İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Kavramın içerisinde ismimizin bulunmasından gurur duyduğum İstanbul Sözleşmesi'ni, toplumsal cinsiyet eşitliğini her yerde her zaman savunmaya ve yanında olmaya devam edeceğiz. Kadını ikinci planda gören zihniyetin, dünyanın neresinde olursa olsun, karşısında duracağız” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Kurumu (UN WOMEN), 25 Kasım-10 Aralık tarihlerinde, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” için 16 günlük aktivizm kampanyası düzenledi.
Kampanyanın İstanbul ayağı kapsamında Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda, “Karanlığı Aydınlat Işık Enstelasyon Sergisi” düzenlendi.
Serginin açılışı; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, UN WOMEN Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Alia El Yassir, İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Erıcson ve AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Eleftheria Pertzinidou’nun katılımıyla yapıldı.
El Yassir, Ericson ve Pertzinidou; dünyada yaşanan kadına ve kız çocuklarına karşı şiddet sorununun, kadınlar kadar erkeklerin de sahiplenmesiyle aşılabileceğine dikkat çekti.
Kadına yönelik şiddete karşı mücadelede en önde mutlaka erkeklerin bulunması gerektiğini belirten İBB Başkanı İmamoğlu da şunları söyledi:
"21. YÜZ YILIN HALA EN ACI KONULARINDAN BİR TANESİ: Bundan 34 yıl önce, 1987 yılında binlerce kadın bu parkta toplandı ve ev içi şiddete karşı ilk kitlesel eylemi gerçekleştirdi. O günden bu yana bu şehir, bu park, bu caddeler, bu ağaçlar kadınların sayısız eylemlerine de tanıklık etti. Ne yazık ki bu konu, 21. yüz yılın hala en acı konularından bir tanesi; içimizi acıtan ve derin düşünmemize sebep olan bizi çok üzen bir konu. Ama kadınlar haklı mücadelelerinden elbette hiç vazgeçmediler.
MÜCADELE EDENLERİ MİNNETLE ANIYORUM: Bugüne kadar kadınların mücadelesine destek olmuş herkesi, bu mücadeleyi sürdürmüş kadın sivil toplum örgütlerine, özellikle hayatını bu sürece adayan herkesi şükranla, minnetle anmak istiyorum. İyi ki varlar. Belki de toplumun çok önünde bu süreci yakalayan ve toplumun bilinçlenmesine katkı sunan onlar. Belki biz, biraz geriden geldik. Ülkemizin bu açığı kapatma konusunda çok duyarlı olacağına, kurumların çok duyarlı davranacağına yürekten inanıyorum.
EVDE, KADIN İDARESİNDE YAŞAMAYA ALIŞMIŞ BİREYLERİZ: Kadını ikinci planda gören zihniyetin, dünyanın neresinde olursa olsun, karşısında duracağız. Artık buna dünyada yer yok. Bunu herkes kabullenecek, herkes bilecek. Kadının gücünü ben çok iyi biliyorum. Bunu bana en son öğreten kızım oldu. Ne kadar güçlü olduğunu, evin patronajını 6-7 yaşından itibaren ele geçirdiğini gördük. Haliyle evde yaşayan üç erkeğiz; ben ve iki oğlum. Tabii ki bunu ona gösteren ve aşılayan eşim. Kadının gücünün, benim açımdan bir başka önemli aktörü ve kadının gücünü, kadının başarma azmini, kadının istediğinde ne kadar güzel işler yapacağının bana ilk gösteren de elbette annem. Ve benim bir kardeşim var. O da kız kardeşim. Dolayısıyla biz böyle kadın idaresinde yaşamaya alışmış bireyler olarak şu anda İstanbul'a hizmet ediyoruz. Gülümsemem, espri gülümsemesi değil. Bunun gerçek olduğuna lütfen inanın. Bundan da gurur duyuyorum.
BÜTÜN KADINLARIN MUTLU OLDUĞU, ERKEKLERLE EŞİT BİÇİMDE GÜÇLENDİĞİ İSTANBUL DİLİYORUM: Bütün kadınların mutlu olduğu, huzurlu olduğu, hayatta erkekler kadar eşit bir biçimde güçlendiği ama ekonomik ama yaşamsal eşitliğe ve üstünlüğe sahip olduğu bir toplum diliyorum İstanbul'da. Böyle bir ortam diliyorum kentimize. Bu konuda bize destek sunacak bütün kurum ve kuruluşlara ama şehrimizde ama ülkemizde ama dünyanın her yerinden gelen bütün kurum ve kuruluşlara da kapımızın ardına kadar açık olduğunu belirtiyorum."
Konuşmaların ardından İmamoğlu ve beraberindeki heyet, sergiyi açtı. Etkinliğin yapıldığı Yoğurtçu Parkı, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla turuncu renkle aydınlatıldı.