HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Adalet’teki bakan değişikliğine ilişkin, “Görevden alınan, Adalet Bakanı değil adalettir. Bu ülkede adalet iş başında değildir. Adaletsizliğin sürdürülmesi için bakanlıklar değişiyor… Sistemin bakanlıklarla yürümediğini, yürütülmediğini biliyoruz… Bu, adaletsizliğin devam ettirilmesi için değişikliktir. Mesele adaleti tesis etmek değildir” dedi. Beştaş, İstanbul’da Kürtçe müzik yapan grubun engellenmesini protesto etmek için basın toplantısını Kürtçe şarkı söyleyerek bitirdi.
Meral Danış Beştaş, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Beştaş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
ADALETSİZLİĞİN SÜRDÜRÜLMESİ İÇİN BAKAN DEĞİŞİYOR: “Adalet Bakanlığı en çok tartışılan bakanlıklardan birisi. Burada görevden alınan, Adalet Bakanı değil adalettir. Bu ülkede adalet iş başında değildir. Adaletsizliğin sürdürülmesi için bakanlıklar değişiyor. Bu ne demek; adaletsiz düzen. Sistemin bakanlıklarla yürümediğini, yürütülmediğini biliyoruz. Adalet tesis edilecek mi edilmeyecek mi? Bu, adaletsizliğin devam ettirilmesi için değişikliktir. Mesele adaleti tesis etmek değildir. Adalet Bakanı değişti. Artık görevden alma da ‘af’ olarak değerlendiriliyor. Her gün öldürülen, şiddet gören kadınlar tartışılmıyor. Adil yargılama, artık sadece dilimizde kalan kavram. Tutuklu gazeteciler, tutuklu siyasetçiler tartışılmıyor. Bakan dayanmıyor bu sisteme. Biz, bu adaletsizliğin hüküm sürmemesi için mücadelemize sürdüreceğiz.
HORMONLU RAKAMLAR ARTIK HALKA KABUL ETTİRİLEMİYOR: Enflasyonla mücadeleyi, TÜİK Başkanı değiştirerek yaptığını sanıyorlar. Hormonlu rakamlar artık halka kabul ettirilemiyor. Türkiye ekonomisi faiz, enflasyon kıskacında kriz yaşamaya devam ediyor. TÜİK Başkanı’nın değişmesi de yalan düzeninin değiştirilmesinden başka bir şey değildir. Emirlerindeki bürokratları gece yarısı görevden alıyorlar. Burada dikkat çeken başka nokta da enflasyon rakamları açıklanmadan görevden alınıyor. Türk-İş’in ocak ayına ilişkin açlık ve yoksulluk rakamlarını da açıkladığını ifade edeyim. Bekar bir çalışanın yaşama maliyet 5 bin 587 liraya yükseldi.
ÇOCUK HAKLARINA AYKIRIDIR: Gece yarısı sadece bakanlar değişmiyor. Ucube bir genelge... Erdoğan kendisini Anayasa’nın üzerinde görüyor. Kendisini bağlı hissetmiyor. Bir darbe anayasasına göre bile temel haklar ile ilgili cumhurbaşkanı karar çıkaramaz. Cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi yoktur. Peki genelgede ne diyor. Canlı yayında dil koparan, küçücük çocuğa nefret üretenlerin milli ve manevi değerlere bir genelge yayınlaması da manidar. AKP’nin sözünü ettiğini milli ve manevi değerler, AKP’nin söyledikleri ve muhaliflerin söyledikleri… Bir çocuğa canlı yayında rakibine bir şeyler söyletilmesi, çocuk haklarına aykırıdır. Bunu kabul etmem mümkün değil. Asgari ölçülere göre de bu kabul edilemez. Basın yayın özgürlüğü ile ilgili şunu söyleyeyim. Yaptıkları hiçbir şeyin yayınlanmasını istemedikleri için bu genelgelerle yola devam etmek istiyorlar.
ARTIK TEMEL GIDA SORUNU VARDIR: Çaresizlik ve acizlik her yerde devam ediyor. Nurettin Nebati… Biz hala bu bakanın istifa etmesi ya da affını dilemesi için bir gece yarısı karar çıkmasını ya da gözlerindeki ışığın bitmesini bekleyeceğiz. Esnaf, halk, bunun en büyük yükünü çekiyor. Türkiye’de artık temel gıda krizi vardır. Bir kere temel gıda ürünlerinde KDV sıfırlanmalıdır. Elektrikte vergi yükü sıfırlanmalı, doğal gazdaki vergi yükü kaldırılmalı, sanayi tesisleri için de zamlar bir an önce geri alınmalıdır. ‘Kimse bunu nasıl yaparız, Hazine’de para yok’ demesin. Bütçeden faiz giderleri ve vergi istisnalarını kaldırırsak kaynak oluşuyor. Bu kaynağı ülke halklarına verirsek sorun çözülüyor. Onlar sadece kendi ampulleri için yapıyor ama halk onların ampullerini söndürecek.
HEM BELEDİYE HEM MERKEZİ YÖNETİM SINIFTA KALDI: Kar, kış koşulları devam ediyor. Hem belediyeler hem merkezi yönetim sınıfta kaldı. Daha dün büyük zararlar oluştu, şimdi de büyük felaketler yaşanıyor. İktidar halkı uyarıyor. Televizyonlardan ‘aman bu yola çıkmayın’… Tamam uyarıyorsun da işe gidecek, hastaneye gidecek, ekmek almaya gidecek olanlar ne yapacak. Üç günlük enerji kesintisinin 30 milyar lira kayba neden olduğunu halka söylenmiyor. Bu hafta sahaya gittim. ‘Doğal gaz var, niye yakmıyorsunuz’ diye soramadım. Kendileri söylediler. Çünkü ödeyemiyorlar. Bu konuda kayyumların yaptıklarını unutmayalım. İstanbul önemli ama Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlere bakalım; çığ var, haber konusu bile olmuyor.
PROTESTO İÇİN BU DÖRTLÜĞÜ OKUYACAĞIM: Bu gelişmeler basına yansımıyor. Çünkü söz konusu Kürtler ve Kürtçe. Taksim’de Kürtçe müzik yapan bir grubun şarkı söylemesi engellendi. Kolluk, ‘Buralar benden sorulur, ben sorumluyum’ diyor. İstemedikleri her şeyi yasaklamakla kendilerince yönetimi devam ettireceklerini sanıyorlar. Kürtçe türkü söyledi diye müzik grubunu engelliyor. Bu kadim dillerin hiçbirini yasaklayamazsınız. Kürt dilini de yasaklayamazsınız. Müziğin evrenselliğini de duymadılar herhalde. Milyonlarca Kürt’ün dilindeki şarkıları siz nasıl yasaklarsınız? Geçenlerde Erdoğan dil ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Bu ülkede 84 milyon vatandaş bu ülkenin sahibidir. Kürt’ün yurdu Diyarbakır olduğu kadar İzmir’dir de. Türk’tün yurdu Mardin’dir de. Dün yasaklamaya konu olan şarkıdan bir dörtlüğü protesto olarak okuyacağım.”
Meral Danış Beştaş, basın toplantısını “Yar Meleke” isimli Kürtçe şarkıyı söyleyerek bitirdi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Beştaş, HDP’li Semra Güzel’in, dokunulmazlık dosyasının görüşüldüğü Hazırlık Komisyonu’na bir ay içinde savunma vereceğini söyledi. Beştaş, “Bugün katılmayacak. Bu tamamen kendi kararı. Haftalardır Semra vekilimiz büyük bir linç kampanyasıyla yüz yüze. Kendisi bu dönemde çıkmamayı tercih ediyor. Bu koşullarda Semra vekilimizin yolculuk yapması, hatta Meclis’e gelmesi bile büyük bir güvenlik riski oluşturmaktadır. Semra Güzel’in savunması mutlak surette yapılacak. Bir vekil tarafından savunma yapılabilir. Çok ayrıntılı savunma yapılacağı ifade edilebilir” dedi.