CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; tüm dünyadan 96 sol, sosyal demokrat partiye “Sığınmacı Krizi” mektubu göndererek, “Kısa vadede, ölümden kaçan ve yaşam hakları için çaresizce başka ülkelere sığınan herkesi korumak her ülkenin ortak insani görevi olmalıdır” dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Birleşmiş Milletler Dünya Barış Günü kapsamında, tüm dünyadan sol/sosyal demokrat 96 siyasi partiye, “Sosyal Dünya’yı Kurmak ve Uluslararası Dayanışmayla Sığınmacı Sorununu Çözmek” başlıklı birer mektup gönderdi.
Mektubuna, “Bu çağrı mektubunu tarihsel bir sorumluluk bilinciyle kaleme alıyorum” ifadesi ile başlayan Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:
“İnsanlık, bir kez daha keskin bir yol ayrımının eşiğinde bulunuyor. Yüzlerce yıllık ortak demokrasi birikimimiz hem ülkelerimiz içerisinde hem de uluslararası toplumda büyük zorlukların içinden geçiyor. Bu zor sınavlar içerisinde belki de en trajik olanını, özellikle bölgemizde bitmeyen çatışmaların ve savaşların da sonucunda milyonlarca insanın yer değiştirmek zorunda kalması oluşturuyor.”
“ULUSLARARASI HUKUKA VE İNSAN HAKLARINA DAYALI BÜTÜNSEL BİR ÇERÇEVEYE İHTİYAÇ VARDIR”
“Yerinden edilen milyonlarca insanın yüzleştiği insani kriz karşısında ne hükümetlerimiz ne de uluslararası toplum şimdiye kadar iyi bir sınav verebildi. Hatta milyonlarca insanın hayatı mali müzakerelerin yanı sıra siyasi pazarlıklara dahi konu oldu” diyen Kılıçdaroğlu’nun mektubu şöyle:
“Böylesine zorlu bir dönemeçte; ihtiyacımız, insan hayatıüzerinden siyasi pazarlıkların yerine insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü değerlerine dayanan ortak bir çözümü ortaya koyacak uluslararası dayanışma ve iş birliğidir. Hep birlikte, ‘Sosyal Dünya’yı, inşa etmek zorundayız. Göç akışını durdurmak ve mültecilerin evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlamak için uluslararası hukuka ve insan haklarına dayalı bütünsel bir çerçeveye çok ihtiyaç vardır.”
“BÜTÜN DEMOKRATİK SİYASİ PARTİLERİN İNİSİYATİF ALARAK BİRLİKTE HAREKET ETMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”
“Kısa vadede, ölümden kaçan ve yaşam hakları için çaresizce başka ülkelere sığınan herkesi korumak her ülkenin ortak insani görevi olmalıdır” diyen Kılıçdaroğlu, orta ve uzun vadede ise, Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmesi’nde belirtilen uluslararası hukuk standartlarına uygun olarak çatışmaların, istikrarsızlıkların ve sosyoekonomik yıkımın sona erdirilmesi ve mağdurların yaşam haklarının korunması gerektiğine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “Bunun için bütün demokratik siyasi partilerin inisiyatif alarak birlikte hareket etmesi ve uluslararası topluma öncülük etmesi gerektiğine inanıyoruz. Böylece, inşa edeceğimiz ‘Sosyal Dünya’ ile kitlesel göçleri önlemiş ve yaşanabilir bir dünyayı gelecek kuşaklara bırakmanın sorumluluğunu yerine getirmiş olacağız” dedi.
EKONOMİK FONLAR, MÜLTECİLERİN KENDİÜLKELERİNDEKİ ALTYAPI VE KAMU HİZMETLERİNİN YENİDEN İNŞASINDA KULLANILMALI
Kılıçdaroğlu, ‘Sosyal Dünya’nın inşasında, uluslararası iş birliği ve dayanışmayla elde edilen ekonomik ve mali kaynakların, çatışma bölgelerinde ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için kullanılması gerektiğini vurgulayarak şunları dedi:
“Ekonomik fonların ve yatırımların mültecileri belirli bir tampon bölgede tutmak için değil, kendi ülkelerindeki altyapıyı ve kamu hizmetlerini yeniden inşa etmek için kullanılmasını destekliyoruz. Dünyanın bunu yapacak kaynakları var, hatta şu ana kadar güvenlik sınırlarımızı aşan askeri müdahaleler ve göçü durdurmak için harcanan kaynaklar ihtiyaçtan fazla olabilir. Önemli olan bunu yapma iradesini göstermek ve buna göre hareket etmektir.”
“TARİH KARŞISINDAKİ DEMOKRATİK SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRMELİ VE SORUNUN DEĞİL ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLMALIYIZ”
“Göç krizinin ve sığınmacıların yaşadığı insani krizin hızlı, barışçıl, demokratik ve sosyal eşitlikçi çözümünün her ülkedeki demokratik kurumların görevi olduğunu unutmayalım” vurgusu yapan Kılıçdaroğlu mektubunda, “Bugüne kadar; demokratik kurumları ve değerleri kabul etmeyen otoriter parti ve yönetimler, göç krizini siyasi propaganda malzemesi olarak kullandılar. Toplumların korku ve endişelerini suiistimal ettiler. Bu popülist anlayış, demokratik kurumlara büyük hasar verdi; ırkçılığı, ayrımcılığı ve nefret suçlarını besledi. Göç krizinin ve sığınmacı sorununun barışçıl ve demokratik çözümü, sağ popülizmin elindeki en büyük siyasi silahı da bertaraf etmek ve demokratik kurumlarımızı koruma anlamına gelecektir” dedi.
“YÜZYILIMIZIN EN BÜYÜK TRAJEDİSİ”
Kılıçdaroğlu mektubunu “Yüzyılımızın en büyük trajedisi haline gelen, bitmek bilmeyen savaşlar ve çatışmalar sonucunda ortaya çıkan göç akınlarını sona erdirmek, sığınmacıların yaşadığı insani krizi çözmek için demokrasi ve insan hakları mücadelesi veren hepimize çatışmalara son vermek ve küresel bir kalkınma hamlesini başlatmak yönünde tarihsel bir sorumluluk düşüyor. ‘Sosyal Dünya’yı inşa etmek için, tarih karşısındaki demokratik sorumluluğumuzu yerine getirmeli ve sorunun değil çözümün parçası olmalıyız” çağrısı ile noktaladı.