Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısına ilişkin, “Ben çok önemli buluyorum. Bunun temel sebebi, Cumhuriyet tarihimiz boyunca mağdur olmamış hiçbir siyasal, toplumsal kesimin kalmadığı bir süreci yaşadık. Bugünden yarına doğru, bu kabuk bağlamış yaraları deşerek değil, herkesin hukukundan emin olduğu, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir Türkiye’yi nasıl inşa edebiliriz, bunu konuşmalıyız artık” dedi.
Gültekin Uysal, politikyol.com’a yaptığı açıklamada, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin genel başkanlarının bir masa etrafında toplanarak kitlelere kılavuz olması çağrısı yaptı.
Uysal, 50+1 tartışmalarına yönelik ise “Bu, bir yanıyla nafile bir tartışma. Çünkü TBMM’deki anayasa değişikliği yapma eşiklerine baktığınızda, Cumhur İttifakı’nın bu eşikte olmadığını görüyoruz” dedi.
Uysal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısını ise şöyle değerlendirdi:
“Ben çok önemli buluyorum. Bunun temel sebebi, Cumhuriyet tarihimiz boyunca, mağdur olmamış hiçbir siyasal toplumsal kesimin kalmadığı bir süreci yaşadık. Bugünden yarına doğru bu kabuk bağlamış yaraları deşerek değil, herkesin hukukundan emin olduğu, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir Türkiye’yi nasıl inşa edebiliriz konuşmalıyız artık.”
“ORTAK ADAYDAN YANAYIZ”
Cumhurbaşkanı seçiminde muhalefetin ortak aday etrafında birleşmesinin daha doğru olacağını belirten Uysal, şunları kaydetti:
“Siyasette birinci derecede iddiası olan başta genel başkanlar ve tabi olarak bir önümüzde siyasal kriz yönetimi diyebileceğimiz bir süreç var, çok senkronize bir şekilde pek çok bilinmeyenli bir denklem içinde bu sürecin yönetilme mesuliyeti var. Bunu da önemsiyorum. Adaylık mevzuunda bakış açımız bu minvalde.
Bugün başta CHP olmak üzere, siyasi partilerin hep karşılıklı olarak bir ortak paydada, bir hassasiyetle ülkenin can alıcı, can yakıcı meselelerinden başlayarak bir ortak tutum geliştirme noktasında iradesi var.
6 siyasi partinin, bütün bu tartışmalarımızın merkezinde ifade ettiğimiz, etmediğimiz, ülkede yanlış giden her politik sahadaki gelişmelere karşı bu sistem üzerinden bir itiraz gelişiyor ve o noktada ortak paydada temel prensipleri bir değerler manzumesi etrafında tarif etme gibi bir görevimiz var.”