Niğde Kalesi etrafındaki binaların yıkımını öngören ihaleye karşı dava açan avukat İsmail Hakkı Atal, "Koruma alanları ve SİT alanlarında Kültür ve Turizm Bakanlığına münhasır yetki tanınmış olup, belediyenin bu alanda herhangi bir iş ve işlem yapma yetkisi yoktur" dedi.
Niğde Belediyesi tarafından Selçuklular tarafından yaptırılan tarihi kale etrafında bulunan konut ve iş yerlerinin yıkım ihalesine karşı Adana 2. İdare Mahkemesi'nde dava açıldı.
Niğde Kale Mahallesi sakinleri adına avukat İsmail Hakkı Atal, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, Türkiye'nin betona boğularak ekonomik felakete uğratılması sürecinin son örneğinin Niğde Belediyesi tarafından gerçekleştirilmek istenildiğini öne sürdü.
Selçuklular tarafından 11. yüzyılda inşa edilen Niğde Kalesi'nin etrafında yapılanmış olan tarihi Kale Mahallesi'nin hiçbir bilimsel veriye, arkeoloji-sanat tarihi temelli bütünsel plana dayanılmaksızın kentsel dönüşüm kapsamına alındığını iddia eden İsmail Hakkı Atal, "Bu doğrultuda açılan yıkım ihalesi 16 Kasım 2021 tarihinde Niğde'de yapıldı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çok açık olup, koruma alanları ile SİT alanlarında hiçbir şekilde "inşa ve fiziki müdahalede bulunulamayacağı" kanun gereğidir. Ayrıca koruma alanları ve SİT alanlarında Kültür ve Turizm Bakanlığına münhasır yetki tanınmış olup, belediyenin bu alanda herhangi bir iş ve işlem yapma, ihale yapma, ihale ilan etme, yıkım yapma yetkisi yoktur" dedi.
"HUKUK TANIMAZLIĞIN ÖRNEĞİ"
Avukat Atal, daha sonra şunları kaydetti:
"Niğde Belediyesi tarafından yıkım prosedürünün sürdürülmesi "hukuk tanımazlığın" somut bir örneğidir. Bu hukuksuzluğa karşı; Niğde Kale mahallesinde tarihi yapıları başlarına yıkılmak istenilen konut-dükkan sahiplerinden 10 yurttaşımız adına "İhalenin ilanının iptali" davasını Adana 2. İdare Mahkemesi'nin 2021 /1518 Esas sayılı dava dosyası ile açtık.
Acele kamulaştırma ve yıkım prosedürünün dayanağı olan Cumhurbaşkanı Kararı ise hukuka ve kanuna aykırı olup, Cumhurbaşkanı kararının iptali için Danıştay 6. Dairesinde 12 dava açılmıştır. Cumhurbaşkanı kararı "Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanuna" dayandırılmaktaysa da bu kanunda "acele kamulaştırma prosedürü" yoktur. Cumhurbaşkanı kararı iptali davalarında Danıştay tarafından Yürütmenin Durdurulması süreci değerlendirme aşamasında olup, Cumhurbaşkanlığı ile birlikte davalı olan Niğde Belediyesi Danıştay tarafından Yürütmenin Durdurulması verilmesi ihtimaline karşı yangından mal kaçırırcasına hemen yıkım işine başlamak istemektedir. Hatta iş o kadar aceleye getirilmiştir ki; 1 Kasım 2021 tarihinde ilan edilen ihale 30 günlük dava açma süresi dolmadan 16 Kasım 2021 tarihinde yapılmıştır.
"13 DAVA DEĞERLENDİRME AŞAMASINDA"
Niğdeli yurttaşlar adına açtığımız toplam 13 davada yürütmenin durdurulması talebimiz değerlendirilme aşamasında olup; bu davalara rağmen yıkım işlemine başlanılacak olduğu takdirde müvekkillerin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle güvence altına alınmış başta "mülkiyet hakkı" olmak üzere temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmiş olacak ve davalı Niğde Belediyesi'nin ve belediyede sorumlu kamu görevlilerinin tazminat sorumluluğu doğacaktır.
Şu hususu da özellikle ve önemle belirtmek isteriz ki; sadece arkeoloji ve sanat tarihi değil ekonomi biliminden de uzak bir anlayışla ülkemiz bir inşaat ve beton yığınına sürüklenmiş ve üretimden uzak bu betonlaşma süreci ülkemizi ekonomik krize sokmuştur. Hal böyleyken, tarihi ve kültürel varlıklarımızın yok edilerek ekonomik krizi daha da derinleştirecek betonlaşma sürecinin devam ettirilmeye çalışılması, sadece tarihi Kale mahallesinde konut sahibi yurttaşlara değil, tüm ülkemize ve halkımıza zarar verici bir faaliyettir."