Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, “helalleşme” tartışmaları için, “Bütün devlet kadrolarını önce Fethullahçılara, sonra TÜGVA’cılara, Menzilcilere teslim edenler; daha birkaç gün önce atanamadığı için inşaatta çalışırken hayatını kaybeden Fedai Altun öğretmenin hesabını soracağız” dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Hesaplaşma adreslerinin belli olduğunu belirten Baş, “Elindeki iktidar gücünü halka karşı kullanan, halka karşı suç işleyen herkes işlediği suçların hesabını verecek. Bu hesaplaşmadan korkanlar, suyu bulandırmaya çalışıyorlar. Kendilerini kurtarmak için, hesaplaşmanın muhatabının kendilerinin olduğunu gayet iyi bilenler ‘hesaplaşma’ sözcüğünü bir korkutma aracı olarak kullanıyorlar. Tekrar ediyorum, halka karşı suç işlemeyen kimsenin korkmasına gerek yok. Halka karşı suç işleyenler ise, çaresizliğini kullandıkları emekçi yoksul halkın arkasına saklanmak için boşuna uğraşmasın” diye konuştu.
Erkan Baş, özetle şöyle konuştu:
“İstanbul milletvekilimiz gazeteci Ahmet Şık ve kamuoyunun yakından tanıdığı gazeteci dostlarımız Ertuğrul Mavioğlu, Bahadır Özgür, Hakkı Özdal ve Timur Soykan’ın imzasıyla hazırlanan Duvar adlı kitap bu düzenle, onun kirli geçmişiyle, tarihiyle, onu yaratan koşullarla hesaplaşmak isteyenlerin bayrağı haline gelmiş durumda.
“BU KİTABA GÖRE; ORTAYA SERİLEN 360 FARKLI SUÇ VAR”
TİP olarak kurduğumuz komisyonun raporu da olan bu kitaba göre; ortaya serilen 360 farklı suç var. TCK’nin 51 ayrı maddesi ihlal edilmiş durumda. Bu suçların arasında şunlar var: Rüşvet, görevi kötüye kullanma, silahlı örgüt üyeliği, nitelikli dolandırıcılık, kasten öldürme, ihaleye fesat karıştırma, uyuşturucu ticareti var.
Sevgili yurttaşlar size soruyorum. Bunlar yapanın yanına kâr mı kalsın? Uyuşturucu kaçakçılarına, dolandırıcılara, rüşvet alanlara, insan öldürenlere ne iyi yaptınız mı diyelim. İşlediği her suçun ardından bir ‘Oh’ çeken sözde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu rahat mı etsin? Hayır yapmayacağız! Bu çalışma halkımıza sözümüzdür. TİP olarak ilk günden çizgimizi çektik. ‘Hesaplaşacağız’ dedik!
“KHK’LİLERİN HESABI MAHŞERE Mİ KALSIN?”
Şimdi yeniden bir helalleşme-hesaplaşma tartışması dönüyor. Bizim hesaplaşmamızın adresi bellidir. Elindeki iktidar gücünü halka karşı kullanan, halka karşı suç işleyen herkes işlediği suçların hesabını verecek. Bu hesaplaşmadan korkanlar, suyu bulandırmaya çalışıyorlar. Kendilerini kurtarmak için, hesaplaşmanın muhatabının kendilerinin olduğunu gayet iyi bilenler ‘hesaplaşma’ sözcüğünü bir korkutma aracı olarak kullanıyorlar. Tekrar ediyorum, halka karşı suç işlemeyen kimsenin korkmasına gerek yok. Halka karşı suç işleyenler ise, çaresizliğini kullandıkları emekçi, yoksul halkın arkasına saklanmak için boşuna uğraşmasın. TİP olarak bu raporu halkımızın dikkatine sunarken bir söz veriyoruz: Herkes unutsa da biz unutmayacağız. Madenci yakınlarını tekmeleyen, kardeşlerimiz için ‘güzel öldüler’ diyenlere sesleniyoruz; sizden Soma Katliamı’nın hesabını soracağız! Suriye’deki bütün cihatçı katillere silah dağıtanlar; 100 kardeşimizi kaybettiğimiz 10 Ekim’in hesabını soracağız! Gözleri ışıl ışıl parlayan çocuklarımızı bizden koparanlar; sizden, Berkin’in, Rabia Naz’ın, Ali İsmail’in, Abdocan’ın hesabı mutlaka sorulacak!
Barışın düşmanı, savaş baronlarının ortakları. Yakılan köylerin, Roboski’de üzerlerine bomba yağdırılan köylülerin hesabını soracağız. Bütün devlet kadrolarını önce Fethullahçılara, sonra TÜGVA’cılara, Menzilcilere teslim edenler; daha birkaç gün önce atanamadığı için inşaatta çalışırken hayatını kaybeden Fedai Altun öğretmenin hesabını soracağız. ‘Aleviler yalancıdır’ diyen, ‘Sünniler Alevilerle evlenemez’ diye fetva çıkaran ırkçı ayrımcılar. İşlediğiniz tüm suçların tek tek hesabını soracağız! Memleketin yarısı açlık sınırında yaşarken, kendine 100 bin lira maaş bağlayıp, insanlar işsizlikten intihar ederken yandaşlarına 5-10 maaş birden verenler var ya onlardan hesap soracağız! 1500 lira maaşı alabilmek için kuyruklarda beklemek zorunda kalan her bir emeklinin hesabını soracağız!”