CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefete yönelik “Cumhur İttifak'ı olarak hepinizi önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız” sözlerine, “Ben de Recep Tayyip Erdoğan’a diyorum ki; ‘İktidara gidiyoruz Recep Tayyip Erdoğan. Süpürdüğün yer iktidar. Millet bizi oraya kollarını açarak sürüklüyor. Teşekkür ederiz. Sen de destek olmaya çalış” diye karşılık verdi.
Engin Özkoç, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Engin Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“TAYYİP EKONOMİSİ. ZENGİNİ KORU, FAİZİNİ MİLLETE ÖDET: Döviz garantili mevduat hikayesi tutmadı ama doları da kimse bozdurmadı. Merkez Bankası dolarları satmak zorunda kaldı. Yani Hazine’deki paralar eritildi. Bu, Hazine’ye nasıl bir yük anlatayım: 23 Aralık’ta Merkez Bankası, bankalardaki kur korumalı mevduatı 11 lira 63 kuruş olarak açıkladı. Bu sabah 13 lira 74 kuruş olarak ilan etti. En yüksek faizden, yani yüzde 17’den 1 milyon lira yatıran bir para babası, döviz kuru bugünkü seviyede kalsa bile alacak bu parayı. Bu parayı bu para babasına kim ödeyecek? Para babasının faizini millet ödeyecek. İşte Tayyip ekonomisi: Yani zengini koru, faizini millete ödet. Tayyip Erdoğan’ın ekonomi danışmanları ortada görünmüyor ama kim istiyorsa gelsin tartışalım. Bu para için Hazine’ye bütçeden ödeme konuldu mu? Tayyip ekonomisi… ‘Önceden yaparım, yasalar arkadan gelir’ diyorsun yani, ‘Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti değildir’ diyorsun. Bütçeyi yeni geçirdik, böyle bir hukuki altyapısı yok. Yasalara uygun davranmıyor. Güvendiği bir şey var mı? Var. MHP’ye ve dün akşam limanları 49 yıllığına garantilemelere el kaldıran milletvekillerine güveniyor. Hukuksuzluk yasalaşıyor. Nerede? TBMM’de.
ANAYASA MAHKEMESİ’NE ŞİKAYET EDECEĞİZ: Bütün bunları yapıyorsun da bu beşli çetenin dolarla yaptığı ihaleyi neden TL’ye çevirmiyorsun? Bunu sormayacak mıyız? Milletin parasında gözün var. Milletin kefen parasında gözün var. Dolar arttıkça onların karı artacak. Peki yetti mi? Yetmedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kamuya ait malı sözleşmeli olarak ihaleye çıkarılacak. Daha önce çıkarıldı mı? Çıkarıldı. Limanlardan bahsediyorum. Dün akşam geçen karardan bahsediyorum. Bu ihalenin bitimine 5, 6, 10 yıl var. ‘Kanun yok’ diyorsun. ‘Ben ihalesiz geri vereceğim.’ Antalya limanlarını kim işletiyor? Katarlılar. Yahu sizden daha önemli olan Katarlıların Erdoğan için karşılığı nedir? Bakın, Katarlıların 2028’de bitecek olan sözleşmesi var; 6 yıl var. Diyor ki ‘İhale yapmayacağım, Katarlılara vereceğim’. Kaça? ‘Sana ne.’ ‘İhaleye başka firmalarda katılsın.’ ‘Katılmasın kardeşim, Katarlılar kazansın. Ben onların süresini 2040 yılına kadar uzatıyorum.’ Meclis Başkanı ‘Kabul ediyor musunuz’ diyor. AKP ve MHP ‘Yaşasın Katar’ diyorlar, ellerini kaldırıyorlar. İhalesiz, bedeli belli olmayan, hukuksuz bir şekilde Katar’a 49 yıla çıkaran kanunu yasal olmayan şekilde Meclis’ten geçirdiler. CHP ne yapacak? İki gündür onlara karşı muhalefet ediyoruz. Tartışıyoruz. Bu yasayı engellemek için mücadele ediyoruz. Milletvekillerimize ‘50 kişi burada kalsın, gerisi Türkiye’ye bunu anlatsın’ diyoruz. Bu yasa çıksın, derhal Anayasa Mahkemesi’ne şikayet edeceğiz. Sesimi duyar var mı? Beni duyan var mı?
BÜTÜN BİRİKİMLER SATILIYOR, SES GELMEYECEK Mİ TÜRKİYE’DEN?: CHP Grup Başkanvekili avazı çıktığı kadar duyurmaya çalışıyor. Peki STK’lar açıklama yapmayacak mı? Türkiye’nin gerçek sanatçılarına sesleniyorum. Simitle karnını doyurduğunu söyleyenlere değil, sanatın toplumu kucaklama olduğunu bilen sanatçılara sesleniyorum. Sesiniz çıkmayacak mı? Meslek örgütlerine sesleniyorum. Türkiye’nin soyulmasına Türkiye Odalar Birliği ses çıkarmayacak mı? Türkiye satılıyor. Bütün birikimler satılıyor. Sıra, ihalesiz limanların peşkeş çekilmesine geldi. Ses gelmeyecek mi Türkiye’den. Ses gelmeyecek mi. Biz, CHP oy alsın, halkın gözüne girsin diye değil; CHP uğraşıyor Türkiye’de yaşayan herkesi garanti altına almak için.
BU SAVAŞ TÜRKİYE’NİN GELECEĞİDİR: Biz, esnaf ve emekliler için yasa teklifimizi verdik. Bizim derdimiz işçi, çiftçi, esnaf. Bizim derdimiz halk. Onların derdi Katar. Onların derdi yandaşlar. İşçi emeklileri ve BAĞ-KUR emeklileri ile ilgili teklif verdik. Yıllarca AKP tarafından ellerinden alınan refah haklarının geri verilmesi de yer alıyor. Emeklimizin en ufak hakkı varsa CHP araştırıyor, buluyor ve kanun teklifi veriyor. Bir avuç yandaşla Türkiye için uğraşanların savaşıdır. Bu savaş Türkiye’nin geleceğidir.
MİLLET İTTİFAKI İKTİDARA GELDİĞİ İLK GÜN NE YAPACAĞINI BİLİYOR: Millet İttifakı iktidara geldiği ilk gün ne yapacağını biliyor. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki her hanenin kadını aile destekleri sigortasının karşılığını alacak ve evde çorbasını kaynatacak. İkincisi; Türkiye’de yatırım yapan tüm iş insanları eşit rekabet koşullarına sahip olacak. Yeter ki katma değeri yüksek ürünler üretin ve ihracat yapın. Yeter ki Türkiye’nin geleceğine yatırım yapın. Çiftçilerimize ilk bir ay içinde gübre ve mazotun üzerindeki ÖTV yükü derhal kaldırılacak. Yaptığınız ürünleri ihraç ederek Merkez Bankası ve Hazine kasalarını dolduracak. Siz üreteceksiniz, millet kazanacak. Öğrenciler için bitirilmemiş yurt kalmayacak. Devlet arkasında olacak. YÖK kaldırılacak. Üniversiteler özerk olacak. Kamuda çalışan memurlar, ayrıcalıklı değil milletin memuru olacaksınız. Aldığınız maaş ve liyakatinizle millete hizmet edeceksiniz.”
Bilal Erdoğan’ın, TÜGVA ile ilgili yaptığı açıklamalarından dolayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “kişilik hakları zedelendiği” gerekçesiyle dava açması hakkındaki soruya Özkoç, şu yanıtı verdi:
“Onun kişilik hakkı diye bir şey kalmadı. Türkiye’yi sömürdü bitirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, onun yaptığı yolsuzlukları, TÜGVA da dahil olmak üzere, tek tek su yüzüne çıkardı. Bilal Erdoğan’ın kişilik hakları diye bir şey yok. Bütün milletin kişilik hakkını zedeleyen kişi olarak o telefon konuşmasında, kayda geçti. Paraları sıfırlayan oğul olarak anılıyor. Onun kişiliği o kadar. O, babasının oğlu. ‘Paraları sıfırla oğlum, milletten aldığımız paraları sıfırla’ diyor. O da ‘Ne kadarını’ diyor ya onun kişiliği o kadar.”
Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyor ki Recep Tayyip Erdoğan, ‘önümüze alıp süpüreceğiz sizi, gittiğiniz yere kadar’ diyor. Kim için diyor? CHP için diyor. Ben de Recep Tayyip Erdoğan’a diyorum ki; ‘İktidara gidiyoruz Recep Tayyip Erdoğan. Süpürdüğün yer iktidar. Millet bizi oraya kollarını açarak sürüklüyor. Teşekkür ederiz. Sen de destek olmaya çalış.”
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yürütülen 34 soruşturma dosyasından 21’inin incelendiğini, hukuksuzluk ve kamu zararı bulunmadığını açıklamasına Özkoç, “İddia ettiği 21 dosyadan sadece bir tanesi İBB’nin eline geldi. Diğerleriyle ilgili ne yapıldı bilmiyoruz. Biz bunu gerçekten öğrenmek istiyoruz. Sen bir tek şey yaparsın. Tayyip Erdoğan’ın tetikçiliğini yaparsın. Onu da neden yaparsın? Bir genel başkan, kendi partisinin en tepesinde olan davasının adamıdır. Bakanlık için davasını satandan bakan da olmaz adam da olmaz” dedi.
Kazakistan’da halkın sokağa dökülmesiyle ilgili soruya Özkoç, “Kazakistan’da LPG’ye gelen zamlar nedeniyle başladı. Devlette milletin sömürüsüne dayanan sistemden dolayı sokağa çıktı. Millet sokağa çıktı. ‘Bu kendisini düşünen hükümet’ dedi. Kendi demokratik haklarını savunmaya çalışıyor. Bu mücadele sadece ülke mücadelesi değil, bir insanlık mücadelesidir. Sömürülenden yana tavır koyacağız, sömürenin de karşısında olacağız” diye konuştu.