CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Taşönü Katı Atık Bertaraf ve Entegre Tesisi çevresinde yaşayan yurttaşların sorunlarını dinledi. Yurttaşlar, yaşam alanlarının turizm potansiyelinin olduğunu, fakat atık tesisinden yükselen kötü kokular nedeniyle nefes almakta zorlandıklarını söyledi. Kaya ise konuyu daha önce gündeme getirdiğini söyleyip, “Devletin dini adalettir, adaleti katlettiniz. Burayı yaşanamaz hale getirdiniz. Sizin de çocuklarınız var, Aileleriniz var. Getirin onları buraya, bu kötü kokuyu bir gün çeksinler bakalım, durabilirlerse, bu insanlar bir ömür durmaya razı" dedi.
CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, CHP Araklıİlçe Başkanı Mecit Solmaz ve CHP Arsin İlçe Başkanı Hasan Sungur birlikte; Araklı’daki Taşönü Katı Atık Bertaraf ve Entegre Tesisleri’ne giderek orada yaşayan vatandaşların sorunlarını dinlediler.
Turizm potansiyeli olan bölgeye çöp tesisi kurulması sonrasında bölge insanının kötü kokudan nefes alamaz duruma geldiğini söyleyen Kaya, “Bu cennetin ortasına, bu tesisi yapanlara sesleniyorum. İktidar gücünü kullanarak olmazı olur yaptınız. Kimlerden aldığınız güçle burada bulunan iki tarihi ve turistik değeri olan mağaranın ağzını betonlayıp kapatabildiniz? Bu tesisin 250 metre yakınında olan evleri ÇED raporunda yok gösterebildiniz?” diye sordu.
Kaya, tesis yapılırken kokunun olmayacağının söylendiğinin aktarırken; “Kötü kokudan durulmuyor. Devletin dini adalettir, adaleti katlettiniz. Burayı yaşanamaz hale getirdiniz. Sizin de çocuklarınız var, Aileleriniz var. Getirin onları buraya, bu kötü kokuyu bir gün çeksinler bakalım, durabilirlerse, bu insanlar bir ömür durmaya razı" dedi.
“HİÇBİR ŞEKİLDE KOKU OLMAYACAK SÖZÜ VERİLDİ”
Araklı Taşönü Katı Atık Bertaraf ve Entegre Tesisinden yayılan kötü kokulara sitem eden çok sayıda yurttaş, tesis kurulurken kendilerine “hiçbir şekilde koku olmayacak” sözü verildiğini, fakat ortaya çıkan kötü kokuların artık dayanılamayacak hale geldiğini aktardı.
Yurttaşlara destek veren CHP'li Kaya ve beraberindeki CHP ilçe başkanları, tesisin önünde açıklama yaptı.
Açıklama sırasında vahşi depolama yapıldığına ve çöp taşıyan kamyonların 5 dakikada bir alana çöp döktüğüne şahit olduğunu söyleyen Kaya’nın açıklamasışöyle:
“HANİ VAHŞİ DEPOLAMA YAPILMAYACAKTI?: Burası yapılırken son teknoloji kullanılacak, vahşi depolama yapılmayacak ve hiç kötü koku olmayacak dendi, vatandaşlar öyle kandırıldı. Ama görüyoruz ki kötü koku çekilir gibi değil. Burada mağaralar var. Buranın turizme açılmasını talep edenlere ‘hayır, orası heyelan bölgesi, o mağaralar turizme açılamaz’ cevabını verenler, aynı heyelan bölgesine 60 trilyonluk tesisi nasıl yapabildiler? ÇED raporunda tesisin 250 metre yakınında yerleşim yeri olmamasışartını nasıl bertaraf ettiler? Görüyoruz ki tesisin hemen yakınında evler var. Uydu haritalarıüzerinde oynayarak ÇED raporu aldılar. Her güç bunu yapmaya yetmez!
İKTİDAR GÜCÜNÜ KULLANDILAR: Bunu iktidarın gücünü kullanarak yaptılar. Araştırın bakalım bu şirketin arkasında kimler var? Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nin 1 Temmuz tarihli yürütmeyi durdurma kararı var. Bölge İdare Mahkemelerinin kararları, tebliğ edildikten sonra 1 ay içinde uygulanma mecburiyetindedir. 2 ay olmuş bu karar neden uygulanmıyor? Hukukçu arkadaşlarımızın anlattığına göre ÇED raporu üzerinde sahtecilik yapıldı. ÇED raporu alabilmek için bu tesisin 250 metre yakınında ev olmamasışartı bulunmaktadır. Ama görüyoruz tesisin çok yakınında 25’e yakın ev var. Bu evleri uydu görüntülerinden silerek ÇED raporu aldılar. İşi kılıfına uydurdular. Bu kadar hukuksuzluğu, bu kadar insanın tepkisine rağmen bu işi yapmayı nasıl başardılar? Burada siyasetin ve iktidarın gücü var. Bunu yapan şirketi araştırdınız mı? Arkasında kim var? Bu hukuksuzluğu yapabilmek kolay değil. İktidardan aldıkları güçle, şu cennetin ortasına çöplüğü getirip koyabilmek sıradan insanların yapabileceği bir şey değildir.
HAKLI GÜÇLÜ DEĞİL, GÜÇLÜ HAKLI ÇIKIYOR: Bugün Türkiye’de haklı güçlü değil, güçlü haklıdır, bu da bunun sonucudur. Buna tanık olmaktan üzüntü duyuyorum, bu haklı mücadelenizde yanınızda olduğumuzu belirtmek istiyorum.
VATANDAŞ KOKUDAN EVİNDE DURAMIYOR: Vatandaşlarımız yemyeşil bir cennetin içindeyken bir anda zehir solumaya başladılar. Halkı yok sayıyorlar, doğal yaşam alanlarını mahvediyorlar, biyoçeşitliliği yok ediyorlar. Kötü koku olmayacak dediler fakat vatandaşlarımız kokudan camını açamıyor, evinde oturamıyor, bahçesinde fındık toplayamıyor, tarlasında bağında yetiştirdiği ürünü gönül rahatlığıyla yiyemiyor. Kokudan midesi bulanıyor, vatandaş sofraya oturamıyor. Astım vatandaşlarımız nefes alamıyor. Meyve sebze dikemiyorlar. Organik, doğal bir besin yetiştirme şansımız kalmadı. Vatandaşlarımız evin içinde maske ile oturuyor. Bu sene fındığı maske ile topladılar bu vatandaşlarımız, böyle eziyet olur mu? Burada yaşanır mı? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı nerede?
ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERDİM: 3 yıl önce bu tesis daha yapılmamışken, temel atma aşamasındayken CHP’li arkadaşlarımız buraya geldiler. Olabilecekleri öngörerek, buradaki kötü kokuyu, burada hayatı mahveden bu pisliği anlatmaya çalıştılar. Bu tesis yapılırken Meclis’te bir araştırma önergesi ile bu sorunu dile getirmiştim. Bu tesis yapılırsa buradaki yaşamı olumsuz etkileyeceğinden, yayacağı kötü kokunun bölge insanlarımızın hayatını alt üst edeceğinden bahsetmiştim. Asla böyle bir şey olmayacağını, burada dünyada eşi benzeri olmayan son teknolojiyle donatılmış bir tesis kurulduğunu, hiçbir şekilde koku olmayacağını söylemişlerdi. Ama durum hiç de öyle olmadı.”