HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası “ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaşılan tehditlerin değerlendirildiği” yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Oluç, “Vesayetçi anlayışa bakın… MGK da aklını başına toplasın. Ortada, ekonomik kurtuluş savaşı yok. Ortada, Erdoğan, kendi rejimini ve iktidarı kurtarmak için toplumun tamamına savaş açtı. İktidarı kurtarma savaşı var, ekonomiyi kurtarma çabası yok. İktidar kendi gölgesiyle savaşıyor. MGK’nın işi değildir, hiç tartışmayın. Askeri vesayet günlerine ülkeyi geri döndürmeye çalışmayın” dedi.
HDP Grup Hakkı Saruhan Oluç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Oluç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
TÜİK RAKAMLARI, ÜRETİMSİZ BÜYÜME OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR: Büyüme rakamları açıklandı TÜİK tarafından. Bu büyüme rakamlarına baktığımız zaman başarı öyküsü yazılamayacağını vurgulamak istiyoruz. Üretimsiz büyüme olduğunu göstermektedir. İstihdam yaratan bir büyüme söz konusu değildir. Emeğin sömürüsünü artıran, adaletsiz bir büyümedir. Yok pahasına ihracatla sağlanan bir büyümedir. Değersizleşen Türk lirasıyla artan ihracatla elde edilen büyümedir. Emekçilere, işçilere, dar gelirlilere yönelik bir büyümeden söz etmek mümkün değildir. Yeni ekonomi rotası nasıl olacak diye baktığımızda ‘paranın itibarı ülkenin itibarıdır’ diyen, ‘ekonominin kitabını yazdık’ diyen Tayyip Erdoğan; şimdi ucuz Türk lirası ile parada da ülkede de itibar bırakmayacaktır. Ekonomi rotasını değersizleşen Türk lirası oluşturmaktadır.
YABANCILAR İÇİN UCUZ CENNET YARATILACAK: Türk lirasına değer kaybettirerek Çin benzeri öykü hayal ediyorlar. Siz öyle bir ihracat anlayışıyla ‘Çin’e benzeyelim’ diyemezsiniz. Böyle politika devam ederse yaygın yoksullukla Türkiye hakları karşı karşıya kalacaktır. Ucuz cennet yaratılacaktır. Ancak Türkiye’de yaşayanlar için değil yabancılar için yabancı paralarıyla satın alanlar kazanacaktır.
YOKSULLUĞU, TALANI VE YOLSUZLUĞU KİTABINA UYDURMUŞLARDIR: ‘Ekonominin kitabını yazdık’ diyenler yoksulluğu, talanı ve yolsuzluğu kitabına uydurmuşlardır. Eylül ortasından bugüne 150 milyar kredi kullanılmış. Dolara çevirdiğinizde ortalama 10 liradan yüzde 125 haksız kazanç elde ettiniz demektir. Kimleri zenginleştiriyor, açığa çıkarmak gerekiyor.
DIŞ GÜÇLER ŞEHİR EFSANESİNE ÖNERGE VERDİK, AKP VE MHP REDDETTİ: Erdoğan hükümeti, DDK’ya ‘dövizi araştırın’ demiş. DDK çalışmaya başladığı zaman ilk gideceği yer Cumhurbaşkanlığı Sarayı olacaktır. İlk soruşturulacak yer Cumhurbaşkanlığı’dır. Neden her konuşmadan sonra böyle bir durumla karşı karşıya kalınıyor? ‘Dış güçler’ şehir efsanesine dair de araştırma önergesi verdik, AKP ve MHP reddetti. Şimdi yine getireceğiz. Bu dış güçler kimlerdir. Bir direktifte bulunuyorsa, Meclis’in yapması gereken de araştırmaktır. Dış güçlerin kim olduğunu bulmaktır ki önlemler alınsın.
MGK AKLINI BAŞINA TOPLASIN: Zaten bu anlayışla toplanmış olan MGK’da ekonomiyle ilgili değerlendirme yapılıyor. Yani vesayetçi anlayışa bakın siz. Yani AKP nereden nereye geldiniz? MGK’da ekonomiyle ilgili değerlendirme yapıp açıklamalar yapıyorsunuz. Güvenlikçi anlayışınız zaten ekonomide krize sürükledi. Bu açık ortada. MGK’ya bel bağlayan bir anlayışla karşı karşıya kalmış vaziyetteyiz. MGK da aklını başına toplasın. Ortada, ekonomik kurtuluş savaşı yok. Ortada, Erdoğan, kendi rejimini ve iktidarı kurtarmak için toplumun tamamına savaş açtı. İktidarı kurtarma savaşı var, ekonomiyi kurtarma çabası yok. İktidar kendi gölgesiyle savaşıyor. MGK’nın işi değildir, hiç tartışmayın. Askeri vesayet günlerine ülkeyi geri döndürmeye çalışmayın.
CUMHURBAŞKANLIĞI ZAM SİSTEMİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ: Cumhurbaşkanlığı zam sistemiyle karşı karşıyayız. Zam üstüne zam yapılan fiyatlar ortada. Ekmek. En önemli şeydir. Un fiyatlarına yapılan zamlar sonucunda halk kuyruklara girdi. Zam üstüne zam yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı zam sisteminin bize getirdiği nokta budur. Artık hak ve vicdan harcanan ilk kavramlar haline geldi.
BÜTÜN ÖNGÖRÜLER BOŞA ÇIKTI: OVP yapıldı. Yapılırken hesaplamalar dolar 8,3 lira tahmini yapıldı. Bugün dolar 13 lira. İki haftada 3 lira arttı. OVP çöktü, dolar kuruna baktığımız zaman. Bütçe çöktü ya! Öngörülen dolar kuru 9,27 lira. Önümüzdeki hafta Genel Kurul’da bütçeyi tartışacağız. Bütün öngörüler boşa çıktı. Revize edilmesi lazım ama iktidar etmeyecek.
ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA: Bu ekonomik koşullarda asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Milyonlarca insan açlık sınırı altında geçinmeye çalışıyor. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz. DİSK, TÜRK İŞ ve HAK İŞ taleplerini sıraladılar. Sendikalar; ‘asgari ücretin saptanmasında geçim şartları yaklaşımına uyulmalıdır, insanca yaşamayı mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir’ diyorlar. Şu andaki asgari ücret açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının çok çok altındadır.
KEYFİYET VE HUKUKSUZLUK: Bakın öyle hukuksuzluklarla karşı karşıyayız ki Diyarbakır’da Eğitim Sen’e üye olan 21 kişiye ihraç kararı verildi. Bir sene önce Eğitim Sen şube ve üyelerine operasyon düzenlendi, serbest bırakıldı soruşturmalar sona erdi; ortada bir suç yok, ceza yok. Milli Eğitim Bakanlığı, idari soruşturma başlattı. Sonucunda da 21 kişi ihraç kararı ile karşı karşıya kaldı. Neden? Yaptıkları şeyler, kendi sendikalarının eylemlerini sosyal medyada paylaşmışlar, mitinglere katılmışlar. Keyfiyet, hukuksuzluk, KHK’lere dayanarak mesleklerinden ihraç etmek böyle bir şey.
NEDEN MAHKEME HEYETİ DEĞİŞTİRİLİYOR: Kobani davası. Mahkeme heyetine yeni bir üye atanmış. Yani 3 kişilik heyetin 2 kişisi 8 ay sonra değiştirildi. Neden? Mahkeme heyetine ‘6 ay içinde ceza çıkartın’ direktifi mi verilmişti? Neden mahkeme heyeti değişmek zorunda kalıyor? Siyasi baskı var, ‘Kobani davasını sonuçlandırın’ diye baskı var, açık müdahale var. Cumhur İttifakı açıkça mahkeme heyeti üzerinde baskı ve tahakküm kurmuştur, istediklerini yapmadıkları için üyeler değiştirilmiştir.
İKTİDAR LİMANLARI İHALESİZ KATARLILARA PEŞKEŞ ÇEKİYOR: Genel Kurul’a gelecek bir torba yasa var. Limanlar meselesi. Bu teklifte yasalaşmanın ardından ‘4 ay içinde başvuran şirkete işletme hakkı 49 yıl uzatılacaktır’ diyor. 20’den fazla limanın işletmesi uzatılıyor. Antalya limanını işletmesi Katarlılarda. 7 yıl sonra bitecek olan işletme hakkını 19 yıl daha uzatmak istiyorlar… İşte ‘iktidar limanları ihalesiz şekilde Katarlılara peşkeş çekiyor’ derken bunu anlatmak istiyoruz.