CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Çubuk’taki linç girişimine ilişkin davada Kılıçdaroğlu ve CHP’nin avukatı Celal Çelik dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilme talebini yineleyerek, “Bu olay sayın genel başkana değil de Cumhurbaşkanımıza yönelik AKP genel başkanı sıfatıyla yapılmış olsaydı, bir savcı dosyayı asliye ceza mahkemesinde açabilir miydi? Bunu yapmış olsaydı ne suçlama ile karşılaşırdı. Biz adalet ve eşitlik bekliyoruz” dedi. Bir sonraki duruşma 27 Ocak 2022 tarihinde yapılacak.
Hakkari Çukurca'da şehit düşen Piyade Er Yener Kırıkçı'nın 21 Nisan 2019 Pazar günü Çubuk’un Akkuzulu Köyü'ndeki cenaze namazına katılan CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyetine yönelik linç girişimine ilişkin davanın dördüncü duruşmasıÇubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün yapıldı.
Duruşmada sanıklar Ömer Faruk Sarıgün, Gülbeyaz Onbaşı ile müşteki sıfatıyla dosyada yer alan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök beyanda bulundu.
Kılıçdaroğlu ve CHP’nin avukatı Celal Çelik, sanıkların suçlarının ağır cezalık olduğunu hatırlatarak; dosya üzerinde görevsizlik kararı verilip ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi. Çelik, “Eninde sonunda ağır cezada görülecek ve bitirilecektir” dedi.
Çelik; “Yakın bu evi, öldürün” diyen sanıklar hakkında “suç işlemeye tahrik” iddiasıyla dosya açıldığını anımsatarak, iddianameyi şöyle eleştirdi:
“Adam öldürmeye tahrikten dava açıyorsunuz; ama fiilen asliye cezada değerlendirilsin, diyorsunuz. ‘Evi yakın’ diyen bir hanımefendi vardı. ‘Öldürün’ diyen insanlar var. Devasa büyüklükteki taşların genel başkanın aracına atıldığını görüyoruz. Hangi nedenle biz burada sürünüyoruz. Ana muhalefet parti genel başkanına öldürmeye yönelik linç girişimi yaşandı. Olay başarılı olsaydı Türkiye şu anda ne halde olurdu? Olay olduğu gün İstanbul seçiminin kazanılmasından dolayı miting vardı. Bizim insanlarımız da tahrik olmuştu. Genel başkanımız ‘Sakın’ diye talimat verdi. Türkiye barışının korunmasını istedi.”
Çelik, linç girişimine organize eden bir kitle olduğunu vurgulayarak, “Köyle alakası olmayan kişiler de sanık olarak karşımızda” diye vurguladı.
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A YAPILSA NE OLURDU?”
Çelik, benzer bir olayın AKP Genel Başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapılmış olsa davanın ağır ceza mahkemesinde görüleceğine dikkat çekerek; “Bu olay sayın genel başkana değil de Cumhurbaşkanımıza yönelik AKP genel başkanı sıfatıyla yapılmış olsaydı, bir savcı dosyayı asliye ceza mahkemesinde açabilir miydi? Bunu yapmış olsaydı ne suçlama ile karşılaşırdı. Biz adalet ve eşitlik bekliyoruz” diye konuştu.
Çelik, “Bir siyasiye yönelik küçük bir söz, tutuklamayı gerektirirken böylesine bir olayda ne için savcı hiçbir sanığı tutuklamaya dahi sevk etmedi?” diye sordu.
Sanık Sevim Gölyeri, Çelik’in beyanlarının andırandan söz alarak, “Adaletin verdiği karar karşı boynum kıldan ince. Benim, ‘evi yakın’ diye ağzımdan söz çıkmadı. Çıktıysa beni de o şekilde yaksınlar. ‘Kılıçdaroğlu’nu yakın’ demedim. Ben orada anaları yaktılar diye bağırdım” dedi.
Mahkeme sanıklar hakkında adli kontrol kararının devamına, dosyanın ağır cezaya gönderilmesi talebinin reddine, bir sonraki duruşmanın 27 Ocak 2022 tarihinde görülmesini karar verildi.
NE OLMUŞTU?
Kılıçdaroğlu, 21 Nisan 2019 tarihinde Er Yener Kırıkçı'nın Çubuk'taki cenaze törenine katılmıştı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ankara Valisi, Ankara İl Emniyet Müdürü, Ankara İl Jandarma Alay Komutanı ve Çubuk Kaymakamı’nın bulunduğu köyde linç girişimine uğrayan Kılıçdaroğlu ve yanındaki milletvekilleri önce bir eve sığınmış, daha sonra zırhlı araçla köyden çıkarılmıştı. İlk duruşması 30 Kasım 2020'de yapılan davada, 1 Mart 2021 ve 21 Haziran 2021’de sonraki duruşmalar yapıldı. Davada toplam 68 sanık yargılanıyor.