ESRA NUR PERVAN
Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı Engin Nur, Trabzon’da bazı okullarda 10-15 öğrencinin bazı okullarda ise sınıfların tamamının karantinaya alındığını bildirdi. Nur, “Milli Eğitim Bakanlığı alınması gereken tedbirleri henüz almamış ve hala okullarımızda salgın belirtileri salgın tespitleri devam ediyor. Ortalama bütün okullarda karantinalar oldu ve bu süreçte iki öğretmenimiz Covid dolayısıyla hayatını kaybetti” dedi.
Eğitim-Sen Trabzon Şubesi Başkanı Engin Nur, pandemiyle ilgili risklere yönelik Milli Eğitim Bakanlığı’nın alınması gereken tedbirleri almadığını belirtti. Nur, "Yüz yüze eğitimde birinci eğitim öğretim yılının ilk yarısı sona erdi. Ama bu süreçte gördük ki pandemiyle ilgili okullarımızda yaşanan risklere yönelik Milli Eğitim Bakanlığı alınması gereken tedbirleri henüz almamış ve hala okullarımızda salgın belirtileri salgın tespitleri devam ediyor” dedi.
"HEMEN HEMEN HER OKULUMUZDA VAKA GÖRÜLÜYOR"
Nur konuşmasına şöyle sürdürdü:
"Hemen hemen her okulda en az 2-3 öğrencimiz şu ana kadar Covid pozitif çıktı ve karantina uygulamaları yapıldı. Bazı okullarımızda 10 tane öğrenci 15 tane öğrencimizi bazı okullarda sınıfın tümünü bazı okullarımızda 15 sınıf birden aynı anda Covid tespiti nedeniyle karantinaya alındı. Ortalama bütün okullarımızda sınıflarımız karantinaya alındı. Bu süreçte iki tane öğretmen arkadaşımızı Covid dolayısıyla kaybettik. Ülkemizde çok sayıda öğretmenimizi kaybettik dolayısıyla hala okullarımızda riskler devam ediyor" dedi.
“ÖĞRETMENLERİMİZİN 3'TE 1'İ ÜCRETLİ”
Nur, en önemli sorunlardan birinin temizlik görevlisi istihdamı olduğu belirterek şunları söyledi:
"Okullarımızdaki temizlik görevlisi istihdamı, sınıfların çok kalabalık olması, yeterli derslik olmayışı, bütün sınıflar kalabalık olması önemli sorunlardan. Hatta okul müdürleri çaresiz olarak okulların laboratuvarlarını, okulların kütüphanelerini, okulların bilgisayar sınıflarını dershaneye çevirmişler, sınıflardaki öğrenci sayılarını azaltmak için. Bu durum tabi okulun sadece öğretim yapan bir kurumu dönüştürülmesi demek. Eğitim pedagojik alanda zayıfladı onun içinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın kısa süreçte mutlaka çok sayıda derslik yani okul yapıp eğitim öğretimin hizmetine sunması lazım. Yine o okullarımıza kadrolu öğretmen atanması gerekiyor hala Milli Eğitim Bakanlığı birçok okulda eğitim öğretim hizmetlerini ücretli öğretmenlerle sürdürüyor, benim çalıştığım okulda bile 3'te 1’i ücretli. 30 öğretmen varsa 10 tanesi ücretli öğretmen bu ücretli öğretmen arkadaşlar da çok az ücretli aynı normal bir öğretmenin yaptığı görevi yapıyorlar onun için onlar da çok mağdurlar."
"ÖĞRENCİLER VE VELİLER ARASINDA AYRICALIK YAPILMASINI ŞİDDETLE REDDEDİYORUM"
Okul ziyaretleri sırasında neredeyse bütün müdürlerinin dert yandığını belirten Nur, "Bütün okul müdürleri bize dert yanıyorlar. "Bize bırakıldı okullar yeterince destek alamıyoruz" diye. Okulların kaynağı yetersiz, okul aile birliklerinin kaynakları yetersiz. Okul müdürleri ister istemez bizim de hiç doğru bulmadığımız tedbirler alıyorlar" dedi.
Nur konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sınıflarda öğrencilerin velileriyle iletişim kurup onlardan çocuklarınızı şu öğretmene veriyoruz o sınıfta okuyacak dolayısıyla okul aile birliğine şu kadar bağış yaparsanız sizin çocuğunuzu şu öğretmene veririz diye okulda öğrenciler arasında ayırımcılık yapılıyor. Öğretmenlerin sınıfları arasında ayırımcılık yaşanıyor. Okul idaresi de ekonomik kaynak yaratmak için ekonomik durumu iyi olan öğretmenlerden bağış toplayabilmek için böyle hiç pedagojik olmayan, hiç eşitlikçi olmayan bir eğitim uygulamasına uygun olmayan bir yönteme başvuruyorlar. Okullarımızda öğrenciler arasında veliler arasında ayırımcılık yapıp ekonomik kaynak sağlamak için ayrı sınıflar, özel proje sınıfları adı altında çeşitli ayrıcalıklı öğrencilerin eğitim gördüğü sınıfların yaratılmasını şiddetle reddediyorum."