Haber: DİLAN KUTLU- Kamera: NAİF KAÇMAZ
Eğitim emekçileri, Eğitim-İş'in çağrısıyla Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Emekçiler için belirlenen asgari ücretin döviz ve enflasyonla beraber eriyip gideceğini dile getiren bir öğretmen, "Ben çocuğa nasıl "oku" diyeceğim. Bana, ‘Hocam, yüksek lisans niye yapıyorsun? Daha çok para mı alıyorsun?’ diyor. Atatürk diyor ki, ‘Milletvekilinin maaşı öğretmenin maaşını geçmesin" diyor. Bize de milletvekili kadar maaş verin başka da bir şey istemiyoruz. Biz de düzgün yaşayalım ki öğrencilerimizi eğitelim. Ondan sonra Türk toplumundaki eğitimin hali nerede? Geçinemeyen öğretmen ikinci iş yapmaya kalkarsa verilecek eğitimde de ancak bu olur" dedi.
Eğitim-İş Sendikası bugün Türkiye genelinde kitlesel iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Ankara Ulus Meydanı’nda toplanan eğitim emekçileri basın açıklaması yaptı. Ücretlere yapılan zamların dolar ve enflasyonla beraber değerini yitirdiğini vurgulayan sendikalılar, “Hükümet zammını al başına çal” sloganı attı.
Basın açıklamasını Eğitim-İş Sendikası Genel Sekreter Cengiz Sarıyer yaptı. Sarıyer, şunları söyledi:
“Toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarına reva görülen iki yıllık zamlar yıl bitmeden erimiştir. Bu erimeyi çeyrek altınla dolarla anlatmayı çoktan geçtik. Geçen yıl maaşıyla 7 bin yumurta alabilen asgari ücretli, şimdi ancak 3 bin 700 yumurta alabilmektedir. Bizler insanca yaşamak için tüm eğitim emekçilerinin maaşına yüzde yüz zam istiyoruz. Meslek onurumuza tekrar kavuşmak işitiyoruz. Kadrolu çalışma istiyoruz. Angarya çalışmalara son verilmesini istiyoruz. Bu böyle gitmez. Unutulmaz sendika yöneticimiz Fakir Baykurt’un dediği gibi ders veriyoruz. Ders vermeye de devam edeceğiz.”
“SÜREKLİ GEÇİM SIKINTISINI DÜŞÜNMEK ZORUNDA OLAN BİR ÖĞRETMEN VERİMİNİ DE KAYBEDECEKTİR”
Bir günlük iş bırakan eğitim emekçileri ve sendika üyeleri ANKA Haber Ajansı’na konuştu:
Türkçe öğretmeni Banu Gümüşkete: “Daha cebimize girmeden eriyen bir maaşımız var bizim. Şatafatlı bir yaşam peşinde değiliz ama pek çok öğretmen aldığı maaşla temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Be 15 yıllık öğretmenim aralık maaşım 5 bin 440 lira. Öğretmenlik bir meslek değil yaşam biçimidir. Sürekli geçim sıkıntısını düşünmek zorunda olan bir öğretmen verimini de kaybedecektir. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek bizim başlıca sıkıntımızken, eğitim bile bizim için ikinci sınıfa düşmek zorunda kalıyor.”
"BİZE DE MİLLETVEKİLİ KADAR MAAŞ VERİN"
Matematik öğretmeni Gülhan Gaye Pekin: “Bir öğretmenle bir asgari ücretlinin arasında 1,300 TL fark kaldı. ben meslek lisesinde öğretmenim çocuk bana, ‘Niye okuyayım hocam’ diyor. 14 senelik öğretmenim 5 bin 600 TL maaşım. Şu an yaşadığımız kapital dünyadaki tek motivasyon aracı para. Ben çocuğu nasıl okula getireceğim nasıl oku diyeceğim. Bana, ‘Hocam, yüksek lisans niye yapıyorsun? Daha çok para mı alıyorsun?’ diyor. Atatürk diyor ki, ‘Öğretmenin maaşını geçmesin milletvekilinin maaşı’ diyor. Bize de milletvekili kadar maaş verin başka da bir şey istemiyoruz zaten kimseden. Biz de düzgün yaşayalım ki öğrencilerimizi eğitelim. Ondan sonra Türk toplumundaki eğitimin hali nerede? Geçinemeyen öğretmen ikinci iş yapmaya kalkarsa eğitimde de durum ancak bu olur.”
"KAMU EMEKÇİLERİ MASADA SATILMIŞTIR"
Tarım Orman İş Başkanı Şükrü Durmuş: “Kamu emekçilerine altıncı toplu iş sözleşmesinde ön görülen sefalet ücretini protesto için alanlardayız. Birleşik Kamu İş’e bağlı tüm sendikalar bir günlük uyarı eylemi yaptı. Kamu emekçilerine verilen ücret bu yıl yapılan enflasyon, döviz kurları ve piyasadaki zamlarla maalesef geri alınmıştır. 2022-2023 yılında kamu emekçilerin açlık sınırı seviyesinde bir ücret alacağı aşikardır. Memur-Sen ve Kamu-Sen imzaladıkları sözleşmeyle başka şeylerin pazarlığını yapmıştır. Kamu emekçileri ve emeklileri masada satılmıştır.”