İYİ Parti Grup Başkanıİsmail Tatlıoğlu, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tartışmalarının ardından, “Vakıf varlıklıların kurduğu bir şeydir...Ama Türkiye’de kendisinin vakfa muhtaç olduğu insanlar, kendisinin ve ailesinin böyle bir para kazanma ihtimalinin olmayan ve yok olan insanların kurduğu vakıflar var. Ondan sonra siyaset üzerinden ‘ver bakalım büyükşehir belediyesi, ver bakalım hazine, ver bakalım müteahhitlere…’ Sen önce müteahhite kazandır sonra müteahhitten al sistemiyle bu inanların başınıöne eğdiren bir davranıştır. Ve İslam bu Müslümanlar yüzünden mahcuptur" dedi.
Tatlıoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
TBMM'de çarşamba günü sunumu yapılacak 2022 yılı bütçe kanun teklifi hakkında konuşan Tatlıoğlu, şunları söyledi:
BUGÜN TÜRKİYE'DE İSTİKRARSIZLIK OLAĞANDIR: Esasen bütçeler sadece bir harcama ve uygulamasından ibaret değildir. Bütçeler bir plandır. Yürütmenin dört yıl veya beş yıl için öngördüğü makro hedeflerin yıllığa dönüşmüş uygulama halleridir. Bu anlamda bütçe ve uygulamaları, yürütmenin hükümetlerin, bakanların bugünkü itibariyle Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminin icraatının göstergesidir. Ve uygulananlar da karnesidir. Bu anlamda partili cumhurbaşkanlığı dönemine ait bir değerlendirme yapmak da gerekir. Çünkü bütçeler bir kısa vadeli plandır. Orta vadeli planın bir parçasıdır. Büyük kalkınma planlarına da bağlıdır. 2018’de partili cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk bütçesinde 2019-20 ve 21 yıllarına dair hedefler verilmiştir. 2018 yılında Türkiye’nin yaklaşık, 880 milyar dolar civarında bir milli gelire sahip. Bu partili cumhurbaşkanlığı dönemine geçtiğinde 880 milyar dolarlık bir gelir tahmini var. Bu bütçe 2018 yılındaki bütçe 2019 yılına dair 795 milyar dolarlık bir bütçe hedefi koyuyor. 2020’de ‘858 milyar dolara ulaşacağız’ diyor. Ve 2021 yılında bu yıl içinde ‘926 milyar dolarlık bir Türkiye olacağız’ diyor. Bu rakamlara ne oldu ya baktığımızda ne yazık ki her üç yılda, 2019, 2020 ve 2021 milli gelir olarak gerçekten çok ciddi bir düşüşle gerçekleştirmiştir. Bugün Türkiye’de istikrarsızlık olağandır. Bugün Türkiye’de faizle, dövizle, enflasyonla, işsizlikle ilgili Dünya’dan negatif ayırıcı gelişmeler sıradan gelişmeler olmuştur. Ve bunun temelinde zemininde Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi vardır. Ve Türkiye’nin önündeki yol buradan çıkmaktır.
TÜRKİYE, 720 MİLYAR DOLARLIK BİR TÜRKİYE HALİNE DÜŞMÜŞ: 2018 yılı bütçesi diyor ki ‘2020 yılında fert başına milli gelir 10,200 dolar olacak 2021 yılında 11,000 dolar olacak.’ Baktığımızda bugün göçmenleri saymazsak, 8,500 dolar sayarsak 7,900 dolar. Türkiye, 720 milyar dolarlık bir Türkiye haline düşmüş.
BU ELBİSE TÜRKİYE’YE SIĞMAMIŞTIR: Türkiye seçim kararı aldığında siyasi iklimin değişeceği düşüncesi hakim olduğunda bunlar, Türkiye’nin şartları normalleşecektir. Çünkü bu elbise Türkiye’ye sığmamıştır. Ruhuna da bedenine de sığmamıştır, patlamaktadır.
ERDOĞAN’A SEÇİM ÇAĞRISI: Buradan Sayın Erdoğan’a, çünkü hükümet her şey odur. Türkiye’yi, bu tabloyla arasındaki duvar üzerinden Saray ile milletin arasındaki duvar üzerinden bir bakıp ve seçim çağrısı yapmasını bekliyoruz.
İSLAM BU MÜSLÜMANLAR YÜZÜNDEN MAHCUPTUR: Vakıf bizim medeniyetimizdir. Ama vakıf varlıklıların kurduğu bir şeydir. Kendisi vakfın yemeğine muhtaç insanların vakfı olmaz. Vakıf varlıklıların müessesedir. Varlığının bir kısmını halka vakfeder. Kendisi vakfa muhtaç insanların kurduğu vakıflarla bir şey olmaz. O bu medeniyetin unsuru değil…Ama Türkiye’de kendisinin vakfa muhtaç olduğu insanlar, kendisinin ve ailesinin böyle bir para kazanma ihtimalinin olmayan ve yok olan insanların kurduğu vakıflar var. Ondan sonra siyaset üzerinden ver bakalım büyükşehir belediyesi, ver bakalım hazine, ver bakalım müteahhitlere… Sen önce müteahhitte kazandır sonra müteahhitten al sistemiyle bu inanların başınıöne eğdiren bir davranıştır. Ve İslam bu Müslümanlar yüzünden mahcuptur.”