İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan “Mera İzmir” projesinin tanıtım toplantısı Bergama’da yapıldı. Projenin ilk etabı kapsamında 258 çobanla ürün alım sözleşmesi imzalayanSoyer, “Bugün, kıvılcımlarının ülkemizin dört bir yanına yayılacağından emin olduğum çoban ateşimizi Bergama’da yakmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
Kuraklık ve yoksullukla mücadele üzerine temellenen İzmir Tarımı Stratejisi doğrultusunda Bergama Örenli Mahallesi’nde Mera İzmir projesinin tanıtım toplantısı yapıldı. Projenin ilk etabı kapsamında 258 çobanla ürün alımı sözleşmesi imzalayan Başkan Tunç Soyer, “Çoban ateşini İzmir Bergama'dan yakıyoruz. Bugün Mera İzmir projemizin ilk etabında Bergama ve Kınık’tan 258 çoban kardeşimizle ürün alım anlaşması imzalıyoruz. Nisan ayında temin edeceğimiz sütler için üreticimize şimdiden 2 milyon 538 bin 240 lira avans yatırıyoruz. Kısa sürede, diğer anlaşmalarımızı da yapacağız” dedi.
“PİYASA DEĞERİNİN ÜZERİNDE BEDEL BELİRLEDİK”
Alım anlaşması yapılan çobanların sütüne piyasa değerinin üzerinde bir bedel belirlediklerini belirten Başkan Soyer “Piyasada sekiz lira olan koyun sütüne 11, altı lira olan keçi sütüne ise 10 lira ödüyoruz. Bunun nedeni, seçtiğimiz üreticilerin Başka Bir Tarım kriterlerine uygun, doğa dostu ve sağlıklı sütler üretmeleri. Bu nedenle hayvanlarına aşırı su tüketen silajlık mısır yerine, sadece yerli yem bitkileri yediren üreticilerden süt alıyoruz. Süt alım anlaşması için, hayvanların asgari yedi ay merada otlamasını zorunlu tutuyoruz. Merada serbest dolaşan ve iklim dostu yem yiyen hayvanların sütünün, diğer sütlerden ayrı toplanmasını sağlıyoruz” dedi.
“MİLYONLARCA VATANDAŞIMIZIN SAĞLIĞINI KORUYACAK”
Belediye şirketi Baysan’ın dana ve koyun alımlarında da piyasa fiyatlarından yüzde beş daha fazla bir bedelle alım yapacağını vurgulayan Başkan Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu da bir danada 750 lira üzerinde, kuzuda ise 100 liradan fazladan desteğe tekabül ediyor. Aldığımız et ve sütler, Baysan’ın Bayındır ve Ödemiş’teki süt ve et tesislerinde işlenecek. Buradan, Başka Bir Tarım sertifikası ile şehrimizdeki milyonların kullanımına sunulacak. Hem doğanın hem de milyonlarca vatandaşımızın sağlığını koruyacak. Üreticimizin doğduğu yerde doymasını sağlayacak.”
Bergama’daki tanıtım toplantısında yerel sanatçılar müzik dinletisi sundu. Ünlü klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici de keyifli anlar yaşattı.
KİMLER KATILDI?
Örenli Mahallesi mera alanında yapılan tanıtım toplantısına Başkan Tunç Soyer’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bergama İlçe Başkanı Mehmet Ecevit Canbaz, Büyükşehir bürokratları, belediye meclis üyeleri, çiftçi ve üreticiler katıldı.
“TÜRKİYE TARIMININ ÇÖKMESİ TESADÜF DEĞİL”
Başkan Tunç Soyer konuşmasında neden “Başka Bir Tarım Mümkün” diyerek yola çıktıklarını da anlattı. Soyer, “Ülkemizde 2006’da kabul edilen Tohumculuk Kanunu, Türkiye tarımına vurulan büyük bir darbe oldu. Bu kanun ile kayıt altına alınmamış yerel tohumların satışı yasaklandı. Binlerce yıl boyunca bu topraklarda yaşayan insanları doyuran tohumlarımız ve yerli ırklarımız bir günde tasfiye edildi. 2012’de ise Cumhuriyet tarihimizin en talihsiz kararlarından biri alındı. 16 bin 220 köy kapatılıp mahalleye dönüştürüldü. O yıllarda, Teos Antik Kenti Tarihi Parlamentosu’nda yüzlerce köy muhtarıyla bir araya gelerek, Büyükşehir Yasası ile kapatılan köylere karşı tepkimizi haykırdık ve mücadelemizi başlattık. Şunu söyledik: Köyler mahalle haline gelmemeli. Böyle olursa, Türkiye tarımı çöker dedik. Yazık ki haklı çıktık. Yasanın çıktığı günden bu yana, 10 yılda, Türkiye tarımı toplumun hiçbir kesiminin inkâr edemeyeceği bir düzeyde zarar gördü, örselendi, küçüldü. Bugün Türkiye tarımının çökmesi, köylerimizin boşalması, şehirlerdeki milyonların sağlıklı ve ucuz gıdadan mahrum kalması birer tesadüf değil. Yukarıda bahsettiğim iki yasal düzenlemenin sonucu. Bu nedenle artık Türkiye tarımında bereket değil, kuraklık ve yoksulluk biçiyoruz” dedi.
“MERA HAYVANCILIĞINI TEŞVİK EDİYORUZ”
İzmir’de bu büyük adaletsizliğe son vererek, yoksulluk ve kuraklıkla mücadele etmek için tüm Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yeni bir tarım politikası oluşturduklarını belirten Başkan Soyer, İzmir Tarımı ile başka bir tarımın nasıl mümkün olabileceğini tarif edip, bunu adım adım uyguladıklarını vurguladı. Yoksullukla mücadelenin odağında küçük üreticileri ve kooperatifleri güçlendirmek olduğunu söyleyen Soyer, “İzmir Tarımını, küçük üreticilerin oluşturdukları birlikleri destekleyerek inşa ediyoruz. Ürünlerimizin sadece katma değerine değil öz değerine de yatırım yapıyoruz. Zaten değerli olan ürünlerimizi çok daha iyi anlayarak ve anlatarak küçük üreticimizin satış ve pazarlama kabiliyetini arttırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bütünü korumak için onu oluşturan tüm bağları güçlendirmemiz ve korumamız gerekiyor. Örneğin, Eylül 2022’de düzenleyeceğimiz Terra Madre ile İzmir’den, Türkiye’nin tüm küçük üreticilerine dünya gıda ticaretinin kapılarını açıyoruz” dedi.
Kuraklıkla mücadele için ise atalık tohumları ve yerli ırkları desteklediklerini belirten Soyer, “Mera hayvancılığını teşvik ederek aşırı su tüketimine neden olan yem bitkilerini kademeli olarak azaltıyoruz. Bunun yerine hiç sulanmadan, doğal yağışlarla yetişen atalık yem bitkilerini yaygınlaştırıyoruz. Bugün bizleri bir araya getiren Mera İzmir Projesi ve İzmir’in çobanlarına sunduğumuz destek sistemi işte bu vizyonumuzun bir sonucu” dedi.
“BÖYLE BİR MERA ENVANTERİ BAŞKA KENTTE YOK”
Kuraklık ve yoksullukla aynı anda mücadele için Mera İzmir projesiyle neler yapıldığını da anlatan Soyer, “Öncelikle İzmir’in tüm ilçelerindeki köyleri tek tek ziyaret ederek çobanlar ve diğer küçük üreticilerimizle buluşan on kişilik bir saha ekibi kurduk. Ekibimiz, İzmir’in tüm çobanlarıyla tek tek görüşerek meralarımızdaki hayvan ırklarını, sayılarını, ne kadar ve hangi tür yem yediklerini araştırdı. Çalışma süresince 946 köy ziyaret edildi. Bunların 584’ünde mera hayvancılığının devam ettiği görüldü. Toplamda 4 bin 160 çobanla görüşüldü ve İzmir’de 110 bin 430 keçi, 352 bin 185 koyun, 15 bin 489 karasığır olmak üzere en az 478 bin 104 mera hayvanı olduğu tespit edildi. Bu hayvanların bulundukları yerler koordinat bazında belirlendi. Gururla ifade etmeliyim ki, böylesine kapsamlı bir mera envanteri bulunan başka bir il ülkemizde yok” diye konuştu.
“12,5 MİLYON LİTRE KÜÇÜKBAŞ SÜTÜ ALIMI YAPACAĞIZ”
Toplanan on binlerce satır verinin Sasalı’daki İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’nde bir araya getirildiğini söyleyen Soyer, “Bu çalışma sonucunda nerede, hangi üreticiden ve ne kadar iklim dostu süt temin edilebileceği ortaya çıktı. Tüm bu veriler, Belediyemizin tarım şirketi Baysan’a iletildi ve buradan bir satın alma planı çıkarıldı. Satın alma planı, mera hayvancılığının yoğun yapıldığı bölgelerdeki kooperatiflerimizle birlikte uygulanıyor. Hedefimiz önümüzdeki dönemde 7.5 milyon litre koyun sütü ve 5 milyon litre keçi sütü, toplamda 12.5 milyon litre küçükbaş sütü alımı yapmak. Bu kapsamda kooperatiflerimiz aracılığıyla yaklaşık bin 500 çobanımızla sözleşmeli süt üretim anlaşması yapacağız. Ayrıca 5 bin 300 bin karasığır ve 50 bin koyun satın alacağız” ifadelerini kullandı.
Başkan Soyer sözlerini şöyle tamamladı: “Bu toprakların size bahşettiği imkanlarla sizleri buluşturacağız. Ve yoksulluğun belini hep beraber kıracağız. Çocuklarınız ‘iyi ki ben bu topraklarda çobanlık yapıyorum’ diyecekler. Onlara bunu dedirtene kadar bundan vazgeçmeyeceğiz.”
TASFİYE SÜRECİNDEKİ KOOPERATİF YENİDEN FAALİYETE GEÇTİ
Bergama’daki toplantıda bölgedeki ziraat odalarının başkan ve temsilcileri Başkan Soyer’e tarım ve hayvancılığa verdiği destekler için teşekkür etti. Tasfiye sürecine giren Armağanlar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin ortakları da Mera İzmir projesi sayesinde kararlarından vazgeçerek kooperatifi yeniden faaliyete geçirdiklerini belirterek Soyer’e “Çiftçilerimizin, üreticilerimizin emeğine sahip çıktığınız için çok teşekkür ediyoruz” dedi.