İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Mart ayı ikinci birleşiminde Buca Metrosu’nun yapım ihalesinin kararının mahkeme tarafından iptal edilmesi gündeme geldi. Cumhuriyet Halk Partili Meclis Üyesi Murat Aydın hukukçu kimliğiyle kamuoyuna ışık tutacak teknik bilgilendirmeyi tüm detaylarıyla aktardı. Aydın, kararın işlemin özüyle ilgili olmadığını sadece usule yönelik iki detayın ön plana çıkarıldığını ifade ederek, belirtilen eksiklerin giderilmesinin ardından sürecin devam edeceğini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Mart ayı olağan meclis toplantısının ikinci birleşimi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapıldı. Toplantının gündem dışı konuşmalar bölümünde İzmir tarihinin en büyük yatırımı Buca Metrosu’nun yapım ihalesi kararına ilişkin İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı gündeme geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, muhalefetten gelen eleştirileri cevaplarken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e projeyle ilgili çabalarından dolayı hakkının verilmesi gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda CHP’li Meclis Üyesi Murat Aydın da ihale sürecinin tüm teknik detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
“İzmir bunu çok rahat bir şekilde aşar”
Sürece ilişkin yoğun bir şekilde demagoji yapıldığını öne süren Kökkılınç, “Mahkeme sonucu iptal etti. Mahkeme kararları 30 gün içinde yürürlüğe konur, buradaki şekil eksiklikleri yerine getirildiğinde mahkeme kararı yerine gelmiş olur hem de metro işlemleri hızlı şekilde başlamış olur. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in hakkını kesinlikle teslim etmek gerekiyor. İzmir’in en büyük yatırımlarından biridir Buca Metrosu. İzmir bunu çok rahat bir şekilde aşar. Sürecin önünü kesen bir mahkeme kararı değildir. Hükümetin alamadığı kredileri İzmir Büyükşehir Belediyesi kredi notunun yüksekliği nedeniyle elde ediyor” dedi.
Kamuoyuna ışık tutan teknik bilgilendirme
CHP’li Meclis Üyesi Murat Aydın ise hukukçu kimliği çerçevesinde yaptığı geniş çaplı teknik bilgilendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Bu mahkeme kararı 30 gün içerisinde idare tarafından yerine getirilmesi gereken, kararda belirtilen konuların yerine getirilmesi gereken mahkeme kararıdır. 15 gün içinde Danıştay nezdinde temyiz yolu açık bir karardır.. Bu ihale işleminin 4734 sayılı iç hukuk kurallarımızın dışında Avrupa Kalkınma Bankası’nın kuralları uyarınca yapılmasını mevzuata uygun buldu. Sizin iktidarınızın çıkardığı ihale kanunu bu hükümlerin yasal olduğunu söylüyor. Zaten anlattığınız idare mahkemesi de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı bu işlemi doğru buluyor. Mahkeme toplam bedelin yüzde 9,9’una tüm iş kalemlerinin yüzde 55’ine denk gelen aşırı düşük teklifin incelenmesini de doğru buluyor. Dikkat edin! 100 kalemin 55’inde aşırı düşük teklif belirlenmiş. Bunun toplam miktarının da 318 milyon lira olduğunu söylüyor, 529 milyon lira olduğunu söylemiyor. 318 milyon 391 bin 540 lira 28 kuruş olduğunu söylüyor. 77 iş kalemine ait fiyat analizlerini destekleyici belgelerini istiyor İzmir Büyükşehir Belediyesi. Bunu nasıl yapacaksın diyor. Bir ihaleyi birisine verirken iki şeye bakarsanız; yeterliliği var mı, bu yeterlilik testinden geçen firmalar bu verdikleri fiyatla bu işi bitirebilir mi? Bu ülke düşük fiyatla alınıp sonra yarım bırakılmış onlarca iş hatırlamıyor mu? Bitirilemediği için yeniden ihale edilen ve kamu kaynaklarının daha fazla tüketildiği işleri hatırlamıyor muyuz? Bu mevzuat bunun için konuldu, bu iktidar tarafından konuldu. Aşırı düşük fiyat sorgulaması bu yüzden yapıldı. Mevzuat ‘En düşük olana ver’ demiyor. ‘En düşük olup yapabilecek olana ver’ diyor. Mahkeme bütün unsurları iki teknik kısmı hariç hukuka uygun buldu. Nedir iki gerekçe? Yöntemle ilgili bir şey söyledi. ‘Teklifleri alırsınız, en düşük değer incelemesine tabi tutulacak teklifi belirlersiniz, sonra bu düşük teklifte bulunan firmaya sorarsınız ‘bu fiyatla bu işi nasıl yapacaksınız diye izah istersiniz’ diyor. Bunların hepsi yapılmış. Firma bu izahı yapmış, ‘fiyatım gerçekçidir’ demiş. İzmir Büyükşehir Belediyesi bunun üzerine bunu burada bırakıp bir karar alabilirdi. Ama yapmamış. Bütün bu süreci uluslararası bağımsız denetçiye denetletmiş. Bu, bu ülkenin ihale mekanizması içinde rastlanmayan bir şeydir. Bağımsız denetçi firmasına denetletmiş, kendi bürokrasisinden bunu yapar geçerdi. Hayır. Bir incelemede daha bulunmuş. O bağımsız denetçi de bu açıklamayı yetersiz bulmuş. Mahkeme diyor ki; ‘Bundan sonra da ihalenin hala ciddi şekilde dengesiz olduğuna dair endişelerini teklif sahibine yazılı olarak bildirmedi’ diyor. Birinci iptal gerekçesi. Bunu neye dayandırıyor biliyor musunuz? Diyor ki; ‘Sen davacı şirketin en düşük teklifini izahından sonra da buna ikna olmadığını yazılı bildirmeliydin’ diyor. Büyükşehir bunu bildirmiş denetçi raporuyla ama mahkeme bunu yetersiz görüyor. Olabilir. Danıştay’a gidecek sebeplerden biri bu olacak zaten. İkinci gerekçe ne biliyor musunuz? O çok daha ilginç. Diyor ki; ‘Teklif sunan şirketin ön çalışma programını incelediğine dair somut bilgi ve belge ortaya koymamışsın’ diyor. İhale dosyasındaki belgelerin her birine incelendi şerhi vurulmaz. İhale dosyasındaki her belge incelenmiştir. ‘Proje sahasının özel koşullarını dikkate almamışsın’ diyor. Metro ihalesi gibi bir ihalede proje sahasının özellikleri, işin nasıl yapılacağı zaten ihale şartnamesi ve önceki teknik çalışmayla yapılmıştır. Bir firmanın o şartnamenin dışına çıkarak bir işlem yapması, işi başka bir yöntemle icra etmesi zaten mümkün değildir. Sahadaki her şey zaten ihale şartnamesinde vardır. Doğru mu yanlış mı? Elbette yargı süreci tamamlanacak. Karar henüz temyiz aşamasına gidecek. Yani, yargı sürecinin bitmediğini söylemek gerekiyor. Bu kadar büyük bir ihaleyle ilgili işlemi bu mahkeme hiçbir bilirkişi incelemesi yapmadan kararlaştırdı. Elbette mahkeme bir konuyu hiçbir bilirkişi incelemesi yapmadan kararlaştırabilir. Takdir kendisinindir. O sistemin nasıl çalıştığını biliyorum. Bu bildiğimiz usul değil. Bundan sonra ne olacak? İzmir halkı en çok bunu merak ediyordur.”
“1 milyar euro civarındaki iş için 2 eksik bulundu”
“Sayın Başkan da söyledi; o metro Buca’ya gelecek. O iş yapılacak. Kim ne engel koyarsa koysun, ne tartışma yapılırsa yapılsın o metro gelecek. Bu fırtınalar kopartan mahkeme kararı, yapılan işlemin özü ile ilgili değil. İhale sürecinin baştan aşağı yenilenmesini gerektiren bir karar vermedi. İki belge eksikliğinden bahsetti. Endişelerini yazılı olarak bildir, sahayı değerlendir. İdare muhtemelen iki şeyi birden yapacak. Bir; hukuki süreci sürdürecek, Danıştay yoluna gidecek. İki; bu karar yürürlüğe girdiği için belirtilen iki eksiği giderip yeniden idari işlem tesis edecek. İzmir halkı merak etmesin; gurur duyacakları belediye ve belediye yönetimine sahipler. Bütün bu 16 sayfalık mahkeme kararında bulunan 2 eksik budur. 1 milyar euro civarında tamamlanacak iş için bulunan şey budur. İhale ile ilgili mahkemenin iptal kararı iki evraka ilişkindir”.