“TÜRKİYE'DE BÜYÜME HALKIN YARARINA DEĞİL KÜÇÜK BİR ZÜMRENİN LEHİNE"
CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimi’nden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Antalya İl Danışma Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’de yüzde 7.6 ekonomik büyümenin halka yansımadığını söyleyerek, “Türkiye’de belki ekonominin yüzde 7.6 büyüdüğünü kimse anlamadı ama fakirliğinin büyüdüğünü, işsizliğin arttığını, sefaletin büyüdüğünü, beşli çetenin banka hesaplarının büyüdüğünü hepimiz görüyoruz. Türkiye’de vatandaşın, halkın yararına büyüme yok ama küçük bir zümrenin lehine büyüme var” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, iktidara yakın isimlerin milli bayramlar ile ilgili sözlerine de değinerek “Halen bu ülkede Lozan’ı, hepimizin milli bayramlarımızı eleştiren ve bu eleştirilerinden dolayı iktidar tarafından kol kanat gerilenler var. Maalesef bu iktidar, Türkiye’nin milli değerleri ile sorun yaşayan bir iktidar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, Antalya İl Danışma Kurulu Toplantısı’na katıldı. Toplantıya Salıcı’nın yanısıra Parti Meclisi üyeleri Hakkı Süha Okay ve Devrim Barış Çelik ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ilçe belediye başkanları, İl Başkanı Nuri Cengiz, ilçe başkanları ve milletvekilleri katıldı.
Toplantıda CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı özetle şunları söyledi:
CUMHURİYETİN DEĞERLERİ İLE SORANLARI VAR
Birkaç gün önce 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yıldönümüydü. 30 Ağustos’u yıllardır gururla kutluyoruz. Milli Mücadele dönemindeki savaşların sonunu getirdiği için, o büyük zaferi getirdiği için, sonra diplomasi ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu başlattığı için... Ama Halen bu ülkede Lozan’ı, bizim milli bayramlarımızı eleştiren ve bu eleştirilerinden dolayı iktidar tarafından kol kanat gerilenler var. “Yunan kazansaydı keşke” diyenler oldu. Bu iktidar Onların ayaklarına gittiler, onları taltif ettiler. Bu iktidar, Türkiye’nin milli değerleri ile sorun yaşayan bir iktidar. Bu iktidar, her ne kadar kendisini yerli ve milli olarak tanımlasa da Türkiye’nin temel değerleri ile Cumhuriyet’in temel değerleri ile Atatürk’ün bize çizmiş olduğu rota ile ağır sorunlar yaşayan ve sorunlar yaşayanları da koruyan kollayan bir iktidar.
HALKIN LEHİNE BÜYÜME YOK
Ağır ekonomik buhran yaşanıyor. 2018 yılı Ağustos ayında bir kur şoku ile başladı ekonomik kriz. Aradan dört yıl geçti biz halen krizin içindeyiz. Çözüm önerilerimizi ortaya koyduk, anlattık, davet ettik, yararlanmalarını istedik. En son çıktılar diyorlar ki, “Türkiye ekonomisi yüzde 7.6 büyüdü”. Siz o yüzde 7.6 büyümeyi hissettiniz mi? Bu ülkede eğer ekonomi yüzde 7.6 büyümüş olsaydı, iki yıl önce milli gelirden yüzde 37 pay alan emekçiler bugün yüzde 25 pay almazlardı. Emekçinin de payı büyürdü, o büyümeden emekçi de yararlanırdı, dar gelirli de yararlanırdı, esnaf da yararlanırdı,köylü, çiftçi de yararlanırdı. Türkiye’de belki ekonominin yüzde 7.6 büyüdüğünü kimse anlamadı ama fakirliğinin büyüdüğünü, işsizliğin arttığını, sefaletin büyüdüğünü, beşli çetenin banka hesaplarının büyüdüğünü hepimiz görüyoruz. Türkiye’de büyüme var doğru. Mesela kaçak göçmen sayısında büyüme var. Türkiye’de büyüme var, hukuksuzluk konusunda, hapiste yatan aydın sayısında, elektrik faturalarında, doğalgaz faturalarında, çiftçinin maliyetinde büyüme var. Türkiye’de vatandaşın, halkın yararına büyüme yok ama küçük bir zümrenin lehine büyüme var. Eğer siz sarayın yandaşıysanız, beş on maaş alıyorsanız, ortaya dökülen mini dizi gibi skandalların içinde yaşıyorsanız, birilerini haraca bağlıyorsanız, “senin işin görülür ama bunun da bir bedeli var” diyorsanız bunlarda büyüme var. Mafya babalarının sayısında büyüme var. Ama Türkiye’de halktan yana, halk ekonomisinden yana, Cumhuriyet değerlerinden yana, Atatürk’ten yana değerlerde bir büyüme yok.
O DA ERİYECEK
AKP, Türkiye’de hem zamlarla, hem bir yandan da paramızın değerini pula dönüştürmekle Türkiye’ye ağır bir hasar veriyor. Geçen sene bu zamanlar 1 dolar 8 liraydı, bugün 18 lira. Bir yıl içinde oluyor bu. Bu bir yıl içinde vatandaşımıza diyorlar ki, “Biz asgari ücrete tarihi bir zam yaptık” diyorlar. Ocak ayında yüzde 50 zam yapıldı ama Mart ayına gelindiğinde o zam ne oldu? Vatandaş hayat pahalılığı altında eziliyordu. Temmuz ayında yüzde 35 zam daha yaptılar. Bugün Eylül ayının başındayız. O zamdan eser kaldı mı? Daha önümüzde birkaç ay var. O birkaç ayda vatandaşımızın alım gücü düşmeye devam edecek.Bu enflasyonist ortam devam ettiği sürece, bu hayat pahalılığı devam ettiği sürece asgari ücrete yapacakları zam oranının hiçbir anlamı yok. O da eriyecek, o da vatandaşın tekrar ezilmesine neden olacak.
AYNI GEMİDEYİZ AMA
Ama sıkışıyorlar ve sıkıştıkça “biz 85 milyon vatandaşımız ile aynı gemideyiz” diyorlar. Doğru biz aynı gemide olduğumuzu biliyoruz. Bu ülkede hepimizin beraber olduğunu biliyoruz. Ama şunu da biliyoruz Sayın Erdoğan, sen ve yandaşların birinci mevkide seyahat ediyorsun o gemide, üçüncü mevkide soğuktan üşüyen vatandaşlarımız da aynı gemide. O geminin ambarında kaçak göçmenler de var. Onlar da sizin eseriniz. Sizin Suriye politikanızın eseri.
PUTİN DEDİĞİ İÇİN YAPTI
Biz sana yıllarca dedik. On yıl boyunca “dış politikanı gözden geçir, Suriye politikanı değiştir” demedik mi? Dedik. Biz deyince yapmıyorsun Putin sana talimat verince koşa koşa yapıyorsun. Bu mu millilik, bu mu senin anladığın yerlilik? Gidip kapısında bekliyorsun, kapıda bekletilmeyi gurur meselesi yapmıyorsun, ama Türkiye’nin çıkarları için bizim söylediklerimize kulak kabartmazken, onun verdiği talimatları anında yerine getiriyorsun. Suriye politikası değişiyor ama iktidar Türkiye’nin çıkarına olduğunu düşündüğü için değişmiyor. Putin talimat verdiği için değişiyor. Türkiye’yi bu hale getirdiler. Bizim bu düzenle sorunumuz var. Biz bu düzenin değişmesini istiyoruz.
BU DÜZENDEN KİM MEMNUN
Bir de bu düzenden memnun olanlar var. Beşli çete bu düzenden memnun. Onların gelirleri sürekli artıyor. Vatandaşın maaşına zam yapılamazken, vatandaşın hayatı rahatlatılamazken onlar tıkır tıkır köprü geçişleri veya başka yerlerden almaları gereken parayı alıyorlar. Beşli çete saray rejiminden memnun. Rantiye memnun, Londra’daki faiz lobileri saray rejiminden memnun. Yüzde 12-13 dolar faizi ile Türkiye’ye para satabiliyorlar. Bulgaristan’da yaşayan, hafta sonu Edirne’ye gelen ve elindeki parayı bozdurup Türkiye’de her türlü alışverişini yapabilen Bulgaristan vatandaşı memnun. Çünkü Türk parası değer kaybediyor. Kaçak göçmenler de memnun. Sen sağlık hizmeti almakta zorluk çekiyorsun ama o alıyor, sen bakkal dükkanı açtığında vergi levhası asmak zorundasın ama o değil. Dolayısıyla saray rejiminden memnun olanlar sen ben değiliz, bu ülkenin vatandaşlardı değil. Ama bu Saray rejiminden nemalanan kim varsa memnun.
HIRSIZLAR DAHİL DEĞİL
Biz bu düzeni değiştireceğiz. Çiftçimize sahip çıkacağız, köylümüze sahip çıkacağız turizme sahip çıkacağız, Saray rejiminin etrafında yuvalananlar hariç herkesin sorunlarını çözecek bir süreç yürüteceğiz. Şu anda yürütüyoruz. Bunu Altılı Masa ile yürütüyoruz. Evet biz farklı geleneklerden gelen siyasi partileriz ama biz Türkiye’nin geleceği için, Türkiye’nin normalleşmesi için, Türkiye’de insanların birbiri iyi gözle bakması için Demokratik Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme geçilebilmesi için ortaklaşmış ve bu ortaklığı devam ettirmeye kararlı bir masa kurduk ve o masayı da iktidar yapacağız. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı o masadan çıkacak. Türkiye’de bu rezillikleri yapanlar bağımsız yargı önünde hesap verecek. Helalleşeceğiz. Devletimizin sorunu olanlarla helalleşmesi gerekiyor ama suç işleyenlerle yargı önünde hesaplaşmamız gerekiyor. Herkesi kucaklamamız lazım. Herkesin kendisini bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak görmesi lazım. Ama hırsızlar buna dahil değil. Onlardan sonuna kadar hesap soracağız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerden, sizin alın terinizden verdiğiniz vergileri yandaşlarına dağıtanlar eğer suç işledilerse, bağımsız yargı önünde bunun hesabını verecekler. Bu konuda da kimsenin tereddüdü olmasın. Biz Türkiye’yi gururla yaşadığımız bir ülkeye dönüştüreceğiz.