ABDULLAH ÇELEBİ
İzmir’in Buca ilçesine bağlı Mustafa Kemal Mahallesi’nde aracını evinin önüne park etmek isterken, yolu kapattıkları için korna bastığı polisler tarafından darp edilen Volkan Karaaslan, ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Annesinin de kendisi ile birlikte polisler tarafından dövüldüğünü söyleyen Karaaslan, "Şu an psikolojik olarak çok kötü durumdayım. Annemin bu vaziyetlerini gördükçe... Sürekli kulaklarımda çınlıyor feryadı, figanı. İnanın 2 gündür uyku uyuyamıyorum. Sabahları rüya ile uyanıyorum. Rüyalarıma girmeye başladı, anneme tekmeleri yumrukları" dedi.
Türkiye'nin gündemine oturan, polis şiddeti olayının mağduru Volkan Karaaslan, ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Karaaslan, 24 Kasım Çarşamba günü öğle saatlerinde yaşanan olayı şöyle anlattı:
"Kız kardeşim, Mia isimli köpeğimizin aşı zamanının geldiğini söyledi. Aşıya götürebilir miyiz, diye beni aradı. Ben de kız kardeşimi almaya geldim. Gülşah Karaaslan ve nişanlısı Cengiz Akyol'u veterinere götürdüm. Köpeğimize aşı yaptırdıktan sonra evimizin sokağına döndüm aracımızla. Polis ekibinin müsait olan yol üzerinde çapraz şekilde durduğunu gördüm. Hiçbir şekilde bir şey demeden arkasında durdum, yol vermelerini bekledim.
Müsaade vermeyeceklerini anlayınca bir kez kornaya basarak, ‘Müsaade eder misiniz, aracımı evimin önüne park edeyim’ diye hitap ettim. Müsaade ettiler ama sonra aracı tekrar benim aracımın önüne çekerekten; ‘İn bakayım aşağı, kimliğini ver’ diye bana sert bir tavırla çıkıştı. İndim, kimliğimi verdim. ‘Zaten evimin önüne geldim, aracımı park ediyorum’ diye kendilerine ifadede bulundum."
Volkan Karaaslan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sert bir üslupla bir devlet memurunun vatandaşa konuşulmayacak şekilde konuştuklarını fark ettim. Ben de ‘Karşınızda terörist mi var da böyle davranıyorsunuz’ dedim. Kendileri bana ‘Merak etme GBT'de FETÖ ve terörle ilgili sıkıntı olduğunda seni burada infaz etmesini de bilirim’ diye ifadede bulundu. Ben de "Çıkarsa sıkıntı yok, infaz da edersiniz" dedim.
Kimliğimi aldım. Orda FETÖ, terör lafları araya girince yardım butonuna bastı. Ben tek başımayım orada. İki devlet memuru vardı zaten. Sonradan gelip el kol hareketleriyle beni duvar köşesine itti. Ben, ‘vatandaşa böyle davranamazsın’ diyerek ellerini indirdim kendi ellerimle. Sonra biber gazı sıktı bana.
Yarım saat boyunca yerde aracımın dibinde gözümü nasıl açarım düşüncesiyle, ‘Gözlerimin içine biber gazını soktun’ dedim. Kendisi de bana ‘Sus lan senin ananı bilmem ne yaparım’ diye hitapta bulundu. Ben de yarım saat geçtikten sonra gözlerimi yavaş yavaş açmaya başlarken yanına gittim. ‘Sen benim anama nasıl küfredersin’ dedim. Kendisine vuracağımı zannederek herhalde bana yumruk salladı.
Bir vatandaş olarak kendimi savunmak için ben de yumruk salladım. O anda, yumruk salladığımı gören destek istediği yunus ekipleri, bir değil üç sayıda motor ekibi geldi. Toplam 6 kişi her biri beni darp ederek yere yatırdı."
“DARP RAPORLARI ELİMİZDE, SAVCILIĞA VERİLDİ”
Komşuların annesini çağırdığını aktaran Karaaslan, şunları söyledi:
"O esnada anneme seslenmişler komşular videoya alırken. Annem geliyor beni yerde tekmelerken annem de can havliyle beni kurtarmaya çalışıyor. Feryadı figanı bütün herkesin kulaklarını çınlattı. Bu konu hakkında çok mağduruz.
Darp raporlarımız elimizde. Adliyede de mevcuttur. Savcılığa verildi. Davamızın her türlü arkasındayız. Şu an psikolojik olarak çok kötü durumdayım. Annemin bu vaziyetlerini gördükçe... Sürekli kulaklarımda çınlıyor feryadı, figanı. İnanın 2 gündür uyku uyuyamıyorum. Sabahları rüya ile uyanıyorum. Rüyalarıma girmeye başladı, anneme tekmeleri yumrukları. Kolluk görevi yapan memurlarımızın malımıza canıma önlem alması gerekiyor. 5 parmağın beşi bir değil. Hepsi için söylemiyorum. Görevini suiistimal eden kolluk görevlileri için söylüyorum. Haklarında ne yapılması gerekiyorsa davamızın arkasındayız."