KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, hükümetin, memur ve memur emeklilerine yapılacak ek zam için masaya sadece Memur-Sen’le oturmasını eleştirerek, "Bir an önce, üye sayısına bakılmaksızın tüm konfederasyonların, sendikaların ve Çalışma Bakanlığı'nın eşit temsil edildiği bir komisyon kurulmalı, grev hakkı ile tamamlanmış özgür toplu pazarlık sitemine geçilmelidir" dedi.
Şükran Kablan Yeşil, bugün Ankara’da düzenlediği basın toplantısında, iki yıl için imzalanan ve memurları ilgilendiren 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin ekonomik koşullar altında şimdiden geçerliliğini yitirdiğini belirtti. Yeşil, ‘ek protokol’ görüşmelerinin de yalnızca yetkili sendika Memur-Sen ve hükümet arasında yapılmasına tepki gösterdi. Yeşil, emek-meslek örgütlerini 27 Aralık’ta toplantıya çağırdığı açıklamada şunları kaydetti:
"MASADA OTURAN YAPININ SİYASAL İKTİDARLA İÇ İÇE GEÇMİŞ BİR YAPI OLDUĞUNU BİLMEYEN YOKTUR"
"Tek "yetkili" sıfatı ile masada oturtulan yapının, siyasal iktidarla iç içe geçmiş bir yapı olduğunu bilmeyen yoktur. Böyle bir tablodan çıkacak olan memnuniyet, sadece o mutabakatlara imza atanlarda ve dar çevrelerinde yaratılandan ibarettir. Nitekim hangi sendikanın üyesi olursa olsun ya da herhangi bir sendikaya üye olmasın tüm kamu emekçileri, bu mutabakatların bedelini daha fazla yoksullaşarak, daha fazla güvencesiz hale gelerek ödemeye devam etmektedir.
Altı milyon kamu emekçisi ve emekli, asgari ücret artışından sonra maaşlarının, ücretlerinin artırılmasını beklemektedir. Yılan hikayesine dönen 3600 ek gösterge, sözleşmelilere kadro sorunlarının artık çözümünü istemektedir. Açlık sınırının altında bir yaşama mahkum edilen, harçlık veremediği torunlarından kaçar hale getirilen emekliler, yıllardır verdikleri emeğin karşılığını istemektedir.
"YILAN HİKAYESİNE DÖNEN 3600 EK GÖSTERGE ÇÖZÜLMELİ"
Ağırlaşan kriz koşullarında biraz nefes alabilmek için, tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşları, ocak ayından itibaren en az asgari ücrete yapılan artış oranında artırılmalıdır. Üç buçuk yıl önce bizzat Cumhurbaşkanı tarafından söz verilen, ama aradan geçen zamanda yılan hikâyesine çevrilerek unutturulmak istenen 3600 ek gösterge konusu, tüm kamu emekçilerini kapsayacak şekilde çözülmelidir.
Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmeli. Hukuksuz ve keyfi olarak OHAL KHK’ları ile işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçileri görevlerine iade edilmeli, geriye dönük tüm hak kayıpları karşılanmalıdır. Kamu emekçilerinin bugün önündeki en büyük engel, adına toplu sözleşme dense de onları kapı kulu olarak gören mevcut sistemdir. Taleplerimizin karşılık bulmasının ve engellerin aşılacağı yerin yolu saraylardan, külliyelerden, tekli sendikal rejim dayatmalarından değil, emekçilerin haklarını yok sayanlara karşı birlik olmasından geçmektedir.
"İKİ YILI KAPSAYAN MUTABAKAT ŞİMDİDEN KADÜK HALE GELMİŞTİR"
Konfederasyonumuz, bu gerçeklikten hareketle 27 Aralık 2021 Pazartesi günü için emek ve meslek örgütlerine toplantı çağrısı yapmıştır. Emeğe ve emekçilere karşı yoğun saldırıların gerçekleştiği bugünlerde emekçiler, haklı olarak bizlerden birlik olmamızı ve ortak mücadeleyi örgütlememizi beklemektedir.
Sadece geçtiğimiz iki yılı kapsayan mutabakat değil, önümüzdeki iki yılı kapsayan mutabakat da gittikçe ağırlaşan koşullarda kamu emekçilerinin mali, sosyal, özlük haklarını karşılamanın çok uzağında kalmış, şimdiden kadük hale gelmiştir.
Bir an önce, üye sayısına bakılmaksızın tüm konfederasyonların, sendikaların ve Çalışma Bakanlığı’nın eşit temsil edildiği bir komisyon kurulmalı, önümüzdeki temmuz ayına kadar olan döneme kadar yapılacak çalışmalarla grev hakkı ile tamamlanmış özgür toplu pazarlık sitemine geçilmelidir."