MÜZEHHER BENGİ SONER
Türk Toraks Derneği, Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfı (TEPAV) tarafından hazırlanan Tütün Kontrolü Raporu hakkında,“Tütün endüstrisi tarafından zararsız diye piyasaya sunulan elektronik sigaranın sağlığa zararları ile ilgili bilimsel kanıtlar birikmektedir” açıklaması yaptı.
Türk Toraks Derneği (TTD) Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Banu Salepçi, TEPAV’ın “Tütün endüstrisi tarafından fonlanan ‘Dumansız Hava Sahası Vakfı’ ile iş birliği içinde olduğunu belirterek, “Elektronik sigara kullanımının yasal olduğu batıülkelerinde genç ergenlerde elektronik sigara kullanım oranı 2011’deki yüzde 2-3'lerde iken, günümüzde yüzde 40’lara ulaşmış durumdadır. Öte yandan tütün endüstrisi tarafından zararsız diye piyasaya sunulan elektronik sigaranın sağlığa zararları ile ilgili bilimsel kanıtlar birikmektedir” dedi.
Prof. Dr. Salepçi, dernek olarak toplum sağlığı adına tütün bağımlılığı ve tütün kontrolü mücadelesini yıllardır sürdürdüklerini ve "gençleri bu tuzaklardan korumak adına mücadeleye devam edeceklerini" bildirdi.
"ELEKTRONİK SİGARA KULLANIMI YÜZDE 2'DEN YÜZDE 40'A ÇIKTI"
Prof. Dr. Salepçi tütün endüstrisinin çalışmalarıyla gençleri elektronik sigara kullanımına yönelttiğini belirterek, "Bunun sonucunda elektronik sigara kullanımının yasal olduğu batıülkelerinde genç ergenlerde elektronik sigara kullanım oranı 2011’deki yüzde 2-3'lerde iken, günümüzde yüzde 40’lara ulaşmış durumdadır. Öte yandan tütün endüstrisi tarafından zararsız diye piyasaya sunulan elektronik sigaranın sağlığa zararları ile ilgili bilimsel kanıtlar birikmektedir" diye konuştu.
TÜTÜN ENDÜSTRİSİNİN FONLADIĞI VAKIF: DUMANSIZ HAVA SAHASI VAKFI
Tütün endüstrisinin gençleri bu yeni ürünlere yönlendirmeye çalışırken bir taraftan da "Dumansız Hava Sahası Vakfı" isminde ve yine endüstri tarafından desteklenen bir vakıf ile lobi faaliyetlerine devam ettiğini öne süren TTD Merkez Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı ise şu açıklamayı yaptı:
"Tıpkı elektronik sigaralarda olduğu gibi zararı azaltılmış ve dumansız olduğu savıyla satışa sunulan ısıtılmış tütün ürünlerinin pazarlama faaliyetleri için 2017 yılında tütün endüstrisi fonları ile ‘Dumansız Hava Sahası Vakfı’ isminde bir vakıf kuruldu. Endüstri, bu vakıf aracılığı ile yoğun lobi çalışmaları ve çeşitli derneklerle iş birliği yaparak yeni jenerasyon tütün ürünlerinin satışı yasak olan ülkelere de girmesini sağlamaya çalışmaktadır. Ülkemizde şu anda yeni jenerasyon tütün ürünlerinin satışı yasak olmasına rağmen tütün endüstrisi önemli bir pazar olarak gördüğü Türkiye’ye bu ürünleri sokabilmek için uzun süredir çabalamaktadır.
Son olarak geçtiğimiz hafta Dumansız Hava Sahası Vakfı ile iş birliği içinde olduğu bilinen Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfı (TEPAV) 21 Ekim’de ‘Türkiye’de Tütün Kullanımını Kontrol Altına Almanın Ekonomisi: İnceleme Raporu-Arz, Talep, Sağlık ve Kamu Politikası Boyutları’ raporunu tanıtmak üzere bir toplantı düzenlemiş ve bu toplantıya tütün karşıtıçalışmaları olan hekimleri de davet etmeye çekinmemişlerdir. Bu raporun ayrıntıları incelendiğinde ne yazık ki tütün endüstrisinin izleri açık olarak görülmekte ve Türkiye’de gençlerin sigaranın zararlarından korunabilmesi adı altında gençleri farklı alternatiflere yönlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Tütün endüstrisi bu yanıltıcılığın tütün bağımlılığının farklı yollardan daha da artmasına hizmet edeceğini bilmektedir."
ÜNLÜLER VE SOSYAL MEDYA ÜNLÜLERİİLE İŞ BİRLİĞİ
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere pek çok tıbbi meslek örgütünün tütün mücadelesinin de böylece başladığına dikkat çeken Doç. Dr. Dilektaşlı, bunun üzerine tütün endüstrisinin strateji değiştirdiğine dikkat çekerek şunları aktardı:
"Bugüne değin 190 üzerinde ülke tarafından imzalanmış olan DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) 2003 yılından itibaren tütün mücadelesinin yasal zeminini oluşturmuş ve küresel olarak uygulanmaya başlanmıştır. Tütün kontrol politikalarının geliştirilmesi ve tütün kullanımına yönelik mücadelelerin sonucu olarak 2010 yılından itibaren tütün endüstrisi yüzünü değiştirerek daha az zararlı ve dumansız oldukları iddialarıyla başta elektronik sigaralar olmak üzere yeni jenerasyon tütün ürünlerini pazara sürdü. 1950’lerde yapılan sigara reklamlarında görmeye alışık olduklarımıza benzer biçimde öncelikle 14-25 yaş arası gençler ve kadınları hedefleyen, toplumun tüm kesimlerine hitap eden ünlülerle ve sosyal medya öncüleriyle yapılan reklamlar sonucu aralarında hiç sigara içmeyi düşünmeyenlerin bile olduğu elektronik sigara kullanıcı kitlesi oluştu.
Toplum sağlığı adına tütün bağımlılığı ve tütün kontrolü mücadelesini yıllardır sürdüren Türk Toraks Derneği olarak gençlerimizi tütün endüstrisinin yeni tuzağından korumak ve sigara dışı yeni nesil tütün ve nikotin ürünlerinin ülkemize girişini engellemek için tütün endüstrisi ile ilişkisi olan tüm girişimlerle mücadelemizi dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."