ALTAN YAĞCI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İSTAÇ, Geri Dönüşüm Atölyesi’nde, toplanan atıklardan yeni malzemeler üreterek ekonomiye kazandırıyor. İSTAÇ Destek Hizmetleri Müdürlüğü İdari İşler Formeni İlhan Demirkan, “Biz, bu işe çok basit bir el aletiyle başladık. Geldiğimiz noktada hiç yatırım almadan 700 metrekarelik bir atölyeye ulaştık. Bu hayal edemediğimiz bir şeydi” dedi.
İBB iştiraki İSTAÇ’ta atıkların değerlendirilmesi amacıyla kurulan Geri Dönüşüm Atölyesi’nde, Sancaktepe ve Esenyurt’ta ihtiyacı olan okullara kitaplık, İSTAÇ’a ait şantiyelerde ek hizmet alanları, ofis içi mobilya takımları, çocuklara yönelik oyun ekipmanlarının da yer aldığı 400’ün üzerinde geri dönüştürülmüş eşya üretildi.
İSTAÇ bünyesinde çalışan alanında sertifika sahibi ustalar, rutin işlerinden arta kalan zamanlarda Geri Dönüşüm Atölyesi’nde toplanan atıkları değerlendirerek İBB’ye geri kazandırıyor. İSTAÇ Destek Hizmetleri Müdürlüğü İdari İşler Şefliği İdari İşler Formeni İlhan Demirkan, Geri Dönüşüm Atölyesi faaliyetlerini, çeşitli alanlardaki usta kadrosuyla metal, ahşap, plastik ağırlıklı atıkları geri kazandırarak hem bir bilinçlendirme hem bir farkındalık çalışması olarak yaptıklarını belirtti.
İlhan Demirkan, Geri Dönüşüm Atölyesi’yle ilgili olarak şunları söyledi:
FARKINDALIK ÇALIŞMASI YAPMAK İSTEDİK: “Genelde fuarlardan ve tanıtım günlerinden gelen atıklar, kent temizliğinin İstanbul genelinde yaptığı temizlik faaliyetlerinden kaynaklanan atıklardan geri dönüştürülebilir olanları kurum içindeki ihtiyaç noktalarında değerlendirebilmek adına bu faaliyetlere başladık.
ÖNCELİĞİMİZ KURUM İHTİYAÇLARI: Öncelikle kurum ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Örneğin bir ofis mobilyasının tadilatını yapabiliyoruz. Bunun yanında, ısıtıcı, çay kazanları vs. bu tarz şeyler. Bir de bunun dışında daha önce hiç yapmadığımız tamirat ve tadilat işlerine de girdik biz. Daha fazla da pandemi döneminde başladı bu çalışma. O dönemde personel sayımızı da artırdık, usta sayımızı da artırdık. Avrupa Yakası'nın tamamında bu ustalarımız vasıtasıyla hizmet veriyoruz.
DÖNGÜSEL EKONOMİNİN PARÇASIYIZ: Ürünün kendi ham maddesini kullanarak yapılan dönüşüm modelleri var. Veya tamiratı, tekrar hizmete sunulması yöntemi var veya üzerinde bir değişiklik, farklılık yapılarak kullanıma sunulması gibi farklı durumlar var. Bunlara geri dönüşüm deniliyor, geri kazanım deniliyor, ileri dönüşüm deniliyor. Dediğim gibi, önemli olan atıkların doğru noktalarda değerlendirmesi olarak bakıyoruz olaya. Kaynaklarımızı israf etmemeye, tekrar ekonomiye kazandırmaya çalışıyoruz. Hatta bunun bir adı var: Döngüsel ekonomi. Biz de bu çarkın içindeyiz. Belediyelerin de bu konuya daha sıcak bakması, daha fazla ilgi göstermesi de en büyük temennimiz.
EN BÜYÜK KAZANIMIMIZ GERİ DÖNÜŞÜM: Bu oda bir farkındalık odası diyelim. Yaşlı, hasta bir ağaç vardı şantiyelerimizin birinde. Onu kesmemiz gerekti. Diğerlerine bulaşmasın diye. O ağacı aldık. Bir masa yaptık. Raf yaptık. Gerekli kısımlarını kullandık. Oturaklar yaptık vs. Ondan sonra odanın tabii görülmesiyle bu işin ne kadar değerli bir iş olduğu birçok kişi tarafından fark edildi. Bu, bizim en büyük gurur kaynağımız, en büyük motivasyonumuz bu. Bunun yanında tabii sosyal sorumluluk projeleri de yaptık biz. Tamamen atıklardan elde edilmiş, geri dönüşüm parkları, kütüphaneler… İki tane şantiye binası yaptık, kurum ihtiyacı olan personelin sayısının artmasından kaynaklı alan ihtiyacımız oldu. Sosyal alan ihtiyacımız oldu. Bu iki tane şantiyenin de tamamını atıklardan elde ettik. Yani sosyal alanlarla birlikte soyunma odaları, tuvaletleri, lokalleri, banyoları, duşları vs. hepsini atıklardan elde ettik. Dediğim gibi, bunlar da görüldüğü zaman insanlarda farklı bir bilinç uyandırıyor. Hatta şimdi bizim bir atık stoklama alanımız var burada. Sabah geldiğimizde atık görüyoruz kapının önünde. Arkadaşlar 24 saat faaliyet olduğu için diyorlar ki bu ürün geri dönüşümde kullanılabilir. Onu çöpe atmadan veya imhaya, bertarafa göndermeden geliyorlar, bize bırakıyorlar. Sabah da biz burada gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Böyle bir düzeye ulaştık.
HİÇ YATIRIM ALMADAN 700 METREKARELİK BİR ATÖLYEYE ULAŞTIK: İşin doğrusu, biz başlarken bu işe çok basit bir el aletiyle başladık. Geldiğimiz noktada hiç yatırım almadan yedi yüz metrekarelik bir atölyeye ulaştık. Bu hayal edemediğimiz bir şeydi. Şimdi ben hayallerime sınır koymak istemiyorum. Nereye gidebiliyorsa gitsin istiyorum bu çalışma. Hep birlikte de görelim istiyorum nereye gittiğini.”