Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, ulusal düzeyde yayın yapan bir kanalda Hatay ve ülke gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Hatay’a hizmet ulaştırırken şehrin kimyasına uygun şekilde birleştirici rol üstlendiklerinin altını çizen Lütfü Savaş, “Bizim için iki önemli şey var ülkemizin ve şehrimizin geleceği. Biz insanlarımızın bir ve bütün olmasını sağlayacak projeler ürettik. Oy versin veya vermesin ayrım yapmadan, öncelikler doğrultusunda hizmet ürettik. Türkiye’nin de Hatay modeline ihtiyacı var” dedi.
Önemli olanın altılı masadaki genel başkanların hangi şartlar altında birleşiyorsa onlarla birlikte hareket edilmesi olduğunu vurgulayan Savaş, kendisinin de cumhurbaşkanlığı adaylığında isminin geçtiğinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu;
“Hep birlikte hareket etmeliyiz. Her siyasi partinin kendi içinde başarılı dinamikleri var, onların hepsinden faydalanacaksınız. Sayın genel başkanımız aday olursa, sonuna kadar onun yanındayız, seçim için var gücümüzle çalışacağız. Diğer arkadaşlarımız da birbirinden değerli. Ben de bu ülke için değerli hizmetlerde bulundum, bulunuyorum. Adımın geçmesinden gurur duyarım, bu zor coğrafyada üç defa seçilmek hele hele iktidar partisinden geçip başka bir partiden seçilmek toplumun bütün renkleriyle çok iyi bir diyalog kurduğunuz ve toplumla tam anlamıyla kenetlendiğiniz anlamını taşıyor."
“TÜRKİYE’NİN HUZURA İHTİYACI VAR”
Türkiye'nin artık huzura ihtiyacı olduğunu kaydeden Savaş,
“Bizim Türkiye'yi birleştirecek bir yapıya ihtiyacımız var. Hiç kimse tek başına kurtarıcı aramasın. Ekonomik sorunlarımız var, hukuksal sorunlarımız var, eğitim sorunlarımız var, dış politika sorunlarımız var, sanayiden tarıma kadar birçok sektörde sorunlarımız var. Ama en çok bizi bütünleştirici huzur arayan bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var” dedi.
“BİZ SADECE SEÇİMİ KAZANACAĞIZ DİYE AYRIŞMAK YERİNE BİRLEŞEREK GÜÇLENMEYİ TERCİH EDİYORUZ”
“Biz sadece seçimi kazanacağız diye ayrışmak yerine birleşerek güçlenmeyi tercih edecek bir sistem üretmek zorundayız” diyen Savaş, şu anki ekonomik tablonun Osmanlı’nın son döneminden daha kötü olduğunu ifade etti. Ruhsal bütünlüğü sağlamadan ne ekonomiyle baş edilebileceğini ne de diğer etmenlerin bir araya getirilip Türkiye’nin ileriye taşınmasının mümkün olmadığının altını çizen Savaş, “Ben 14 yıldır bu şehri yönetiyorum 12 yıldır da savaşın gölgesinde sosyolojik, ekonomik ve psikolojik sıkıntılar çeken bir ilde belediye başkanlığı yapıyorum. O nedenle biz bu travmaları yaşaya yaşaya öğrendik. Türkiye’nin de hangi istikamete hangi yoldan gideceğini biliyorum.” Değerlendirmesinde bulundu.
SIĞINMACI SORUNUNA SİYASET ÜSTÜ YAKLAŞILMALI
Hatay’da sığınmacı sorununa da bir kez daha değinen Başkan Savaş, “Hatay’da 3 buçuk yılda kendi seçmenimiz %5 artarken Suriyeli seçmen sayısı %85 arttı. Öz yurdumuzda garip duruma düşebiliriz. Ben bu durumu devletimizin önemli makamlarına ve vatandaşlarımıza duyurmak zorundayım. Esaretten kurtulma mücadelesi 20 yıl sürmüş bir şehrin belediye başkanıyım. Gelecek adına önlem almak amacıyla bunları konuşuyorum. Siyasi bir amaçla ya da günü kurtarma çabasıyla değil!” şeklinde konuştu.
Sığınmacı sorununun tüm siyasi partileri ilgilendiren ancak siyaset üstü bir milli sorun olduğunun altını çizen Başkan Savaş, “Hükümetle farklı siyasi partilere mensubuz ancak ülkemiz ve milli menfaatlerimiz birdir. Bu konuda milli bir politika güdülmesinden yanayım. Bu sorunlar o ya da bu parti ile çözülmez. Bu olay tüm siyasi partilerin öngörüsü, plan ve projeleriyle çözülür. Biz tez vakitte barış istiyoruz. Hayatı savaş meydanlarında geçmiş ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk dahi ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ demiştir. Barışla ve uluslararası hukuk çerçevesinde buradaki Suriyeli kardeşlerimizi kendi yurtlarına gönderelim” ifadelerini kullandı.