Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer; CHP’li belediyelerin katılımıyla İstanbul Avrasya Gösteri Merkezi’nde yapılacak, "Tarımsal Kalkınma Zirvesi" öncesinde; yeni nesil tarım uygulamalarını ve sürdürülebilir kalkınma çalışmalarını anlattı. Seçer, özellikle küçük üreticiyi ve yetiştiricileri desteklediklerini belirterek, "Tarımda sürdürülebilirlik çok önemli. Bu nedenle tarımsal alandaki desteğimizi her yıl artırmayı ilke edindik" dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP'li belediyelerin katılımıyla yapılacak "Tarımsal Kalkınma Zirvesi" öncesinde; kentte yapılan yeni nesil tarım uygulamalarını ve yerelde sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki çalışmaların ayrıntılarını paylaştı.
Mersin’de tarımın önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Seçer, bunun pandemiyle daha da arttığına işaret edip, çalışmalarınışöyle sıraladı:
Güneş Enerjili Kurutma Tesisi: "Bu projeyle meyve ve sebze alanında çevre dostu bir tesisle sektöre örnek olduk. Tarımsal kalkınma ve sürdürülebilirlik adına Mersin’de ürün çeşitliliği sağlandı, katma değeri yüksek ürünler elde edildi. Bunun yanı sıra yeni meslek kollarının ve iş sahalarının önü açıldı."
Organik Tarımı Yaygınlaştırma Projesi: "Bu proje kapsamında üreticilerin kimyasal içerikli ilaç ve gübre kullanmadan tarımsal üretim gerçekleştirmesi, çevreyi, toprağı ve doğal su kaynaklarını koruyarak tarladan sofraya güvenli gıda ulaştırılması konusunda farkındalık yaratmak hedeflenmektedir. Sürdürülebilirlikte en önemli aşama, izlenebilirliktir. Belirlenen üreticilerin organik tarım konusunda bilinçlenmesi sağlanarak zaman içinde organik tarım ürünlerinin artıp artmadığı takip edilecektir."
Fide ve Fidan Dağıtımları: "Özellikle kırsal mahallelerde yaşayan kadın üreticilere lavanta fidesi, kantaron fidesi ve nergis soğanı dağıtma projelerimizle atıl durumdaki tarım arazilerinin tarımsal faaliyete kazandırılmasını, arazilerin alternatif ürünlere açılmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda küçük üreticileri kooperatifler aracılığıyla destekliyor, aile bütçelerine katkıda bulunmalarını sağlıyoruz. Alet ve Ekipman Desteği: Ürün işleme makineleri (üzüm sıkma, zeytin-erik boylama ve badem-ceviz soyma makineleri, arıcılık ekipmanları gibi) desteğiyle, teknolojinin katkısıyla hasat sonrasında işgücünün azaltılmasını ve zamandan tasarruf edilmesini sağladık. Böylelikle ürünlerin pazarlanması aşamasında kalite standartları yakalandı ve ürünler katma değer kazandı."
Taş Kırma Makinesi Desteği: "Tarım arazilerinde tarla taşının kırılmasıyla açığa çıkan inorganik maddelerin artması sonucunda toprağın elverişli hâle gelmesiyle birim alandan alınan verimin artışına katkı sağladık."
Dal Parçalama Makinesi Desteği: "Atıkların yakılarak bertaraf edilmesi yöntemini ortadan kaldırdık. Bitki atıklarının yeşil gübreye çevrilmesiyle teknolojik katkı sağlayarak çevre duyarlılığınıön plana çıkardık. Üreticilere ve yetiştiricilere verdiğimiz destek her yıl artıyor."
Başkan Seçer, iklim değişikliği, kuraklık, doğal afetler ve ekolojik kriz karşısında tarımda alınması gereken önlemlerle ilgili olarak, "İklim krizinin ve kuraklığın farkındayız. Geleceğimizi korumak için her damlası, her litresi kıymetli olan suyu değerlendiriyoruz. Arıttığımız suyun sanayide, park ve bahçe hizmetlerinde kullanılması için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık" dedi.
Seçer, ekolojik kriz karşısında tarımda almayı planladıklarıönlemleri şöyle sıraladı:
"Belirlenen su kaynaklarındaki kayıpların en aza indirilmesi için uygun sulama metotlarının belirlenerek üreticilerin bilinçlendirilmesi,
Ürün deseninin belirlenmesi, ürün planlanması yapılması,
Tarımsal üretim kooperatiflerinin kalkınmasına destek verilmesi,
Ürünlerin pazarlanması konusunda üretici örgütleri üzerinden (e-ticaret) farkındalık yaratılması."
Mersinli üreticilerin ve çiftçilerin yaşadığı sorunlar karşısında tarımsal verimliliğin, üretim kapasitesinin ve gıda üretim sistemlerinin artırılması için çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Başken Seçer, küçük üreticilere ve yetiştiricilere yönelik desteklerini de başlıklar halinde şöyle aktardı:
-Sulama Borusu Desteği: "Özellikle kooperatifler marifetiyle, hazırladıkları projeler uyarınca HDPE’den ve çelik borudan oluşan, geçen yıl 60, bu yıl 100 kilometreyi bulan sulama borusunu kırsal mahallelerde dağıttık. Böylece tespit edilen su kaynaklarından üretim alanlarına taşıma sırasındaki su kaybını en aza indirdik, suyun kapalı sistemlerle taşınmasını sağladık. Uygun sulama sistemleri hakkında üreticileri bilinçlendirmeyi ve verim artışı sağlamayı amaçladık."
-Süt Tankı Desteği: "Süt üreticilerinin süt toplama ve muhafaza etme konusunda yaşadığı sorunlarıçözdük, üretim kapasitesinin artırılması için destek verdik."
-Süt Senin, Gurur Mersin’in: "Özellikle okul çağındaki çocuklara ücretsiz olarak dağıttığımız paket sütler ve anne adaylarına yönelik MERBAHA (Mersin Hamile Bakım Sütü) adıyla yaptığımız süt projeleri kapsamında süt üreticileri kooperatiflerini destekledik. Bölgemizde üretilen sütlerin toplanıp işlenmesini, ambalajlıürün hâline getirilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını ve gıda üretim sistemlerinin artırılmasını sağladık."
-Mikrobiyal Gübre Desteği: "İhtiyaç sahibi üreticilerin üretimdeki yüksek girdi maliyetlerini azaltmak amacıyla çevre ve doğa dostu girdi materyalleriyle tarımsal verimliliğin artmasına katkı sağladık."
-Kaba Yem Desteği: "Büyükbaş hayvan yetiştiricilerinin girdi maliyetlerinde etkili olan yem maliyetinin düşürülmesini sağladık, hayvan yetiştiriciliğine destek verdik."
Tarımda sürdürülebilirliğin önemine de değinin Başkan Seçer, "Tarımsal alandaki desteğimizi her yıl artırmayı ilke edindik. Sosyal desteklerin yanı sıra tarım alanlarının korunmasından canlandırılmasına, tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinden pazara sunulmasına, hayvan popülasyonunun korunmasından ürünlerin değerlenmesine kadar birçok konuda kırsal alana verdiğimiz desteği sürdürüyoruz" diye konuştu.
Başkan Seçer, bu konuda hayata geçirdikleri iki projenin örnek teşkil edebileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi kapsamında geçen yıl 60 yetiştiriciye bölge şartlarına göre seçilmiş 1.500 küçükbaş hayvan (Güney Karaman, İvesi ve kıl keçisi) 240 ton yem ve aşı desteği sağladık. Geçen yıl verdiğimiz küçükbaş hayvanlardan 712 yeni doğum gerçekleşti. Beş yıl sürecek bu projeyle damızlık popülasyonuna 7.500 yeni hayvan katacağız ve yetiştiricileri de küçük işletme sahibi yapacağız. Kazanç Projesi'nde de düşük gelirli yetiştiricileri, özellikle kadın yetiştiricileri desteklediğimize, hayvancılıktaki klasik çalışmalardan farklı alternatif yetiştiriciliğin önünü açtığımıza ve bölgemizde kaz yetiştiriciliğinin sürdürülebilir bir üretim modeli olmasını sağladığımıza inanıyorum. Projemizle 60’ı kadın toplamda 100 üreticiye 100’er adet (70 dişi, 30 erkek) kaz ve 500 kilogram yem desteği verdik. Bir kereye mahsus olmak üzere üreticilerden 300 adet yumurtayı yıl içerisinde alarak yeni üreticiler için kuluçkaya yatıracağız. Böylece projemizin ikinci yılından itibaren üreticilere verilecek yeni kazlar, proje yumurtalarından karşılanacak."