVAMIZ İSTANBUL: 1500’ün üzerinde çalışanının olduğu, -çarpanıyla söylüyorum- 15 binin üzerinde çocuğumuzun kreşlere gittiğini düşünün... 15 bin çocuğun, düşünsenize toplu bir alanda bir mezuniyetini yapıyorsunuz. 4-5 yaşındaki 15 bin çocuğun çığlıklarını, sevincini düşünün. Onların 30 bine yakın anne-babasının gururla çocuklarıyla bir arada olduklarını düşünün. İşte o zaman İstanbul'un fırsat eşitliği haritasını hep birlikte sağlayabiliyor olmanın kıvancını da bizler yaşamış oluruz. Yani bana sorarlar her zaman; ‘Aklınızda bir dev proje var mı? Ya da çılgın proje var mı’ diye. İstanbul adına, ekibimiz adına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 86 bin çalışanı ailesi adına en çılgın projemiz; Yuvamız İstanbul projesi.
KREŞLER HAFTA SONU DA HİZMET VERECEK: Aslında burada, İstanbul'un eşitlik ve adil kent kavramına katkı sunduğumuz bir bileşenden bahsediyoruz. Hiç taviz vermeden, kalıcı, güvenilir, sağlam, karakterli yapılarla aslında o çocukların, yarınlarda bu kreşlerden ne kadar gurur duyacaklarınışimdiden hissedebiliyorum. Kreşler hafta sonunda da kayıtlıöğrenciler dışındaki çocuklara hizmet verecek. Bunun birkaç katıöğrenciye, diğer kalan zamanlarda, özellikle hafta sonlarında da etkinlik alanı olarak kullanarak, daha fazla sayıda çocuğumuzun bu merkezden faydalanmasını sağlayacağız. Dolayısıyla burada aslında tüm süreçlerimizde çocuklarımızı, ailelerini, sürecin içine katarak bu kentte yaşadıklarını onlarla en derin bir biçimde paylaşmak arzusundayız. Yoğun göç almış bir kentiz. Bu kentin en çok mağdur olanları, gelir seviyesi düşük ailelerimizin çocukları ve anneleridir.
ŞEHRİN EŞİT VE ADİL KAVRAMINA MUAZZAM BİR KATKI: 12 yıllık siyasi yaşamımda, ziyaret ettiğim evlerde ve ailelerde, sadece sokağını görmüş anneleri bu kentte görmüş bir kişiyim. Dolayısıyla en azından çocukları olan annelerin bir sağlık ocağına gitmek istiyorsa, çocuğuyla beraber bir parka gitmek istiyorsa, İstanbul'un en ücra noktasında bir noktaya gidip gezmek istiyorsa; gezebilsin, görebilsin, şehri adına ilk adımı en sağlıklı biçimde atabilsin diye bu hizmeti hayata geçirdik. Özel talebimizdi ve bunun hayata geçmesiyle, neredeyse artık yüz binlerce anne diyeceğimiz kart sahibi ailelerin, annelerin çocuklarıyla bu şehri gezebilmeleri de bu şehrin eşit ve adil kavramına muazzam bir katkı sunmaktadır.
ÇALIŞAN KADIN VARSA, MUTLU ÜLKE VARDIR: Gençleri, çocukları, aileleri kattığınızda aslında sağlıklı ilişkilerin var olduğu bir toplumu da ortaya koyuyorsunuz. Bu bütüncül yaklaşım toplumsal barış ve uzlaşı için de çok kıymetli. Ancak böyle mutlu bir kent, mutlu bir ülke var edebiliriz. Eğitimin sadece öğrencilerin eğitim alacağı binalar inşa etmekle olmadığını ve içerikle zenginleştiğini biliyoruz. O bakımdan eğitimci kadromuza çok güveniyoruz. Liyakatli, iyi yetişmiş ama sürekli eğitim alan inovatif bir süreçle aramıza katılan yüzlerce eğitimcimiz. Bir başka özelliği; neredeyse -biraz fazla ezici oluyor ama- yüzde 85-90 oranında kadın eğitimci oluşu. Bu da işin başka bir yönü. Bu şehirde, kadın çalışan sayısı, evine ekmek götüren, istihdam edilen kadın sayısını arttırdığımız sürece, bilelim ki mutlu aileler, mutlu mahalleler vardır, mutlu ilçeler, mutlu şehirler ve mutlu ülke vardır. Çalışmayan kadın olduğu zaman, o ülkede fakirliği konuşursunuz, yoksulluğu konuşursunuz.
ÇOCUKLARIMIZA VE GENÇLERİMİZE HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ: Türkiye'nin, konularında uzman eğitim kurumları ve diğer dernek ve vakıflarla iş birliği yaparak, özenle, geleceğimiz olan çocuklarımıza hizmet ediyoruz. Çocuklarımıza hizmet edeceğiz. Gençlerimize hizmet edeceğiz. Esas katkı sunacağımız yer, eğitimleriyle, çocuklarımız ve gençlerimiz. Yani bugün kreşle başlayan bu süreçle, kaliteli bir eğitim politikası süreciyle ilk, orta, lise düzeyine ve de tabii ki akademik dünyada, üniversite öğrencilerine, başta yurt imkanlarını sağlayarak, onların hayata hazırlanmasınıözgür bireyler olmasını, hiç kimseye bir bağlılık değil, bağımlılık değil, kendine özgüveniyle hayatta var olabilme kabiliyetini ve kapasitesini ortaya koyan güçlü bireylerin var olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturma sistemini geliştirmiş oluruz.
KREŞ VE YURTLAR İÇİN İŞ BİRLİĞİÇAĞRISI: İnşallah 5 bin hedefimiz var burada. Çok hızlıçalışacağız. Gençlerimize de bu tartışılan günlerde, ilk defa İBB bünyesinde, yurt imkanını sağlama konusunda da adım attığımız için gurur duyuyoruz. Kreşler ve yurtlar konusunda kişi, kurum ve kuruluşlarla iş birliğine açığız. Oradaki hayalimi de şöyle söyleyeyim: 5-10 bin öğrencinin özgün eğitim aldıkları okullarının dışında, yurtta vakit geçirirken, bir İstanbullu birey, bir İstanbullu genç, kentine sorumluluk taşıyan bir insan olarak kültürel, sanatsal, kendi meslekleriyle aldıkları eğitimle ilgili aktiviteler konusunda güçlü birer İstanbul gönüllüleri olmalarını arzu ediyorum. Yani o 5 bin gencin, yarınlarda belki 10 bin gencin İstanbul gönüllüsü, çevre gönüllüsü, çevreye zarar verici hangi unsur varsa onla mücadele eden, şehrin bütün güzelliklerine katkı sunan, kültür etkinliklerinde gönüllü olan, gelecekte 2036’da İstanbul Olimpiyatları'nın en öndeki gönüllü gençleri olan bir manzarayı hayal etsenize; muazzam bir şey.
16 MİLYON ÇALIŞANIMIZ VAR: İstanbul halkı adına bunu gururla söyleyebilirim: Bizim 16 milyon çalışanımız var. Bu kente hizmet etmek arzusuyla, bu şehre katkı sunmak arzusuyla tam 16 milyon çalışanımız var. Eskisi gibi öyle bir avuç insanla değil, 16 milyon insanla gönül birlikteliğiyle çalışan insanımız var. Bunu da duyurmak isterim.”
ARSLAN: “ÇOCUKLARIN YÜZDE 62’Sİ, OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDEN FAYDALANAMIYOR”
İBB Genel Sekreter YardımcısıŞengül Altan Arslan da törende yaptığı konuşmada, "Yuvamız İstanbul" projesinin göz bebekleri olduğunu belirterek, geçen 2 yılda ortaya koydukları insan odaklı yönetim anlayışının belki de en somut örneği olduğunu söyledi. Arslan, şunları söyledi:
"Yalnızca sosyal hizmet alanlarında değil, üretilen tüm hizmetlerde yoksulların, kadınların, yaşlıların, gençlerin, engellilerin ve çocukların iyi olma haline bütüncül bir yatırım yapmayı son derece önemli buluyoruz. Kırılgan gruplar arasında ise en çok çocuklarıöncelikliyoruz. Çünkü çocuklara yapılan yatırım hem bugünümüz hem geleceğimize yapılan yatırımdır. İstanbul, 4 milyona yıla yakın çocuğa ev sahipliği yapıyor ve ne yazık ki bu çocukların yüzde 28’i yoksulluk içinde yaşıyor. Ülkemizde 3-5 yaş arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 62’si, okul öncesi eğitimden faydalanamıyor. Bu oranda biz, OECD ülkeleri arasında en son sırada yer alıyoruz. Tam da bu istatistiklerini anlattıklarından yola çıkarak, istedik ki; hiçbir anne-baba uzun saatler boyunca evini geçindirmek için çalıştığı işinde çocuğu için endişe etmesin. Çocuğunun en değerli yıllarında, ‘Gerekli eğitim imkanlarına ulaşıyor mu acaba’ kuşkusunu taşımasın. Bunun için kreşlerimizin her bir köşesini çocuklarımızın eşit biçimde, güven içerisinde özgürce koştuklarını hayal ederek tasarladık.”
12 KREŞ EŞ ZAMANLI AÇILDI
İmamoğlu, yeni açılan kreşler için bağışta bulunan Melek Erman Köni, Senem Başyurt Açev ve Tunç Şerif Üstünel’e plaketlerini verdi. Bağışçılardan Köni, duygularını, şöyle dile getirdi:
“Bu kampanyayı duyduğumda, bunun ne kadar önemli ne kadar vazgeçilmez bir şey olduğunu, isabetli olduğunu kendim bizzat yaşamış bir insanım. Sayın Başkan’ıma, yedi göbekten İstanbullu olarak, yirmili yaşlardaki torunlarıma İstanbul'un böyle yönetilebilme ihtimali olduğunu gösterdiği için çok teşekkür ederim.”
Plaket töreninin ardından toplam 12 kreşin açılışı, canlı yayında eş zamanlı olarak yapıldı.
21 İLÇEDE 32 KREŞ
İmamoğlu başkanlığındaki yeni İBB yönetimi, İstanbul genelinde bugüne kadar toplam 32 Yuvamız İstanbul kreşi açtı. 80 öğrenci kapasiteli kreşler, 4 sınıftan oluşuyor. Sınıflarda; 4 okul öncesi öğretmeni, 2 çocuk gelişim uzmanı, 1 birim asistanı, 1 birim sorumlusu, 1 de aralıklı gelen rehber öğretmenler görev yapıyor. 32 merkez; 150 sınıfta toplam 2183 kayıtlıçocuk eğitim görüyor. Toplam 32 Yuvamız İstanbul kreşleri, şu ilçelerde faaliyet gösteriyor:
"Arnavutköy, Avcılar, Bahçelievler (2 adet), Bakırköy, Başakşehir (2 adet), Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Esenler, Esenyurt, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kartal (3 adet), Küçükçekmece (3 adet), Maltepe (2 adet), Pendik (2 adet), Sancaktepe (3 adet), Silivri (2 adet), Sultanbeyli, Sultangazi."