Haber: OKTAY YILDIRIM / EDDA SÖNMEZ - Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük atık yakma ve enerji üretim tesisini törenle açtı. Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İklim değişikliği, tüm dünyayı tehdit eden çok önemli bir gündem maddesi. İnsanlık olarak bu soruna karşı hep birlikte mücadele etmeli, bilimin ışığında çözümler üretmeliyiz. Atık yakma ve enerji üretim tesisimiz, İstanbul'da oluşan evsel atıklarının yüzde 15’ni yakma yöntemiyle bertaraf edecek. Ürettiği 85 megavat elektrik enerjisi de yaklaşık 1 milyon 400 bin İstanbullunun enerji açığının giderilmesine katkı sunacak" dedi.
İBB, ‘İklim Eylem Vizyonu’ çerçevesinde atıktan elektrik üreten Avrupa’nın en büyük tesisini açtı. ‘Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi’ aynı zamanda Türkiye’de bir ilk olacak.
Eyüpsultan’daki açılış törenine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin katıldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, açılış konuşmasında şunları söyledi:
2050 YILINDA İSTANBUL'U KARBON NÖTR BİR ŞEHİR HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ: “İklim değişikliği eylem planımızı açıkladıktan kısa bir süre sonra planımıza Yeşil Çözüm vizyonuna katkıda bulunacak bir yol haritası belirlemiştik. Bugün aslında, hemen açıkladıktan sonra açtığımız üçüncü tesisimiz bu. Türkiye'nin ilk, Avrupa'nın en büyük atık yakma ve enerji üretim tesisini İstanbul'a kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. İklim değişikliği, tüm dünyayı tehdit eden çok önemli bir gündem haline geldi. Gerçekten insanlık olarak bu soruna karşı hep birlikte mücadele etme zorunluluğumuz var. Ve bunlar tamamen bilimin ışığında olmalı. Dünyanın en etkin bilimsel tercihlerini yine en makul ve mantıklı, finansal yöntemlerle ülkemize kazandırmalıyız. Glasgow'da COP 26 İklim Zirvesi'nde katıldığımda hissettiğim şu idi; bütün dünya yüksek bir motivasyonla bu sürece dair mücadelenin içerisinde olma konusunda kararlı. Ve özellikle bu mücadelede elbette ki ülkelerin kararlılığı, sektörlerin kararlılığı, insanlığın kararlılığı çok çok önemli. Ancak şunu söylemem gerekir; dünyada yüzde 70’e yakın insan artık şehirlerde yaşıyor. Bu ülkemizde ne yazık ki yüzde 80’lerin üzerinde. Yüzde 85’lere doğru giden bir oranda insanlarımız kentlerde yaşıyor. Dolayısıyla biz de üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bu açıdan gerekli adımları kararlılıkla atıyoruz. Var olan projeleri gerçekleştiriyoruz. Yeni projeleri hazırlıyoruz, revizyon gereken noktalarda da kayıtsız şartsız revizyonlarımızı yapıyoruz. Çünkü biz, İBB olarak bu kentin geleceğini hazırlamak istiyoruz. Geleceğini hazırlarken de yine ışığımız bilim olacak. Bu manada yol haritamız şu sonuca erişmek istiyor; 2050 yılında İstanbul'u karbon nötr bir şehir haline getirmek. Bu noktada iklim değişikliği eylem planımız ile 14 stratejik hedefimizde kamuoyuna açıkladık.
YEŞİL ÇÖZÜM ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİNDE ÇOK DEĞERLİ: Yeşil Çözüm vizyonumuzun sadece İstanbul'umuz için değil, aynı zamanda ülkemizin geleceği için de çok değerli olduğuna inanıyoruz. Bu manada kurumsal iş birliğini en güçlü seviyeye taşımak adına da aldığımız kararlar var. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde Çevre Daire Başkanlığı’mızın alt birimi olan iklim değişikliğiyle mücadelenin yapılacağı bir müdürlük kurduk. Bununla da yetinmedik. İstanbul Planlama Ajansı bünyesinde çözümün bütüncül bir hedef haline gelmesini sağlamak için de biz bu planlama ajansının içerisinde bir İklim Değişikliğiyle Mücadele Platformu kurduk. Bu platform aslında tüm dünyaya, ülkemize, şehrimize 360 derece bakan, her etkin kurumundan maksimum faydalanan ve onlardaki deneyimleri paylaşan ve hatta kendi deneyimini de bütün dünyaya, ülkemize, şehirlerimize servis eden gerçekten önemli bir platform haline gelecek. Burası bilim insanlarımıza, burası şehirlerin yöneticilerine, dünyanın bütün etkin kurumlarına açık olacak.
1 MİLYON 400 BİN İSTANBULLUNUN ENERJİ AÇIĞINI GİDERECEK: Atık yakma ve enerji üretim tesisimiz, İstanbul'da oluşan evsel atıklarının yüzde 15’ni yakma yöntemiyle bertaraf edecek. Ürettiği 85 megavat elektrik enerjisi de yaklaşık 1 milyon 400 bin İstanbullunun enerji açığının giderilmesine katkı sunacak. Bu kıymetli bir rakam. Tesis, dediğim gibi 2017’de başlatılmış. 2019 seçimleri itibariyle yüzde 20 fiziki gerçekleşmesi sağlanmıştı. İki yılda, yüzde 20’den sonra aldığımız bu tesisi yine iki yıl içerisinde kararlılıkla -ki bir sözleşme gereği süresi var idi, bu süreye de yetişmesi için- olağanüstü bir çabayla, finansal açığını da kapatarak, bununla ilgili uluslararası sözleşmeler yaparak ve özellikle bu işi yapan yüklenici firmaların da özel gayretiyle çok değerli bir projenin sonucuna hep birlikte başarısını ve gururunu yaşıyoruz bugün. Tesisimizin, Türkiye'nin enerji açığının giderilmesine katkı sunması da bizim için ayrı bir gurur vesilesi.
8 MİLYON KİLOMETRELİK YOL TASARRUFU SAĞLAYACAK: Tesisimiz, günlük 3 bin ton, yıllık yaklaşık bir milyon ton kapasitesi sayesinde aslında yeşil çözüm vizyonumuzun paralelinde düzenli depolama sahalarına giden atık miktarını azaltmış olacak. Geçmişte bu bölgede atıkların depolama alanı varken şu anda çok daha uzun bir mesafede Silivri'de Teğmen Köyü'nde depolama alanlarımız var ve bu depolama alanlarının aslında çağ dışı olduğunu, kentlere zarar verdiğini ve özellikle çevresini rahatsız ettiğini de bilen, yaşayan insanım. Bir belediye başkanı olmanın ötesinde gerçekten orada yaşıyormuşçasına o rahatsızlığı hisseden bir insanım. Tesisimizin bu anlamda yıllık bir milyon ton atığın oraya dökülmesinin engellenmesi ve taşınmasındaki ekstra birtakım zararları engelleyici olması ki yaklaşık olarak 8 milyon kilometrelik bir yol tasarrufu sağlamış olacak. Bu kadar çöpün, atığın oraya nakledilmesiyle alakalı. Bunun hem maliyeti var hem başka tabii ki katkıları da var, çevreye olsun, bütçemize olsun. Burada en gelişmiş teknolojileri kullanacağız. Emisyon değerlerimiz Avrupa Birliği limitlerinin altında olacak. Ayrıca fosil yakıt kullanımının azalması sayesinde ortalama 700 bin aracın bir yıllık emisyonuna denk gelen 1 milyon 380 bin ton sera gazı emisyonun da önüne geçmiş olacak bu tesisin varlığı. Bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İSTAÇ, bu tesisin de eklenmesiyle 1 buçuk milyon ton daha karbon kredisi elde edecek ve yıllık yaklaşık üç milyon ton karbon kredisine sahip bir kurum haline gelecek.
KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK: İklim değişikliği ile mücadelede atık yönetimi ve fosil yakıt kullanımının önüne geçilmesi en önemli konu başlıkları arasında yer aldığını artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Ve bu konunun özellikle dünyada en çok çocuklar tarafından ve gençler tarafından sahiplenmesi de bizim için kıymetli bir dayanak ve teminat. Tabii bu noktada Türkiye'nin ilk atık yakma ve enerji üretim tesisini elbette açmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Umuyorum ki bu tesis bir örnek olur ve hem çevrenin korunması hem enerji üretimi açısından ülkemize fayda sağlayacak nice yatırımının ülke genelinde hayata geçirildiğini görmek bizleri ülkemiz, milletimiz ve devletimiz adına çok ama çok mutlu edecektir. İçinde bulunduğumuz koşullarda gelecek kuşaklara bir dünya bırakacağımız bu konuda çevre dostu tesislerin varlığı, doğaya gösterdiğimiz özen çok ama çok önemli olacak. Çevreyi, doğayı, şehirleri, yaşamı, insanı tehdit eden hangi düşünceler var ise mutlaka onun da milletçe, insanlık olarak karşısında olmalıyız. Kaybedecek vaktimiz olmadığını, hep birlikte hızlı harekete geçmemiz gerektiğini biz gerçekten İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi olarak hissediyor ve bu yolda hızlı bir biçimde yürüdüğümüzü sizlerle paylaşmak istiyoruz.
YENİ TESİSLER KURMA ÇALIŞMALARIMIZ VAR: Yeni tesisler kurma çalışmalarımız var. Bu noktada yine termal bertaraf tesisleri yapmayı planladık. Ve bu konuda çalışmalarımızın altyapısı sürüyor. Bu noktada hem biyometalizasyon ki yanı başımızda bir biyometalizasyon organik atıklardan hem enerji üretiyoruz, -yani evdeki yemek atıkları gibi düşünebilirsiniz, sebze, meyve atıkları gibi düşünebilirsiniz, bunlardan hem enerji tesisi açıyoruz ki bir hafta on gün önce açtık- hem de kompost üretimiyle aslında doğaya doğal bir gübre hazırlığı yapmış oluyoruz. Bu temel termal bertaraf tesislerinin yanı sıra biyometalizasyon gibi akma tesisleriyle beraber bu tür tesisleri de şehrimizin farklı noktalarında geliştirmeye dönük hazırlıklarımız var. Ki bunlara 3 bin ton gün kapasitesine varan birtakım çalışmalar olacak. Bunu da şimdiden hem Anadolu Yakası'nda hem Avrupa yakasında bu tür çalışmalarımızın, altyapı süreçlerimizin, ÇED raporu süreçlerimizin sürdüğünü belirtmek istiyorum.
MİLLETÇE ÇOK GÜÇLÜYÜZ: Bu açıdan bu tesisin ülkemize tekrar kazandırılmasında emeği olan herkese, bütün yöneticilere, bütün ve bu süreci üstlenen yüklenici firmamızın yöneticilerine, emekçilerimize, kurumumuzun bu süreci üstlenen çalışma arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum. Paydaşlarımız, 16 milyon İstanbullular adına, hemşerilerime şükranlarımı sunuyorum. İstanbul ve Türkiye, önümüzdeki ekonomik süreçte elbette çok zorlanacak. Ama biz, buna rağmen bütün gayretimizi, bir an bile bir işi kaybetmemek uğruna bütün yatırımlarımızı en üst seviyede yapacak, koruyacak ekonomik tedbirleri alma konusunda yoğun bir çalışma içerisinde olacağız. Bu zor günleri hep el ele, omuz omuza atlatacağımıza inanıyorum. Milletçe biz çok güçlüyüz ve bu ülkenin çok liyakatli, çok doğru işler yapmaya hazır, aklı ve bilimi önünde tutan çok değerli olduğunun da bilincindeyiz. Ki bu süreci çok ama çok değerli bir biçimde geleceğe hazırlayacak olan iki kıymetli genel başkanımı İstanbul'un bu gurur vesilesi olan bu tesisin açılışında ağırlamaktan da büyük onur ve gurur duyduğumu belirtiyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Tesisimiz hayırlı ve uğurlu olsun.”
Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve törene katılan diğer isimler "Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi’ni gezdi.