TAMER ARDA ERŞİN
İçişleri Bakanlığı’nın IŞİD’in gerçekleştirdiği Suruç ve Sultanahmet katliamlarına bomba temin ettiğini duyurduğu Azzo Halaf Süleyman El Aggal hakkında sadece “terör örgütü üyeliğinden” iddianame hazırlandığı ortaya çıktı. Ailesinden 60 kişi IŞİD’e katılan ve IŞİD’in Suruç’ta gerçekleştirdiği saldırının emrini amcasının oğlu Mahir El Aggal’ın verdiğini söyleyen Azzo Halaf Süleyman El Aggal’ın, yakalanmadan önce Türkiye’nin kontrolünde olan Barış Pınarı Bölgesi’nde çiftçilik yaptığı belirlendi.
Şanlıurfa’ın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde 33 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan IŞİD saldırısına ilişkin dava, Şanlıurfa Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyordu.
Ailesinden 60 kişinin IŞİD’e katıldığı tespit edilen Azzo Halaf Süleyman El Aggal hakkında ise İçişleri Bakanlığı, 12 Ocak 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, “Suruç ve Sultanahmet patlamaları gibi birçok canlı bomba eyleminin planlayıcısı Abu Bera (K) Mahir El Aggal ile birlikte hareket ettiği, Türkiye’deki bazı eylemlerde kullanılan patlayıcıların getirilmesini sağladığı ve örgütün lojistiğinden sorumlu olduğu tespit edildi” demişti.
Bunun üzerine Suruç mağdurlarının avukatları, mahkemeden Aggal’ın dosyasının Suruç doyasına getirilmesini ve Aggal’ın da aynı davada ‘sanık’ olarak yargılanmasını istedi. Ancak mahkeme, sadece Aggal’ın emniyet ifadesini dosyaya ekledi ve diğer talepleri reddetti.
Süleyman El Aggal, Suruç saldırısına ilişkin emniyet ifadesinde, amcasının oğlu Ebu Bara kod isimli Mahir El Aggal’a ilişkin, “Suruç patlamasının gerçekleştiği dönemde Abu Bara (K) Mahir El Aggal isimli şahsın sınır emiri olduğunu bilmekteyim. Emin olmamakla birlikte Suruç patlamasının talimatını bu şahsın verdiğini ve bombayı temin ederek bombanın sınır geçişine aracılık etmiş olabileceğini düşünüyorum” dedi.
Şanlıurfa Cumhuriyet Savcılığı ise İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına karşın Süleyman El Aggal hakkında sadece “terör örgütü üyeliğinden” iddianame hazırladı. Aggal’ın emniyet ifadesinin aksine savcılık ifadesinde Suruç saldırısından bahsetmemesi dikkat çekti.
“PATLAYICILARI ASEL’DE TESLİM ETTİK”
Etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen Aggal, savcılık ifadesinde, 12 Ocak 2016 tarihli Sultanahmet saldırısında kullanılan patlayıcıları Abu Hattab kod isimli (K) Ömer Elhadi ile Türkiye’nin Suriye sınırına yakın Asel isimli köyde teslim ettiklerini söyleyerek, “(Suriye) Sülük'e geri döndük. Bu olay yaşandıktan 2 ay geçtikten sonra İstanbul ilinde (Savcılığın tanımlaması) DEAŞ terör örgütü tarafından patlama meydana geldiğini duydum” dedi.
BARIŞ PINARI BÖLGESİNDE ÇİFTÇİLİK YAPMIŞ
Aggal’ın savcılık ifadesinde, IŞİD’in güç kaybetmesinin ardından Türkiye’nin operasyon yaptığı ve kontrolüne aldığı Barış Pınarı Harekatı bölgesinde çiftçilik yaptığı ortaya çıktı. Aggal, “Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine 2018 yılında gittim. (Barış Pınarı Harekatı) BPH başladıktan sonra ailemle birlikte Sülük'e bağlı köyü olan Gnetra köyüne geldim ve tarım işlerinde çalışmaya başladım. Türkiye'ye geçtikten sonra yakalandım” dedi.
Suruç davasında ise 22 Ekim 2021 tarihinde karar çıktı. Davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme” suçundan 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, eylemin teşebbüs noktasında kalmasından bin 890 yıl, patlayıcı bulundurmaktan 10 yıl ve 40 bin lira para cezasıyla cezalandırdı.
“SADECE EMNİYET İFADESİ GELDİ”
Suruç davasının mağdur avukatlarından Sezin Uçar, kararı eleştirerek şunları söyledi:
İçişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklama var. Suruç katliamının patlayıcı maddesini sağlayan kişi. Katliamdaki bağlantısı bakamından somut görev atfedilmiş. Dosyasının tamamının getirilmesini ve dinlenmesini istedik. Mahkeme sadece emniyet ifadesiyle yetindi. Mahkeme, bu ifadede de Yakup Şahin adı geçmediği için Suruç katliamı ana davasıyla bağlantısı olmadığını söyledi.
“AGGAL’IN DOSYASINA BAKAN MAHKEME SURUÇ DOSYASINA DA BAKIYOR”
“(Aggal’ın) Onun yargılaması başladı, ona da 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi (Suruç dosyasına bakan mahkeme) bakıyor. Mahkemeden dosyasının getirilmesini istedik. Yargılama dosyasında kimler var, soruşturma aşamasında ne gibi işlemler yapılmış, öğrenilmesini istedik ama mahkeme kabul etmedi. ‘Suruç katliamıyla alakası yok’ denildi. Buna dair herhangi bir belge gelmedi. Mahir El Aggal da yargılama dosyasında dinlenmedi, Süleyman El Aggal da dinlenmedi. Ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğe ulaşmaksa tüm failleri fiillerle birlikte ortaya çıkarılması gerekir.”