Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Candan Karakuş, İçişleri Bakanlığı tarafından Çankaya Belediyesi’nde kendisi hakkında ön inceleme yapmak üzere görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişi Uğur Kılıç hakkında “kanunsuz emiri uygulamak” isnadıyla suç duyurusunda bulundu.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan; Sinan Aygün’ün, Togo İkiz Kuleleri davasında kulelerin mühürlenmesinin ardından verdiği şikayet dilekçeleri üzerine, Çankaya Belediyesi’nde ön inceleme yapmak üzere İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişi Uğur Kılıç hakkında, “kanunsuz emir uyguladığı” isnadıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda şunlara yer verildi:
“Tezcan Karakuş Candan Anayasanın 135. maddesi uyarınca kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi başkanıdır. Hiçbir ücret almadan yürüttüğü bu kamusal görevinin haricinde müvekkil Çankaya Belediyesinde 1993 yılından bu yana mimar olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi görev yapmaktadır.
SİNAN AYGÜN’ÜN KİŞİSEL HUSUMETİ VAR
Sinan Aygün’ün sahibi olduğu Togo İkiz Kuleleri’ne ilişkin hukuksuz imar planı süreçleri ve Mimarlar Odası Ankara Şubesinin açtığı davalarda verilen kararlar kamuoyu gündeminde de geniş yer bulduğu üzere, odanın açtığı davalar neticesinde Togo ikiz kulelerinin hukuka aykırı olarak inşa edildiği kesinleşen mahkeme kararları ile sabit olmuş ve inşaat mühürlenmiştir. Anılan süreç karşısında Sinan Aygün, Mimarlar Odası Ankara Şube başkanı olan müvekkile kişisel husumet beslemiş ve defalarca müvekkil hakkında Çankaya Kaymakamlığı’na şikayet başvurularında bulunmuş ve bir netice de alamamış, soruşturma izni verilmemiştir. Soruşturma izni verilmemesi kararı Belediye Başkanının da şikayet edildiği gerekçesiyle usulen kaldırılmış, yeniden müvekkil için disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Sinan Aygün’ün haksız ithamlarına yönelik İçişleri Bakanlık Makamının 03.12.2021 tarihli onay ve Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 06.12.2021 tarih ve 202 sayılı görev emirleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca disiplin soruşturması açıldığı ifade edilerek, müşteki M. Uğur Kılıç tarafından müvekkilin savunması istenmiştir.
“İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MÜVEKKİLİN DİSİPLİN AMİRİ DEĞİLDİR”
30.04.2021 tarihinde 3935 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe giren Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 5. Maddesinin (a) bendine göre ‘Cumhurbaşkanı, tüm kamu idarelerinde’, (f) bendine göre ise ‘Belediye başkanları, belediye ve bağlı kuruluşlarında’ görevli bütün memurlar hakkında disiplin amirliği yetkisini haizdir. Disiplin soruşturması, yetkili disiplin amiri tarafından verilecek bir soruşturma onayıyla açılır. Anılan Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’ne göre İçişleri Bakanlığı müvekkilin disiplin amiri değildir. Müvekkil hakkında disiplin soruşturma emrinin bizzat Cumhurbaşkanı ya da Belediye başkanı (Belediye Disiplin Amirleri Yönetmeliği ile yetkilendirilen amirler) tarafından verilmesi gerekirken, Mülkiye Başmüfettişi tarafından başlatıldığı ifade edilen disiplin soruşturması hukuka aykırıdır.
“GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞTIR”
‘Kanunsuz emir’ başlıklı Anayasanın 137.maddesi uyarınca ‘Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz’ denilmektedir. Şikayet edilen Mülkiye Müfettişi müvekkilin disiplin amiri İçişleri Bakanlığı olmamasına rağmen disiplin soruşturması başlatarak Anayasanın 137.maddesine aykırı davranmış ve görevini kötüye kullanmıştır.
T.C. Anayasası, Ceza Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat gereği açıklanan ve resen soruşturulacak nedenlerle, TCK m.257 uyarınca görevi kötüye kullanma suçu işleyen şüpheli ve tespit edilecek diğer şahıslar hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.”