Haber: ALTAN YAĞCI - Kamera: ANIL VEREL
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB), özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle aldığı grev kararı doğrultusunda hekimler, yoğun bakım üniteleri ve acil servisler dışında Türkiye'nin dört bir yanında iş bıraktı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi (Çapa) önünde yapılan basın açıklamasında ise doktorlar, taleplerinin karşılanmaması halinde eylemlerinin süreceğini açıkladı.
TTB, doktorların maaşlarında artış öngören yasa teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndan komisyona geri çekilmesi, pandemi sürecinde yükleri ağırlaşan tüm sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi yönündeki taleplerinin yerine getirilmemesi ve aile hekimlerinin çalışma esaslarına yönelik yönetmelik değişikliğini protesto etmek için eylem kararı aldı. Tüm sağlık örgütlerinin de destek verdiği eylem çerçevesinde doktorlar bugün acil servisler ve yoğun bakım üniteleri dışında hizmet vermedi. Eylem kapsamında da İstanbul'da Çapa Hastanesi önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Sağlık çalışanlarının taleplerini bir kez daha duyurmak için düzenlenen basın açıklamasında konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, şunları söyledi:
SAĞLIK SİSTEMİ ARTIK TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN ÖNEMLİ BİR RİSK HALİNİ ALDI: Uyarıyoruz; oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz. İktidarın savunduğu ve uyguladığı sağlık sistemi artık toplum sağlığı için önemli bir risk halini almış, bu sistemin yürütülmesini olanaksızlaştırmıştır. Koronavirüs salgını, mevcut sağlık sisteminin toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını çok acı bir şekilde önümüze koymuştur. Sağlık emekçileri, salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla ve yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. ‘Artık bu şartlarda çalışamıyoruz’ diyerek istifa ederken, emekli olurken, genç hekimler başta olmak üzere yurt dışına göç ederken, tüm bu sorunları konuşmak için Sağlık Bakanı ile görüşme taleplerimizi defalarca ilettik.
İKTİDAR ASLINDA HER ŞEYİ GÖRMEKTEDİR: Sağlık Bakanı’nın, hekimlerin, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını, sağlık emek ve meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Bakan’ın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir? Artık hayatlarımıza mal olan bunca sorunumuzu görmezden, duymazdan gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir, duymaktadır.
İKTİDAR SALGINI DEĞİL ALGIYI YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR: Yaşanan sorunlar, ne yazık ki pandemi döneminde çok daha belirgin hale gelmiştir. İktidar, salgını değil algıyı yönetmeye çalışarak, kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışarak sorunları yok saymaktadır. Bunun en son örneği de hekimlerin, sağlık çalışanlarının artık yoksulluk sınırının çok altına düşmüş, açlık sınırına kadar gerilemiş gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri yasa tasarısıdır. Ancak yasa tasarısı, TBMM’ye getirildiği gibi hızla geri çekilmiştir.
TEKLİF USULE AYKIRI BİÇİMDE GERİ ÇEKİLMİŞTİR: Bizler, tasarının yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını, tüm sağlık çalışanlarını, tüm hekimleri kapsamadığını belirtirken bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar Meclis’e getirileceği, varsa eksiklerin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular havada bırakılarak usule aykırı bir şekilde geri çekilmiştir. Meclis'te milletvekillerine iktidarın resmî olarak veremediği sözel cevap, emekli hekim maaşlarının bu düzenlemeyle çok yüksek olacağı ve bunun kabul edilir olmadığıdır.
EMEKLİ HEKİMLERE VERECEĞİNİZ ÜCRET YÜKSEK DEĞİL, ÇALIŞANLARA VERDİĞİNİZ ÜCRET DÜŞÜKTÜR: Sağlık, ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Yapılan işin niteliği, riski, eğitim düzeyi ve yoksulluk sınırı gibi daha birçok kriter ele alındığında, yapılan düzenlemenin bile yetersiz olduğunu ifade ettik. Yapılacak düzenleme ile hekim ücretleri yoksulluk sınırına bile ulaşamamaktadır. İktidara belirtmek isteriz ki emekli hekimlere vereceğiniz ücret yüksek değildir, çalışanlara verdiğiniz ücret düşüktür. Sağlık ekip işidir. Ekibin her bir üyesi, insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarında ekip olarak iş barışı bozulmadan çalışmak istemektedir.
SAĞLIK BAKANI'NIN İSTİFASI BİZE VERECEĞİ EN İYİ CEVAP OLACAKTIR: Ekonomi de sağlık gibi iflas etmiş durumdadır ve maaşlarımız açlık sınırının dahi altındadır. TBMM’de yaşanan bunca süreçte Sağlık Bakanı’na defalarca, yeniden yeniden seslenmemize rağmen ne yazık ki yine sessiz kalmış ve halen de kalmaktadır. Sorumlu olduğu çalışanların hakları için sessiz kalan bakan görevini bir kez daha yapmamıştır. İstifa, bizlere vereceği en iyi cevap olacaktır.
TALEPLERİMİZ YERİNE GETİRİLMEDİĞİ TAKDİRDE EYLEMLERİMİZ SÜRECEKTİR: İktidara ve Sağlık Bakanlığı'na çeşitli açıklama, eylem ve yürüyüşlerle anlatmaya çalıştık, yine söylüyoruz: Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin böyle/daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Toplum sağlık hakkı, emeğimiz ve geleceğimiz için artık g(ö)rev zamanıdır. Taleplerimiz yerine getirilmediği takdirde eylemlerimiz sürecektir. “