Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, "Nefret dilini kullanan, kendisinden olmayanlara öfke kusan bir iktidarın halkın üzerine çöktüğü bir dönemi yaşıyoruz. İnsan değerinin ayaklar altına alındığı bu dönemde en çok kadınlar ve çocuklar şiddetin soluğunu üzerlerinde hissediyorlar" dedi.
TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir toplantı düzenledi. "Medyada Kadına Yönelik Şiddet Haberleri ve Sorunlar Toplantısı" TGC Basın Müzesi’nde yapıldı.
Toplantı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto’nun açılış konuşmasıyla başladı. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından sonra kadın cinayetlerinde artış olduğuna dikkat çeken Olcayto, "Kadın cinayetlerinin çoğundan ülkenin haberi olmuyor. Cinsiyet ayrımcılığı yurdun hemen her köşesinde daha da görünür olmakta" dedi.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN REDDEDİLMESİNİN ARDINDAN KADIN CİNAYETLERİ HIZLA ARTMAKTA"
Olcayto, konuşmasına şöyle devam etti:
"Nefret dilini kullanan, kendisinden olmayanlara öfke kusan bir iktidarın halkın üzerine çöktüğü bir dönemi yaşıyoruz. İnsan değerinin ayaklar altına alındığı bu dönemde en çok kadınlar ve çocuklar şiddetin soluğunu üzerlerinde hissediyorlar. Nefret dili, şiddeti yaygınlaştırıyor. İktidarın korku iklimi yaratan söylemleri, baskı altına aldığı medyayla haberleri okurun gözünden kaçırması, sansür, oto sansür yaşadığımız dönemin önemli sorunları. İstanbul Sözleşmesi’nin reddedilmesinin ardından kadın cinayetleri hızla artmakta. Sözleşmenin reddedilmesi Türkiye için çok olumsuz bir adım. Kadın cinayetlerinin çoğundan ülkenin haberi olmuyor. Cinsiyet ayrımcılığı yurdun hemen her köşesinde daha da görünür olmakta. Varsıl kesimle yoksul kesim arasındaki makas gittikçe açılıyor. Böyle bir ortamda kadının içinde bulunduğu şiddetten uzaklaşıp, iş bulup kendine yeni bir hayat kurma şansı kayboluyor. Bütün bu karamsar tabloya karşın ülkemizdeki aydın potansiyelinin, kadınların ve gençlerin toplumu değiştirme şansını yakalayacaklarına inanıyorum."
"CİNSİYET EŞİTLİKÇİ DİLİ KULLANMAK GAZETECİLERİN GÖREVİ"
TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Başkanı Ayşegül Aydoğan Atakan da toplantıda komisyon çalışmaları hakkında bilgi verdi. Atakan, şunları söyledi:
"Kadın Gazeteciler Komisyonu kadın gazetecilerin yaşadığı sorunları ortaya koymak ve medyada kullanılan eril dilin değişimine katkıda bulunmak amacıyla kuruldu. Komisyonun geniş katılımlı toplantılardan sonra hazırladığı Kadın ve Medya /Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu, medya kuruluşları ve STK’larla paylaşıldı. Kılavuzda; cinsiyetçi dil, kadına yönelik şiddet, cinsel saldırı, tecavüz ve magazin haberleri yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiği örneklerle anlatılıyor. Komisyon yaptığı toplantı ve açıklamalarla, cinsiyet eşitlikçi dilin kullanımının gazetecilerin görevi olduğunu belirterek, özellikle kadına yönelik şiddet haberlerinde şiddetin pornografisinin üretilmemesine yönelik mesajlarını sürekli olarak yinelemektedir."
KADIN CİNAYETİ HABERLERİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Toplantının sonunda TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu’nun hazırladığı “Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu”nda yer alan kadın cinayeti haberlerinde dikkat edilecek şu noktalar hatırlatıldı:
- Melodramdan, sansasyon ve pornografiden kaçınılmalı. Cinayetin ayrıntılarını pornografik olarak resmederek şiddetin pornografisi üretilmemeli.
- Öldürülen kadının değil, katilin fotoğrafları kullanılmalı.
- Haber fail ifadesine dayanarak yazılmamalı, ölen kadının katilin/failin iddialarını yanıtlayacak ve çürütecek durumda olmadığı unutulmamalı.
- Haberi yapan kişi psikolog, yargıç, falcı veya öykü yazarı değil, haberci olduğunu unutmamalı.
- Cinayetin sorumlusu olarak cinnet, kıskançlık, öfke, namus, iflas, psikolojik sorun vb. gibi cinayeti haklı gibi gösterecek, cinayeti meşrulaştırmaya çalışan ifadeler kesinlikle kullanılmamalı.
- Bu bahanelerin kadın cinayetlerinde meşrulaştırmanın yanı sıra haksız tahrik indirimi talebiyle mahkemede delil gösterilebildiği unutulmamalı.
- Kadınların -varsa- cinayet öncesi koruma talepleri, maktulün -varsa- karakol şikayetleri, hakkında verilmiş savcılık kararı, geçmişte şiddete maruz kalıp kalmadığı, gelenekler, destek olmayan aile vb. gibi etkenler mutlaka haberde yer almalı.
- Fikri takip yapılmalı. Cinayet haberinin ardından failin yakalanma, yargılanma süreçleri de takip edilerek haberleştirilmeli.