İstanbul Tabip Odası, sağlık emekçilerinin özlük haklarını düzenleyen yasanın TBMM gündemine getirilmemesini, "Beyaz Nöbet" adını verdikleri eylemle bu kez İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi önünde protesto etti.
İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeleri, Genel Sağlık-İş, Dev Sağlık-İş üyeleri; İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi önünde "Beyaz Nöbet" adını verdikleri eylemi yaptı. Sağlık çalışanları ve hekimler, özlük haklarını düzenleyen yasanın TBMM gündemine getirilmemesini protesto etti.
Sağlıkçıların yaptıkları ortak açıklama özetle şöyle:
“SAĞLIK BİLE İSTEYE ÇÖKERTİLMİŞTİR: Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte halkın sağlık hakkı, sağlık emekçilerinin de çalışma hakları giderek geriletilmiş, sağlık alanı bile isteye çökertilmiştir. Sağlık sisteminin çökertilmesi halkın nitelikli sağlık hakkına erişememesine neden olmaktadır. Sağlık sisteminde yaşanan sorunların sorumlusu hekimler, diş hekimleri, veterinerler, eczacılar, hemşireler, laborantlar, yani sağlık alanında görev yapan çalışan sağlık emekçileri değildir.
SAĞLIK EMEKÇİLERİ AŞIRI İŞ YÜKÜ İLE ÇALIŞMAYA ZORLANMAKTADIR: Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, aşırı iş yükü ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir. Sağlıkta şiddetin yaşanmadığı tek bir gün geçmemektedir. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise gündemde bile değildir.
TASARI MECLİS’E GELENE KADAR NÖBETTE OLACAĞIZ: Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin sosyal ve siyasal sağlık hakkı ihlal edilmektedir. Bizler artık sağlık veremez hale getirilen çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu bir kere daha ifade ediyoruz. Sağlık çalışanlarının talepleri ile halkın sağlık hakkı talebi birbirinden ayrı düşünülemez. Bizler, emeği üretenler yeni bir sağlık sistemi mümkün diyoruz. Genel sağlık hizmetlerinde, katkı-katılım payları, ilave ücretler ile halkın cebinden parasının çıkmadığı, ilaç krizinin yaşanmadığı, halkı özel sektöre yönlendirmeyen, yaşam alanlarına yakın hastanelerin kapatılmadığı, şehirden uzak şirket hastaneleri ile sermayeye bütçenin ayrılmadığı, koruyucu sağlığın öncelediği bir sistemi kurmak mümkün. Öncelikle hekimlerin ve diş hekimlerin bir kısmının gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine, Ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ediyoruz. Tasarı kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmelidir. Meclis’e gelene kadar genel merkezlerimizde, sağlık kurumlarında, Ankara’da TTB’de nöbette olacağız. Tasarının Meclis’e getirilmemesi halinde 8 Şubat günü uyarı G(ö)rev’inde olacağımızı buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz
Sağlıkçıların talepleri şöyle:
“- Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.
- Kamuya ait binalarda, kamu çalışanlarından oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu hekimliği önceleyen birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi,
- Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile gelişmiş ülkeler ortalamasına çıkarılması,
- Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması, fazla mesainin ücretlendirilmesi
- Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanması; üstüne eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi, emekli maaşlarının arttırılması,
- Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb. adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi, COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması,
- Etkin bir yasa ile ‘sağlıkta şiddet’in önlenmesi, işyerlerinde güvenli çalışma koşullarının sağlanması,
- Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi,
- Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesidir.”