Eğitimden sorumlu CHP Genel Başkan Başdanışmanı Yıldırım Kaya, AKP'nin TBMM'ye sunduğu Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinin, öğretmenlere verilen “3600 ek gösterge, ücretli-sözleşmeli öğretmen ayrımını ortadan kaldırma ve tüm öğretmenlere kadro” sözlerini karşılamadığını söyledi. Kaya, "Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi, kısmı bir ödenek iyileştirme yasasıdır" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ve CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifine ilişkin bugün Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Kaya, "AKP’nin 2021 yılının son günü TBMM Başkanlığı’na verdiği Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi, kısmı bir ödenek iyileştirme yasasıdır. Özel ve kamu dahil olmak üzere istisnasız tamamını kapsamamaktadır. Yasa tamamını kapsayacak şekilde değiştirilirse bunu destekleriz, onun dışında karşıyız" diyerek şu açıklamalarda bulundu:
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN BASAMAKLANDIRILMASINA GEREK DUYULMAKSIZIN YENİ BİR DÜZENLEME YAPILMALIDIR: “Onun dışında yasanın tümüne karşıyız. Öğretmenlik mesleğinin basamaklandırılmasına gerek duyulmaksızın yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Başöğretmenliğe öngörülen bin 366 TL, tüm öğretmenlere koşulsuz verilmelidir. Öğretmenlik, aynı zamanda uzmanlık gerektiren bir meslektir. Ancak öğretmenlerimiz, yüklendikleri ağır sorumluluğa rağmen hak ettikleri toplumsal statü ve saygınlığa sahip değildir.
BU KANUN ÖĞRETMENLERE KADROLU ÇALIŞMA HAKKINI VERMİYOR: Siz hiç tıp fakültesinden mezun olmayan bir kişinin doktorluk yaptığını gördünüz mü? Ya da hukuk fakültesi mezunu olmayan birine avukatlık hakkı verildiğine tanık oldunuz mu? Türkiye’de her meslekten, hatta herkes öğretmenlik yapıyor. Bu kanun teklifi, öğretmenliği bir uzmanlık mesleği olarak tanımlamasına rağmen öğretmenlere kadrolu çalışma hakkını vermiyor. Ailelerin birleşmesi için tayin hakkını tanımıyor. Emeklilikte 3600 ek göstergeyi tüm öğretmenlere vermiyor.
YARGISIZ İNFAZ KANUNLAŞTIRILIYOR: Öğretmenlere, karşı çıktıkları aday öğretmenlik, uzman öğretmenlik, başöğretmenlik gibi kariyer basamakları dayatılıyor. Belli sayıda öğretmene uzman ve başöğretmenlik verilerek kariyer, doğrudan doğruya maaş artışına endeksleniyor. Öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü ve saygınlığı göz ardı ediliyor. Özel sektörde çalışan öğretmenler kapsam dışı bırakılıyor. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sınavdan önce yapılarak yargısız infaz kanunlaştırılıyor.
AKP’NİN YENİ BİR ŞEYMİŞ GİBİ TBMM’YE SUNDUĞU KARİYER BASAMAKLARI ŞU ANDA UYGULANMAKTADIR: Söz konusu kanunla toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde başöğretmen oranı yüzde 10, uzman öğretmen oranı ise yüzde 20 olarak belirlenmiştir. Bu değişikliğe dayalı olarak hazırlanan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği’nde, kariyer basamaklarında yükselme sınavına, meslekte 7 yıl hizmeti olanların uzman öğretmenlik için, uzman öğretmenlikte 6 yılını dolduranların da başöğretmenlik için başvuru yapmalarına olanak sağlanmıştır. Sınav sonucunda 60 puan alanlar başarılı sayılmış ve mevcut öğretmen kadrosunun yüzde 20’si kadar öğretmenin unvanı, uzman öğretmen olarak değiştirilmiştir. 2006 yılında 92 bin 382 öğretmen uzman, 338 öğretmen başöğretmen olarak belirlenmiştir. O dönem sınav sorularının FETÖ tarafından çalındığını da biliyoruz. 2020 yılı verilerine göre ise MEB’te 100 başöğretmen, 83 bin 350 uzman öğretmen bulunmaktadır. Uzman öğretmenlere 2021 yılında 315, başöğretmenlere ise yaklaşık 635 TL ödenmektedir.”
Kaya, 2018’de TBMM Başkanlığı’na ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ teklifi verdiklerini, ancak kanun teklifinin bugüne kadar Meclis raflarında bekletildiğini söyledi. Kaya, teklifte yer alması gereken maddeleri şöyle açıkladı:
“Biz, AKP’nin getirdiği bu kanun teklifini Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi olarak görmüyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlere hak ettikleri toplumsal statü ve saygınlığı önceleyen bir anlayışla hazırlanmalıdır. Öğretmen atamaları, öğretmen yetiştirme, yer değiştirme, mesleki gelişim, denetim, disiplin, mali ve sosyal tüm özlük hakları düzenlenmelidir. Öğretmenlerin kadrolu çalıştırılacağı yer almalıdır. Öğretmenlerin eğitim fakültesi mezunu olması öncelikli şart olmalıdır, uzmanlık gerektiren bazı istisnalar hariç. Öğretmen atmalarında mülakatın olmayacağı açıkça yer almalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu kamu/özel tüm öğretmenleri kapsamalıdır. Kariyeri ekonomik kazanca indirgenmeyen bir düzenleme yapılmalıdır. Öğretmenlerin yüksek lisans ve doktora yapmaları desteklenmelidir. Öğretmenlik bir uzmanlık mesleğidir. Bu nedenle tüm öğretmenler uzman olarak tanımlanmalıdır. 3600 ek gösterge emekliler dahil tüm öğretmenlere verilmelidir.”