Berkay VAROL
Kazdağları'nda altın madeni için 350 bin ağaç kesildi. Madene tepki göstermek için yapılan eylemlerde onlarca doğa savunucusu gözaltına alındı. Yıllardır süren mücadele sonucu şirketin izinleri iptal edildi, fakat hâlâ bölgeden ayrılmadı. Kazdağları'nda yaşayan köylüler, geçimlerini tarım ve hayvancılıktan sağladıklarını belirterek, "Kazdağları’nın eteklerinde yetişen buğdaylardan un yaptırıyoruz. Undan ekmek, bu ekmekle de karnımızı doyuruyoruz. Bize altın, zümrüt, yeraltı zenginliği lazım değil. Bize üstü lazım" diyerek madene karşı olduklarını bir kez daha vurguladılar.
Kazdağları'nda siyanürlü altın araması yapan Kanadalı Alamos Gold şirketi ve Türkiye'deki ortağı Doğu Biga Madencilik'in izinleri iptal edildi. Yapılan başvuru üzerine Cumhurbaşkanlığıİletişim Merkezi (CİMER), şirketlerin izinlerinin iptal edildiğini, Kazdağları’nda iş makinelerinin bulunmadığını, yalnızca konteynerlerin yer aldığını bildirdi. Şirketin Kazdağları'nı tamamen boşaltması için 13 Ekim 2021'e kadar süre tanındı.
Köylüler ve doğa savunucuları ise Kazdağları'nın eski haline getirilmesini istiyor. 350 bin ağacın kesildiği Kazdağları'nın eteklerinde yaşayan ve geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlayan köylüler, ANKA Haber Ajansı'na konuştular. Altına, zümrüte, madenle ilgili istihdama ihtiyaçlarının olmadığını söyleyen köylüler, tarımın doğru desteklendiği durumda çiftçinin kendiliğinden kalkınabileceğini ve Türkiye'ye fayda sağlayabileceğini vurguladı.
"ALTIN, ZÜMRÜT, YERALTI ZENGİNLİĞİ LAZIM DEĞİL"
Kazdağları sakinlerinden Hüsamettin Özkaya, geçimini tarımdan sağlıyor. Kazdağları'nın eteklerinde yetişen buğdaydan un yaptıklarını söyleyen Özkaya, "Undan ekmek, bu ekmekle de karnımızı doyuruyoruz. Bize altın, zümrüt, yeraltı zenginliği lazım değil. Bize üstü lazım" dedi.
"KAZDAĞLARI'NIN SUYU VE HAVASI ÇOK GÜZEL, KİRLENMESİNİİSTEMİYORUZ"
Doğma büyüme Kazdağları'ndan olduğunu söyleyen Filiz Keskin, "Bu köylüyüz. Tarım ve hayvancılıkla geçiniyoruz. Kazdağları’nın suyu ve havasıçok özel. Bunun kirlenmesini istemiyoruz. Torunlarımıza da bırakmak istiyoruz. Onun için madenciliği istemiyoruz. Karşıyız" diyerek anlatıyor madeni istemediğini.
"MADEN ŞİRKETLERİNİN YARATACAĞI İSTİHDAMA DA İHTİYACIMIZ YOK"
Bayramiçli çiftçi Sevinç Özkaya ise, tek geçim kaynağının toprak olduğunu söylüyor. Köyünde ve çevresinden maden istemediğini belirten Özkaya, madene karşı olmasının nedenini ANKA'ya şöyle anlattı:
"Ben Kazdağları’nda ve bölgemde hiçbir şekilde A şirketi, B şirketi olmuş beni çok da ilgilendirmiyor. Maden şirketi istemiyorum. Maden şirketlerinin sağlayacağı istihdama da ihtiyacımız yok. Çünkü tarım doğru desteklenirse çiftçi kendiliğinden kalkınıp karnını doyuracak ve ülkesine faydalı olacaktır. O yüzden diyorum ki, havama, suyuma, toprağıma dokunmayın."
"BİZ BU DOĞADAN BESLENİYORUZ"
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesine bağlı Osmaniye Köyü Muhtarı Rafet Gümüş... Diğer köylüler gibi o da geçimini tarım ve hayvancılıktan sağladığını söylüyor. Hayvanlarını ve ceviz ağaçlarını gösteren muhtar Gümüş, "İşte karşımızda da doğamız. Biz bu doğadan besleniyoruz, bu doğada hayvanlarımızı otlatıyoruz. Suyu bu dağdan içiyoruz. Bu maden teşkilatı buraya girdikten sonra bu doğanın yok olacağından, sularımızın batacağından, hayvanları otlatamayacağımızdan dolayı madene hayır diyorum" dedi.
Köylüler, bir an önce Kazdağları'nın tekrar yeşertilmesini, ağaçların rehabilite edilmesini istiyorlar. Ağaçların rehabilite edilmesi için de şirketin bölgeden tamamen ayrılması gerekiyor.
Görüntü Dökümü:
Video 1)
-Hüsamettin Özkaya, Filiz Keskin, Sevinç Özkaya
Video 2)
-Kazdağları Detay
Video 3)
-Bayramiç Osmaniye Köyü Muhtarı Rafet Gümüş