ZEKİ ERCİVAN
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin genel başkanlık seçimi için Bolu’dan oy kullandı. Sarıgül, “Delege ağalarının oyunlarını bozuyoruz” dedi.
Partisinin 26 Eylül’deki büyük kurultayıöncesi Bolu’ya gelen Mustafa Sarıgül, oyunu burada kullandı. Türkiye’de ilk defa delege bazında değil üye bazında genel başkan seçimini yapıldığına dikkat çeken Sarıgül, şöyle konuştu:
“Bugün, Türkiye’mizde demokrasi için son derece önemli bir adım atıyoruz. Bugünü tarih sayfalarına kaydediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinde ilk defa bir siyasi partinin genel başkanını partiye kayıtlıüyeler seçiyor. Bu barış adına, özgürlük adına verilen oylar, değer açısından son derece önemlidir. Bir siyasi partinin genel başkanı, partiye kayıtlıüyelerine güvenemezse milyonlarca yurttaşımıza nasıl güvenecek? Bugüne kadar birçok siyasi laf söyledi ama uygulama ve icraatlarını yerine getirmediler. Türkiye Değişi Partisi ne söylerse onu yapan bir partidir. Türkiye Değişim Partisi ne söz verirse onu yerine getiren bir partidir.
“DELEGE AĞALARININ OYUNLARINI BOZUYORUZ”
Bugünden itibaren Türkiye'de delege ağalığı sistemine son veriyoruz. O delegelerin nasıl seçildiğini, hangi şartlarda seçildiğini biz çok iyi biliyoruz. O delege ağalarının oyunlarını bozuyoruz. Çünkü delegeler parti içerisinde iktidarda kalmayı bilir. Delegenin oyuyla ömür boyu genel başkan olabilirsiniz ama biz delegenin oyuyla genel başkan değil partiye kayıtlıüyelerimizin ve yurttaşlarımızın oyuyla inşallah iktidar olmak istiyoruz, başbakan olmak istiyoruz. Bu duygularla bugünden sonra ilçe başkanlarımızı partiye kayıtlıüyeler, genel başkanı partiye kayıtlıüyeler seçiyor. Tam demokrasi geliyor, tam değişim geliyor.
“TAM DEMOKRASİ DÖNEMİ BAŞLIYOR”
Türkiye Değişim Partisi, adında yazıldığı gibi değişimi lafta değil, değişimi bugün icraatla gösteriyor. Bugünden itibaren her siyasi partiye kayıtlıüyeler kendi genel merkezlerine diyecekler ki ‘Artık genel başkanımızı bin tane delege değil, genel başkanı partiye kayıtlıüyeler seçsin’. Siyasi partiye kayıtlıüyeler kendi genel merkezlerine diyecekler ki ‘Biz artık bütün üyelerin katılımıyla ön seçim istiyoruz’. Bugünden itibaren tam demokrasi başlıyor. Bugün Bolu'da bütün Türkiye'nin il ve ilçelerinde oy kullanan üyelerimiz yarın diyecekler ki ‘Evet, genel başkanların parti üyeleri tarafından seçilmesi sistemini ilk önce biz başlatmıştık ve biz ilk oy kullananlardanız’. Türkiye Değişim Partisi birçok olayda öncü olduğu gibi bugün bu olayda da öncüdür. Ben de bugün partimize kayıtlıüyelerin oy kullanmasıyla birlikte son derece büyük gurur yaşıyorum. Bu bizim partimizin kuruluş beyannamesinde yazıyor. Aklınıza şöyle bir şey gelebilir; bu ileride değişebilir, bunu değiştirebilirsiniz. Hayır, biz bunu değiştiremeyiz, çünkü Türkiye Değişim Partisi'nin anayasasında bu yazıyor ve genel başkan partisini iki genel seçim iktidara taşıyamıyorsa görevi gençlere bırakıyor. O nedenle o da bizim olmazsa olmazımızdır. Çünkü genel başkanlık koltukları zaman tüketme yeri değil, hizmet üretmektir. Bu duygularla Bolu'muzda, Düzce'mizde, Sakarya'mızda, Kocaeli'mizde, İstanbul'umuzda ve Türkiye'mizin birçok noktasında, il merkezlerimizde bugün bir demokrasi bayramı yaşanıyor. Bu demokrasi bayramının yaşanması Türkiye'miz açısından son derece önemlidir. Dünya demokrasi tarihi açısından da son derece önemlidir. Bir kez daha altınıçiziyorum; Türkiye'mizde yepyeni bir gün, demokrasi tarihinde bugün bir ilke imza atıyoruz. Türkiye demokrasi tarihi yazılırken bugün mutlaka yazılacaktır.
“TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİMİZİN GAZETESİ OLMAYACAK, TELEVİZYONU OLMAYACAK”
Yerel gazetelere son derece önem veriyoruz. Türkiye tarihinde ilk defa bir genel başkan yardımcımız Sayın Maksut Beykoz, bizim yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcımızdır. Bir kere daha basınımızın huzurunda büyük bir gururla ve demokratik anlayışımızla ifade ediyorum ki; Türkiye Değişim Partimizin gazetesi olmayacak, televizyonu olmayacak. Ben bugün iktidarın ve muhalefet partilerinin televizyonları ve basın yayın organlarını parsellediklerini görüyorum. Bu konudan dolayı da büyük üzüntü duyuyorum. Çünkü Türkiye Değişim Partisi kendisine güvenen bir partidir. Bütün basın mensuplarımıza eşit mesafelidir. Türkiye Değişim Partisi iktidarında mahalli basınımızın olanaklarını ve imkânlarınıçok daha fazla arttırmamız gerekiyor. Mahalli basın özgürlüktür, demokrasidir. Mahalli basın, ulusal basının yazmadığı birçok konuyu güzel bir şekilde dünya ve kamuoyuyla buluşturur. O nedenle mahalli basın bizim için olmazsa olmazdır. Mahalli basın demokrasimizin göz bebeğidir.
“SİYASETTE MUHALEFET PARTİLERİNİ AK PARTİ 20 YILDIR OFSAYTA DÜŞÜRÜYOR”
Biz Türkiye Değişim Partisi olarak, futboldaki ofsaytıçözeceğiz. UEFA ile konuşuyoruz, hızlı futbol istiyoruz. Maça gidenler daha çok heyecan istiyor, maça gidenler daha çok gol görmek istiyor. UEFA ile bu görüşmeler devam ediyor. Bunu söylediğim zaman bazılarışöyle bir bıyık altından baktılar. ‘Ali Sami Yen Stadı’nı Türk Telekom'a taşıyacağım’ dediğim zaman da bakmışlardı ama o bakanlar şimdi Türk Telekom Arena da maç izliyorlar. Onun için siyasette muhalefet partilerini Ak Parti 20 yıldır ofsayta düşürüyor. Biz ofsayta düşmeyeceğiz. Türkiye’de işsizlik var, ekonomi sıkıntılı, esnaflarımız perişan, engellilerimiz paramparça, kadın haklarıyla alakalı yeteri kadar sıkıntı var, yılda 300'e yakın kadınımız ne yazık ki hunharca bir şekilde kadın cinayetleriyle karşı karşıya, dış politikada önemli sıkıntılar var, yangınlar ve seller var, daha o yangın ve sellerle ilgili dere yataklarıyla ilgili tedbirler alınmamış. Daha 1,5 sene var. Bir yıldır onun adayı kim olacak, bunu adayı kim olacak, kamuoyu ve gündemi bu şekilde oyalamaktalar. Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. Sağlık, ekonomi, teknoloji, tarım konuşacağız. 3600 ek göstergeyi bekleyen hemşerilerimizi, öğretmenlerimizi ve emniyet mensuplarımızı konuşacağız. O nedenle Türkiye Değişim Partisi vakti zamanı geldiği zaman en güçlü, en kararlı, en verimli bir şekilde adayını mutlaka ve mutlaka buluşturacaktır. Ama partimizin ana görüşü, başkanlık sistemi değil, demokratik parlamenter sistemdir. Allah’ım izin verirse, yurttaşlarım takdir ederse bu konuşmayı siz değerli basın mensuplarıyla Ankara'da, Başbakanlık’ta yapacağız.”