SİBEL KAHRAMAN - ZEHRA DEĞİRMENCİ
Metal sektöründe 130 bin kişiyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanmasının ardından Türk Metal, grev kararı aldı. Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak, Bursa’da; "Kocaeli meydanında miting yapacağız. 24 Aralık itibariyle grev kararını aldık. Artık her yer eylem yeridir" açıklamasını yaptı.
Metal sektöründe 130 bin kişiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde, işveren sendikası MESS’in yüzde 12 zam teklifine karşı metal işçileri, fabrikalarda eylemlerini sürdürürken; fazla mesai yapmıyor.
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak; metal işçilerinin, Kocaeli kent merkezinde miting yapacaklarını ve 24 Aralık tarihinden itibaren grev kararı aldıklarını açıkladı.
"SÜRECİN ADI KRİZDİR"
Bursa’da, Türk Metal Sendikası Gemlik Şubesi’nin 4. Genel Kurulu’na katılan Pevrul Kavlak, "Yaşadığımız bu sürecin adı krizdir" dedi. Kavlak, şunları söyledi:
“Ekonomik krizi yaşıyoruz pandemiyle birlikte. Gözümüz dövizde, dolar çıktıkça paramız eriyor. Dayama gücümüzün sınırındayız. Bir gece cebimizde 100 lira ile yatıyoruz 90 lira ile uyanıyoruz, böyle adalet istemiyoruz. Böyle bir düzen olabilir mi? Biz böyle düzen istemiyoruz.
2020'de iyi bir sözleşme imzaladık ardından pandemi çıktı. Olan bize oldu. Pandemi bizi vurdu, çip krizi vurdu. Olan yine bize oldu. Biz bu karanlık tablodan nasıl çıkacağız? Mücadele ederek, direnerek, işi durdurarak buradan çıkarız. Eylemin kralını yaparak durduracağız.
Günlerdir hepimiz ayaktayız sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonraki süreçte eylemse eylem, grevse grev. Bütün bölgelerde eylemlerle mücadelemizi yükseltiyoruz. Eylemlerimizi devam ettireceğiz, pazartesi gününden itibaren. Çerkezköy'de, Gebze'de, Bolu'da, Sakarya'da, Ankara'da her meydanda biz olacağız.
“ARTIK DENİZ BİTTİ”
Bu sürecin sonunda muhataptan cevap gelmezse on binleri, yüz binleri mücadele etmeye direnmeye çağıracağım. Kocaeli meydanında miting yapacağız. Buraya grev kararını alarak geldim. 24 Aralık itibariyle grev kararını aldık. Artık her yer eylem yeridir. Bu süreci en kısa sürede bitirmek istiyoruz.
MESS’e sesleniyorum artık deniz bitti. Deniz bizim için biterse sizin için de biter. Bizi artık oyalamayın hakkımızı verin.
"TÜİK'İN AÇIKLADIĞI ÇAKMA ENFLASYONA DEĞİL ÇARŞIYA PAZARA GÖRE KAYIPLARIMIZI İSTİYORUZ"
TÜİK’in açıkladığı çakma enflasyona değil çarşıya pazara göre hakkımızı istiyoruz. Kayıplarımızı istiyoruz. Bununla yetinmiyoruz refah payı istiyoruz. Büyüttüğümüz ekonomiden payımızı istiyoruz. İtirazımız cebimizden uçup giden parayadır, küçülen ekmeğedir. TÜİK'e de seslenmek istiyorum; ben dün aldığım peyniri zeytini bugün alamıyorum. Sizin açıkladığınız rakamlara kimse inanmıyor. Sizin ilan ettiğiniz rakamlar sözleşme masalarında bizim karşımıza çıkıyor. Bizim karşımıza bahanelerle gelmeyin. Sizin yaşadığınız kriz de bizim yaşadığımız pembe dizi mi?
"O MASADAN HAKKIMIZI ALMADAN KALKMAYACAĞIZ"
Reno da 51 gün çip kriziyle durdu devam edecek, Tofaş, Ford; 55 gün durdu. Aklımıza gelen tüm fabrikalarda duruşlar bekleniyor. Peki üretimi biz mi durduruyoruz? Üretimden biz mi kaçıyoruz? Bize bunlarla gelmeyin. Bir kulağımızdan girer öbür kulağımızdan çıkar. Biz bu krizlerin faturasını canımızla ödedik. Bir kez daha söylüyorum biz umutsuz değiliz. Bundan önce çalıştık ürettik hakkımızı aldık yine alacağız. Zaman yaklaşıyor bunu herkes görecek. O masadan hakkımızı almadan kalkmayacağız. Biz nedeni olmadığımız sorunun mağduru olmak istemiyoruz. Kimse kısa vadeli çıkarlara odaklanarak bir gelecek inşa edemez. Biz demokrasi istiyoruz, biz sendikal haklarımızı kullanmak, özgürce örgütlenmek istiyoruz, kara kışta işten atılmak istemiyoruz, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın istiyoruz, iş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz.”